HAVUZ BAŞI
Beyazıt Havuzu'nun kenarındaki kanepelerden birine oturmuş sizi bekliyorum. Yaşını almış bir adamın yirmi yaşındaki çocuk kederlerini, sevinçlerini yaşaması ne demektir, diye düşünüyorum: Belki, bir geç olma hadisesi. Belki de bir çeşit hazları, kederleri, çocuklukları uzatma temayülü. Ama bu uzayan yaz, kışın gelmeyeceğine alamet
Beni deliler gibi seven babamın bir gün apansız çekip gitmesini gerektirecek haklı bir neden. Ama bulamadım. Annem onu bağışlamış olsa bile, ben işte bu yüzden babamı bağışlayamadım. Yine bu yüzden onun bana verdiği Kimya ismini hiç kullanmadım.
Yapı Kredi Yayınları 6. Baskı: İstanbul, Temmuz 2023Kitabı okudu
Çürümenin Kitabı
ÇÜRÜMENİN KİTABI
Saatler boyunca, başka saatleri bekleriz...
Olmadığın gibi hiç olmayacaksın; ya olduğun gibi olmanın hüznü...
Oluşun dışında yaldızlı bir dakika düşlüyorum, güneşli bir dakika, uzuvların işkencesini ve çürümelerinin melodisini aşan bir dakika...
"Düşüncelerimizin yönü yüreklerimizinkiyle aynı olmadığından, ayak altına
Londra'da iken biraz boş zamanım olduğundan British Museum'u ziyaret etmiş, kütüphaneki Transilvanya ile ilgili kitapları ve haritaları incelemiştim; o topraklardan bir asille görüşürken biraz önbilgi almamın önemli olacağını düşünmüştüm.
İsmini verdiği bölgenin, ülkenin en doğusunda, üç ülkenin -Transilvanya, Moldovya ve Bukovina- sınırları arasında, Karpat Dağları'nın ortasında bulunduğunu ve Avrupa'nın pek bilinmeyen yaban kısımlarından biri olduğunu gördüm.
Dracula Şatosu'nun tam yerini veren bir harita bulamadım çünkü bu ülkeye ilişkin, bizim Ordu Donatım Tetkik Haritalan ile karşılaştırılabilecek harita henüz yok; ama Kont Dracula'nın ismini verdiği karakol kasabası Bistritz'in oldukça iyi bilinen bir yer ol duğunu öğrendim. Mina'yla konuşurken anılarımı tazelesin diye, buraya notlarımdan bazılarını kaydedeceğim.
Transilvanya halkında, dört aynı ulus var: güneyde Saxonlar ve onlarla karışmış, Dacian soyundan gelen Wallachlar, batida Magyarlar ve doğu ile kuzeyde Szekelyler. Ben, Attila ile Hunların soyundan geldiğini iddia eden Szekelylerin arasına gidiyorum. Bu doğru olabilir, Magyarlar 11. yüzyılda ülkeyi fethettikleri zaman, Hunların buraya yerleşmiş olduklarını gördüler. Dünya üzerinde bilinen her boş inancın, sanki bir hayal burgacıymış gibi, Karpat Dağları'nın oluşturduğu at nalının içinde toplandığını okudum; eğer öyleyse, ziyaretim çok ilginç olacak. (Nor, bütün bu boş inanç ları Kont'a sormalıyım.)
Sayfa 12 - Jonathan Harker'ın GünlüğüKitabı okuyor
Sizde kaç oldu? Ben 6 kişi bulamadım :(
Sıklıkla görüştüğün 6 kişinin isimlerini bir kâğıda alt alta sırala ve isimlerinin yanına hayat enerjilerinin notlarını ver. I ile 10 arasında bir puanlama yap. 10 puan enerjisi mükemmel demek, 1 puansa oldukça kötü ve karamsar bir enerji demek... Buna göre ismini yazdığın 6 kişiyi kendince değerlendir ve enerjilerini puanla.Sonra sayıları topla ve altıya böl. Elde ettiğin sonuç, senin hayat enerjinin değeridir.
Sayfa 79 - Destek yayınlarıKitabı okudu
Beyazıt havuzunun kenarındaki kanepelerden birine oturmuş, sizi bekliyorum. Yaşını almış bir adamın yirmi yaşındaki çocuk kederlerini, sevinçlerini yaşaması ne demektir, diye düşünüyorum: Belki bir, geç olma hadisesi. Belki de bir çeşit hazları, kederleri, çocuklukları uzatma temayülü. Ama bu uzayan yaz, kışın gelmeyeceğine alâmet değil. Kış
Sayfa 1
Bu şundan ileri gelir: “Sıradan” fakat zeki olan bir insan, yenilik doğurabilen yetenekte olsa bile, kendi kendini yiyerek, büyük bir ümitsizliğe düşer. Hayattaki konumuna razı olmak isterse, ezilmiş gururunun duyguları ile kendisini zehirler. Bundan başka biz, en yüksek bir sınırı göz önünde tuttuk. Çoğunlukla, zeki olan bu aracı sınıfın, her
Sizi En Çok Ne Mutlu Ediyor?
Bu incelemeyi sizin yorumlarınız yazacak. Nasıl mı?
Kitabın yazarı Frankl'a göre her insanın anlam arayışı kendisine özgüdür. O zaman size soruyorum: Kendi anlamınızı nerede arıyorsunuz? Gelecek için bilinçli çocuklar yetiştirmekte mi? Allah'a inançta mı? Kitap okumakta mı? Hayvan sevgisinde mi? Belki de hiç
Sana benzer bulamadım, Şu cihan-ı vahdette
Göster mah-ı cemalini, Kalmayayım hasrette
İsmini zikreden kullar, Mahrum kalmaz ahrette
Alemin nuru Muhammed, Mürvet ya Ali mürvet
ben ismini de bulamadım
Şimdi ben bir roman yazacağım. Bir roman. İki yılda sadece ismini bulabildim.
Sayfa 192 - Türkiye İş Bankası
SOKAKTA BİR DELİ!
Pencerenin önünden seslendim:
—Holmes!...
O sabah sokağı seyrederek vakit geçiriyordum. Cevap alamayınca yine seslendim:
—Holmes!.
—Ne var?
—Sokakta deli var.
—Tımarhaneye mi götürüyorlar?
—Hayır, başıboş dolaşıyor...yürekler acısı bir manzara... adamcağızı ne diye sokağa bırakmışlar?
Günah…
Dostum gerindi, tembel
KIRMIZI GÜRGENLER
O sabah Sherlock Holmes Daily Telegraph’ın küçük ilânlarını okuduktan sonra:
—Sanat sanat içindir prensibini kabul etmiş olanlar, basit, önemsiz şeylerden zevk alırlar dedi. Bu
hakikati kavradığınıza şüphem yok Watson. Benim büyük rol oynadığım heyecanlı davaları bir tarafa
bırakıp, basit ve ehemmiyetsiz sayılacak hadiseleri