Tante Rosa. Rosa Teyze yani. Sevgi Soysal'ın okuduğum ilk kitabı. Ondan önce hayatını okudum. Kısa süren, dolu geçmiş bir hayat... 40'ında son bulmuş.
Tante Rosa'yı inceleyenler Rosa'nın kadınlara rol biçen topluma karşı baş kaldırdığını söylüyorlar. Evet, toplum kurallarına karşı bir yaşam sürmüş Roza. Fakat bence pek bir anlamsızca. İnceleyenler, eleştirmenler "Toplumun biçtiği rollere girmeyi reddedenlerin de mutlu olabileceğini" söylüyorlar. Bu mümkün olabilir. Yalnız seçilen hayat Tante Rosa'nın hayatıysa mutlu olmak pek mümkün değil bence. Karşı duruş adına yapılan bütün anlamsız seçimleri kutsamaktır bu yapılan. Ve samimi değildir, gerçek hiç değildir. Yanlış yönlendirir.
Toplum bize bazı roller biçmiştir ve bunları elbette kabul etmek istemeyebiliriz. Fakat toplumun bize gizliden biçtiği rollere kapılmayı da reddetmek gerekir. Neyi seçersek seçelim toplumun içindeyiz. Dolayısıyla seçimlerimiz de toplumun var ettiği seçeneklerdir.
Tante Rosa'dan benim çıkardığım sonuç hoş değil. Bencil bir yaşam, bile isteye yaşanan yanlışlar, sıkıntılı zamanlar. Öyle bir hayatı seçip de yaşamaya karşı bu kadar istek duyan biri olacağını pek zannetmiyorum. Dolayısıyla gerçekçi değil.
Sevgi Soysal'ın üslubuna gelince, şiirsel bir dili var. Çok hoşlandığımı söyleyemeyeceğim. Fakat dilinin alaycılığı eğlendirici bir kitap olmasını sağlamış. Diğer kitaplarını okumak için istek uyandırdı bu kitabı. Tante Rosa sadece okunabilir, bir yazarın düşüncelerine, hayal gücüne tanıklık etmek için. Çok büyük anlamlar çıkarmayı beklemek yanlış olur. Dediğim gibi gerçekçi değil.