Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Sanılır ki kitle hareketleri –özel olarak da devrim- ifade, eylem ve vicdan özgürlüğüne kavuşmak isteyen kitlelerin yozlaşmış ve baskıcı bir tiranlığı yıkmak üzere aldığı kararın bir sonucudur; oysa bunlar hâkim düzenle çatışmalarında hareketin düşünsel atalarının çıkardığı gürültü patırtıdan kaynaklanır. Çoğu zaman kitle hareketlerinin, yerini
Sayfa 178Kitabı okudu
Eğer ben ve beraberimdekiler, Arap devrimi ve milliyetçi ayaklanmanın bu şekilde sona ereceğini bilseydik hiçbir şekil­de devrime karışmaz ve devrim taraftarlarıyla ilişkimizi ke­serdik. Bugün mukaddes bölgeler ne yazık ki, yağma, hırsız­lık, soygun, baskın ve kan dökücülükle geçimini sağlayan bir sülalenin eline geçmiş durumdadır. Etraflarında da, Suriye, Mısır ve Irak’tan gelen beş para etmez kimi insanlar var. Yu­suf Yasin (meşhur bir Nusayri), Fuad Hamza (herkesçe bilinen bir Dürzi) ve Hafız Vehbe (Kuveyt’i satan bir tüccar) gibi kişi­ler siyasetçi ve yönetici olmuşlardır. Oysa bunlar herşeylerini bizim gerçekleştirdiğimiz devrim sayesinde elde ettiler. Al­lah’tan başka güç kuvvet sahibi yoktur. Allah şahidimizdir ki yaptığımız her işte Arap milletinin iyiliğini düşündük.
Sayfa 153Kitabı okudu
Reklam
❝ Ölümden Önce de Sonra da İtaat Etmek..
Fatma, halife Mervan b. Malik'in kızıydı. O, evlendiğinde babası Şam'ın, Irak'ın, Hicaz'ın, Yemen'in, İran'ın Kafkasya'nın, Kırım'ın, Maveraünnehir'in, Nijer'in; batıda ise Mısır, Sudan, Libya, Tunus, Cezayir, Fas, Filistin ve İspanya'nın sultanıydı. Bu büyük sultanın kızı Fatma, sadece
Sayfa 141Kitabı okudu
“… Bir kadını her zaman için yanına ve kendine alan bir erkek aşk mutluluğunun yanı sıra erkeklere özgü başka bir mutluluğu daha yaşar: Tümüyle kendine ait bu varlığı işaret ederek ‘benim’ der. Kadın sayesinde yaşadığı mutluluğun üçlü bir anlamı vardır onun için: Sevebilmek, sorumluluk istemek, hükmedebilmek.” Varvara irkildi. “Tanrım, bu ne kibir böyle!” dedi. “Bense kadının erkeğin kraliçesi olduğu varsayımını yeğliyorum.” “Gördünüz mü, ben daha ötesini söyledim: Kadın erkeğin hüküm sürdüğü ülkesidir,” dedi Erik gülümseyerek, “ bu yüzden erkeğin kadına teslim olduğundan çok kadın erkeğe teslim olur. Böylece erkeğe karşı, çok kahramanca görünebilecek, çok baştan çıkarıcı olabilecek bir isyan, öfke ve devrim duygusu içindedir kadın. Oysa erkek için kendi hâkimiyet alanının sadakatsizce terk edilmesi utanç vericidir.”
Sayfa 106 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Amiinn..
• Allah'ım! Bu ayın sonunda bizi ateşten azad eyle! • Allah'ım! Orucumuzu, namazımızı ve diğer ibadetlerimizi makbul eyle! • Ya Rabbi! Bizi Ramazan'a ulaştırdığın gibi Ramazan'ı da isyan ve gafletten uzaklaşmaya vesile kıl! • Ya Rabbi, reddedilen oruçtan ve kabul olmayan amellerden sana sığınırız. • Allah'ım! İçimizi ihlasla, amellerimizi de Resulü'ne uymakla güzelleştir. • Ya Rabbi ! Bizi gaflet uykusundan uyandır , çukurlara yuvarlanmaktan muhafaza et, günahlarımızı affet, orucumuzu makbul eyle!
Reklam
Âmin ❦
• Allah'ım! Bu ayın sonunda bizi ateşten azad eyle! • Allah'ım! Orucumuzu, namazımızı ve diğer ibadetlerimizi makbul eyle! • Ya Rabbi! Bizi Ramazan'a ulaştırdığın gibi Ramazan'ı da isyan ve gafletten uzaklaşmaya vesile kıl! • Ya Rabbi, reddedilen oruçtan ve kabul olmayan amellerden sana sığınırız. • Allah'ım! İçimizi ihlasla, amellerimizi de Resulü'ne uymakla güzelleştir. • Ya Rabbi! Bizi gaflet uykusundan uyandır, çukurlara yuvarlanmaktan muhafaza et, günahlarımızı affet, orucumuzu makbul eyle!
Ya Rabbi! Bizi Ramazan'a ulaştırdığın gibi Ramazan'ı da isyan ve gafletten uzaklaşmaya vesile kıl!
Ya Rabbi! Bizi Ramazan'a ulaştırdığın gibi Ramazan'ı da isyan ve gafletten uzaklaşmaya vesile kıl!
Erilin gerçekleştirebileceği herhangi bir gerçek toplumsal devrim mümkün değildir çünkü tepedeki eriller statükonun sürmesini ister ve aşağıdaki erillerin bütün istediği yukarıdaki eril olmaktır. Erilin "isyanı" bir maskaralıktan ibarettir; bu erilin, kendi ihtiyaçlarını tatmin etmek için kendi kurduğu "toplum"dur. Nihai olarak, erilin "isyan" ettiği şey eril olmaktır.
Sayfa 53 - SelKitabı okudu
Reklam
İslamın ilk siyasallaşma (yeni) boyutu 1960'ların ortalarında ortaya çıktı ve beklenmedik bir yönden geldi. Demokrat parti ile dini çevreler arasındaki ittifak Sünni grupların bir ittifakı durumundaydı. Bunun sonucunda, Şiiliğe yakın Alevi topluluklar, Osmanlı yönetimi döneminde baskı altında tutulmuş bir azınlık şeklindeki eski statülerini yeniden kendilerine hatırlatan soğuk rüzgarları hissetmeye başladılar. 1960 darbesinin sonuçlarından biri, Aleviler için, 1950'­lere nispetle daha hoşgörülü bir ortamın doğması olmuştur. Şimdilerde Aleviler etnik grupların su yüzüne çıkan kendi ayrı kimliklerini farketme ve öne çıkarma yolundaki genel eğilimini paylaşmaktaydılar. Bu eğilim, 1960'ların yükselen hoşgörü ortamıyla birlikte, bir Alevi siyasal partisinin (Birlik Partisi'nin) oluşumuyla sonuçlandı. Parti gerçi seçimlerde başarısız oldu, ama onu oluşturmuş olan enerji, aralarında Türk solunun önemli bir yer tuttuğu başka azınlık gruplarının desteklenmesine yönel(til)di. Öte yandan Türk Marksistlerinin, bazı Alevi temalarını, isyan ve devrim genel tutumları yönünde kullanma yolunda samimi olmayan bir girişimi vardı. Böylece Alevi dini muhalefeti, radikalizm ile azınlık grupların desteklenmesinden oluşan belirsiz bir karışım halini aldı.
Eğer zaman zaman bilgisayar mouse'uyla, alışveriş arabası ve açılmamış paketlerle boğuşurken hiddet duymazsak, o zaman devrim yapamaz ve isyan çıkaramayız.
Sayfa 115
1960'lar-'70'ler dönümünün yıldızı Seyyid Kutub ise, 1970'ler-'80'ler dönümününki Ali Şeriati (1933-1977) oldu. Eserleri art arda çevrilen İranlı düşünürü cazip kılan bir etken, İslam'ın "donuklaşmışlığına" mukabil "yeni ve dinamik ruhlu" olduğunu teslim ettiği Batı düşüncesine duhulü ve özellik­le sosyalizmi basitçe batıllığı veya materyalizmi nedeniyle reddetmekle ye­tinmeyip onu kendi sorunsalı içinde sorgulamasıydı. "Devrim" kavramına olumlu ve İslami bir anlam yüklüyordu. Sosyalizmin rüzgarını çalıyordu, deyim yerindeyse. Bin defa sorulmuş "Nasıl?" sorusuna karşı hep ihmal edi­len "Neden?" sorusunu sormaya çağırıyordu. Bir konferansının girizgahın­da söylediği ünlü "Ben sizi rahatsız etmeye geldim!" sözü, onun eleştirel tav­rını özetler. Dinin "fakirliğin bekçisi" kılınmasına isyan ediyor; Sahabe'den Ebuzer'in "Evinde yiyecek bir şeyi olmadığı halde kılıcını çekmeye şaşarım! " sözünü güncelleştiriyor, dahası Ebuzer'i "dinin insan şekline bürünmüş ha­li" mertebesine çıkarıyordu.
Sayfa 458 - İletişim Yayıncılık
İsyan etmek için, tedirgin halkın bir lidere ihtiyacı vardır ve Roma cumhuriyetçiliğinin son yüzyılının tarihi, isyancı liderlerin ve devrim kar şıtı liderlerin tarihidir. Öncekilerin çoğu gibi halkın ihtiyaç ve mutsuzluklarını kendi çıkarları için kullanan vicdansız vurgunculardır. Bu dönemi anlatan çoğu tarihçi, aristokrat ya da şiddetle demokrat bir tarzda taraf tutma eğilimi gösterir, ama bu karmaşık ve çetrefilli çekişmelena iki tarafında da yüksek amaçlar ya da temiz eller yoktur.
Dua;
*Allah'ım! Bu ayin sonunda bizi atesten azad eyle! *Allah'ım! Orucumuzu, namazimizi ve diger ibadetlerimizi makbul eyle! *Ya Rabbi! Bizi Ramazan'a ulaştırdığın gibi Ramazan'ı da isyan ve gafletten uzaklaşmayı vesile kil! *Ya Rabbi,reddedilen oruçtan ve kabul olmayan amellerden sana sığınırız. *Allah'ım! İçimizi ihlasla, amellerimizi de Resulü'ne uymakla güzelleştir. *Ya Rabbi! Bizi gaflet uykusundan uyandır, çukurlara yuvarlanmaktan muhafaza et, günahlarımızı affet,orucumuzu makbul eyle!
517 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.