Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bu memlekette kadınların eti de, canı da sudan ucuz. Bu memlekette kadınlar erkeklere kurban diye sunulmuş. Hem zevklensinler, hem işlerini görsünler, hem de öldürsünler diye.
Zorbalık üzerine hayat inşa edilmez..
Bu bataklığın suyu da çamuru da; -Delikanlılıkla elikanlılığı bir tutan.- -Her şeye hakkı/m var koca zihniyeti ile -Namus etiketini sadece kadınların alnına yapıştıran, namusu apış arasına sıkıştıran, -Ve bunca kötülük dururken, öpüşmeyi ayıba, sevişmeyi ahlaksızlığa yakıştıran zihniyetten gelir. . Bazı hasta zihinli erkekler, asırlardır kadını
Reklam
KADINA ŞİDDETE HAYIR!
Evet, bu memlekette kadınların eti de, canı da sudan ucuz. Bu memlekette kadınlar, erkeklere kurban diye sunulmuş, hem zevklensinler hem işlerini gördürsünler hem de öldürsünler diye.
Nasıl çektim... Ben öyle yoğun bir şiddet yaşadım ki bir gün valiliği aradım. “Hiçbir şekilde sana yardımcı olamayız,” dediler. Tüm kapılar kapandı. Polisi de denedim. O da geldi “Ailesiniz, barışın, ne var ki?” dedi. Ben “Gideceğim,” dedim, polis dedi “Hayır” ben “Gideceğim,” dedim, polis dedi “Hayır.” O gün polise şöyle dedim: “Erkek değil misiniz, hepiniz aynısınız. Erkek olduğu için koruyorsun. Eğer ben bir erkek olmuş olsaydım, ben bu şiddete maruz kalmış olsaydım sen karşındakini hemen karakola götürür, şikâyetini alırdın ama beni götürmüyorsun.” Ve götürmedi. O insanın ceza çekmesini istiyordum, hani bir gece de olsa nezarette kalmasını istiyordum. Yani bilsin ki yasalar çıkmıştı, hani ailede uygulanan şiddete dair yasalar. Bu olay KAMER'le tanışmadan birkaç sene önce oldu.
KAMER= Kadın Merkezi
Her doğuran anne, her doyuran baba değildir malesef...
Yasemin Balcı’ya göre bazı anneler “Niye benimle değil de çocuğumla böyle bir şey yaptı? Çocuğum acaba yüz mü verdi, işveli mi davrandı?” diye düşünüyor ve inkâr mekanizmasını devreye sokup , ruh sağlığını korumak için çocuğu suçlama yoluna gidiyor. Kendi kızını rakip olarak görebiliyor maalesef.
Sayfa 65 - pdfKitabı okudu
Reklam
Şu aralar nereye baksam; "Kadını koru!", "Kadına tacize son!", "Kadına şiddete hayır!" gibi mesajlar... Herkeste bir telaş, herkeste bir gayret. Etraf kadınları korumaya çalışan insanlarla dolu. Her şey güzel de kadınları kimden koruyorsunuz? Karakterini anasının karnında unutmuş tacizcilerden mi? Şerefini bacakları arasına değişen tecavüzcülerden mi? Ya da kadına vurmayı, adamlık sanan acizlerden mi? Kadını korumak mı istiyorsunuz? Öyleyse, kendi cinsizinize sahip çıkın. Unutmayın ki erkek milleti adam olmayı başarabilirse, kadının korunmaya ihtiyacı kalmaz...
⊰ ölüm de aşk kadar ⊱ “Kadınlarını dövdüğünüz bir halktan Ölümden sonra bile korkunuz.” 1998
Sayfa 167 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Ailesiniz, barışın ne var ki?
Ben öyle yoğun bir şiddet yaşadım ki bir gün valiliği aradım. “Hiçbir şekilde sana yardımcı olamayız,” dediler. Tüm kapılar kapanı. Polisi de denedim. O da geldi “Ailesiniz, barışın, ne var ki?” dedi. Ben “Gideceğim,” dedim, polis dedi “Hayır,” ben “Gideceğim,” dedim, polis dedi “Hayır.” O gün polise şöyle dedim: “Erkek değil misiniz, hepiniz aynısınız. Erkek olduğu için koruyorsun. Eğer ben bir erkek olmuş olsaydım, ben bu şiddete maruz kalmış olsaydım sen karşıdakini hemen karakola götürür, şikâyetini alırdın ama beni götürmüyorsun.” Ve götürmedi.
Sayfa 40
Merhaba kitapseverler #BendenBana#KübraCebi#dram#Hüzün#Sevinç#okudumbitti#ozlemli_kitaplar#alıntı " İnsan kalbi dört odacıktan oluşur derler şimdi benim kalbimin dört odacığından ikisi yaralıyken birisi yanmış mıydı?" Anı defterimize anılarımızı yazarız yada günlüklerimiz olur peki ya kendinize hiç mektup yazdınız mı ? 
Reklam
Fatma sana saygı duyuyorum, seni de özgür bağımsız bir insan olarak görüyorum; ötekilerin karılarını gördükleri gibi bir cariye, bir odalık, bir köle gibi görmüyorum seni: Benim eşitimsin canım, anlıyor musun?
⊰ yalnızlığın ruh atlası ⊱ “Kadın değil de tokat parçalanıyor.” 2004
Sayfa 118 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Nesli aptallaştırmanın en iyi yolu,bebek eğitimini bitirmektir.Annesiz,yetimhanede büyuyen bebeklerin,ilerleyen yıllarda zekalarının daha düşük oldugu biliniyor.Kadınlar evde vakit geçirirlerse,saglikli düşunebilen bebekler büyutebilirler.Onlara erkeklerle rekabet etmek sevdirilecek.Böylece bebekler bakıcıların elinde,anne teması,anne sütü,anne egitimi olmadan büyuyecek.Hatta bir dönem,"süt tozları anne sütünden yararlidir"diye propaganda bile yapılmıstı.Bebekler sağliksiz buyuyunce de düşunemeyecek.Sistem ev hanımlıgını aşagiladı,Feminist hareketlerin cogu sunidir.'Kadına siddete hayır'diye başlar,bebekleri yalnız bırakarak biter.Döven erkeklerin intikamları,masum bebeklerden alınır.
Kadına Şiddete Hayır.
Dünyadaki kötülük neredeyse her zaman cehaletten kaynaklanır ve eğer aydınlatılmamışsa, iyi niyet de kötülük kadar zarar verebilir.
Sayfa 135
28.02.1998
"Haklı dayak"diye bir kavram turedi.Böyle bir söz hangi uygar ülkede olabilir?Uygarlığı tanımı,hayvan gibi davranmamak,aklıyla,mantığıyla haraket etmek demek değil midir?Bizi hayvanlardan ayıran tek şey düşünce değil midir?Cileden çıkınca hiç düşünmeden,vahşice davranmak doğal bir şey olsaydı,kızdığımız insana saldırıd,yumruklar,bir yerini koparır rahatlardık.Ama biz düşündüğümüz için insanız.Elbette kadınlar da,erkekler de,çocuklar dakarşısındakini çileden çıkaracak davranışlarda bulunabilir.Sevgiliniz 'Doktora gidiyorum' diye çıkıp,başka birisiyle buluşabilir.Bunun cezası dövmek midir? Uygar bir insan bu davranışa sinirlenir,üzülür,onuru zedelenir;tamam...Bunun sonunda da o insandan ayrılır."Onu dövdüm,çünkü haksızdı".Düşüncesi insana yakışır mı ?
Sayfa 182 - DKKitabı okudu
42 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.