Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
164 syf.
9/10 puan verdi
·
17 saatte okudu
Kendimiz olabilmemiz en doğal hakkımızdır
Bu incelemeyi resmi tanımlamalarla doldurma amacında değilim ama yine de konuya ve bu kavramlara yabancı, uzak olabilecek insanlar için Wikipedia'dan alıntıladığım şu tanımı sizlerle paylaşıp incelemeye geçmek istiyorum: Transseksüellik nedir? "Transseksüellik, kişinin atanmış cinsiyetine ait hissetmeyerek farklı bir cinsiyet kimliğini
Türkiye'de Trans Olmak: Dışlanma, Ayrımcılık ve Şiddet
Türkiye'de Trans Olmak: Dışlanma, Ayrımcılık ve ŞiddetKemal Ördek · Kırmızı Şemsiye Yayınları · 20166 okunma
244 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Pesimizme ithafen
Mutluluk nedir? Tanımı var mıdır? Sabit midir salt mıdır? Hep şöyle düşünmüşümdür mutluluk amaçlanması gereken bir şey değildir diye. Ama mutlu olursak da fena değil. Sadece amaç haline getirmemek önemli. Șopi mutluluğu içselliğe bağlar. Kişi içsellikten ziyade dışarıda mutluluğu arayacak olursa nafile olur der. İçsel mutluluk tamamen zihinsel
Yaşam Bilgeliği Üzerine Aforizmalar
Yaşam Bilgeliği Üzerine AforizmalarArthur Schopenhauer · Kabalcı Yayınevi · 20176,9bin okunma
Reklam
144 syf.
·
Puan vermedi
Arthur Miller New Yorker dergisinde bir yazı yazar ve oyunun Joseph McCarthy döneminde yaşanan siyasal ve toplumsal durumları Orta Çağ’ın cadı avıyla özdeşleştirerek dönemin aydınlarına yapılan haksızlığa bir eleştiri niteliğinde yazdığını kendisi beyan eder. Bununla birlikte Uğur Mumcu’nun yazdığı 40’ların Cadı Kazanı da vardır. Ayrıca Pertev
Cadı Kazanı
Cadı KazanıArthur Miller · Mitos Boyut Yayınevi · 2011393 okunma
584 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
NE YAZILSA EKSİK KALIR..
Bir kitap düşünün Hindistan’da geçen; farklı coğrafya, Hinduizm, Brahmoluk gibi farklı inançlar ve mezhepler, bizimkilerden oldukça farklı toplum yapısı, gelenekler, kast sistemi. Hiçbiri hakkında derinlemesine ya da belki yüzeysel bir bilginiz yok. Kitabı okumaya başlıyorsunuz ve bir bakıyorsunuz ki sanki bizi anlatıyor. Birey olamamış, dinin ve
Gora
GoraRabindranath Tagore · Dorlion Yayınevi · 2018722 okunma
574 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
115 günde okudu
Geçen yılın sonunda başkadım diye işaretlemiştim kitabı. Ama bu ay okumaya başladım. Kalın romanlar korkutuyor beni sanırım. Bu kitap hiç bitmeyecek gibi geldi çoğu zaman ama iyiki okudum. Gerçekten sevdim kitabı. Bu satırlardan sonra kitap içeriğinden bahsedeceğim, bundan hoşlanmayanlar incelememi burada bırakabilir. Kitap bir kadın tarafından
Kadınlara Mahsus
Kadınlara MahsusMarilyn French · E Yayınları · 199525 okunma
Bir bebeğin 2 yaşına geldiğinde hangi cinsiyetten olduğunu bilebildiğini aktaran Plotnik (2009) de araştırmalarında erkek ve kadın beyinlerinin farklı olduğuna vurgu yapıyor. “Araştırmacılar (kadın beyninin) duygusal durumları işlemek, kodlamak ve hatırlamak için erkek beynine göre daha etkili bir şekilde düzenlendiği sonucuna varıyor” diyen Plotnik, kadınların neden duygusal olaylara daha fazla odaklandıklarını ve neden erkeklere göre daha fazla klinik depresyon yaşadığının da “beyinlerin farklılığıyla” açıklanabileceğini aktarıyor. Kişilik, sosyal tercihlerimiz, yeteneklerimiz gibi önemli değişkenler üzerinde yapılan pek çok araştırma cinsiyetin önemli bir yordayıcı değişken olduğunu göstermek-tedir. Elbette ki toplumun, eğitimin, ailenin kültürün ve çevrenin davranışlarımız ve kişiliğimiz (erkeklik ve kadınlık davranışlarımız) üzerindeki etkisi açıktır. Ancak erkekliği ve kadınlığı toplum, çevre, tarih belirler demek ispat edilmesi gereken bir hipotezdir. Kaldı ki, bugüne kadar yapılan pek çok araştırma bu yargının tersi sonuçlar vermektedir.
Reklam
128 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 saatte okudu
İyi bir sanatçının elinden çıkmış güzel bir kitaptı. Kitabın 41.sayfasında şöyle diyordu: Hikâye avcısıyım ben. İki silahımla ava çıkarım: Gözlerim ve kulaklarım. Benim işyerim kalabalık pazarlar, masaları birbirine yakın kafeler, restoranlar, metrobüsler, vapurlar... Yazar günlük hayatında yaşadığı, tanık olduğu olay kişi ve durumları iyi gözlemlemiş. Gözlemin yanısıra ona uygun bir anlatım dili de yakalayınca etkileyici öyküler çıkmış ortaya. Yazarın kaleminin bu denli güçlü oluşunda sanatçı kimliğinin etkisini de gözden kaçırmamak lazım. Öyküleri okurken çok yönlü olmanın sanatsal ürünlere katkısının ne kadar fazla olduğunu düşündüm hep. Çok akıcı ve nevi şahsına münhasır bir anlatımı var. Hayatın dramatik ve komik uçlarında gezinen konularını seçmiş ve tam da ona uygun ironik bir anlatım yakalamış. Kadınlık hallerini de etkili bir şekilde anlatıyor. Çok edebi bir kitap okuyorum hissi vermedi ama elimden de bırakamadım. Sanatçının çok yönlülüğüne, iyi bir gözlemci oluşuna ve dili iyi kullandığına da tanıklık eden öyküler. Öyküleri okurken kadınlık halleri ne daha da vakıf olduğumu hissediyorum. Bu anlama duygusu hayatın da şifrelerini çözüyormuş gibi bir ferahlık hissi veriyor. Güzel bir öykü kitabı okudum. Tatil yorgunluğuma da terapi gibi gelen bu kitap güzel günlerin anısı olarak da zihnimde yer edecek. İnsanı ve insanlığın hallerini sanatçı bir gözün kaleminden okumak isteyenlere şiddetle öneririm.
Söz Uçar Hasar Kalır
Söz Uçar Hasar KalırDevrim Yakut · Küsurat Yayınları · 2022108 okunma
Bu üç şekli dördüncüye ulaştıran dış görünüşle ilgili bir nitelik de vardı. Meselâ; yılda birkaç defa, Abdülhamid hükûmeti, kadınların sokaklarda yarı kırıtarak gezinmelerini; çarşaf ve peçelerini İslâmlığın geleneklerine yakışmayacak şekilde giyip tutunmalarını; kadının uluorta bir erkekle konuşup görüşmesini; tramvaylarda, vapurlarda erkekler tarafından görülmelerini önleyen engellerin daha çok sıkı altında bulundurularak, kandil ve ramazan akşam ve gecelerinde dolaşmaların önlenmesini; gezinti yerlerinde kafes arkasında oturmalarını; Beyoğlu’nda Bazar ve Bonmarşe gibi dükkânlarda dolaşmalarını yasaklıyor, bu emirlere aykırı davrananların tâkib edilerek kimin kızı, karısı, yakını, ise durumun o kimseye bildirileceğini ilân ediyordu! Hattâ, faytona bile bindirmiyordu. Bu hâller, kadını, kapalı temsillerde her çeşit utanç verici durumları seyr etmekte hür ve serbest, açık yerlerde genel ahlâk kurallarına saygılı bulundurmak gibi bir zıtlık içinde bırakıyordu. Halbuki kadın, kendi intibâlârı içinde bildiği gibi yaşamak ister bir mahlûk olduğunu, öte tarafta, Osmanlı Tiyatrosu’nun Avrupa eserlerinden çevrilmiş piyeslerinde görüyor. Ve meselâ 'La Dame aux Camélia' (Kamelyalı Kadın)’yı ve benzerlerini son derece dikkatli seyrediyor, buralarda aşk ve sevgiyle ilgili olaylar arasında analık faziletlerine, kadınlık meziyetlerine âid örneklere de rastlıyordu.
Sayfa 123 - MUHTELİF TEMÂŞÂLARDA KADINKitabı okudu
240 syf.
·
Puan vermedi
·
19 günde okudu
Merhaba siz güzel insanlar, Yazarı ilk defa okuyup vay be diyeceğim konuları buradan idrak etmek hiç de kolay olmadı benim için. Sevgili Arsız Ölüm, birçok farklı noktadan toplumsal cinsiyet rollerinin hangi bireylerle nasıl ilişkilendirildiğini gözler önüne sermektedir. Latife Tekin’in bu kitabı, bütün bu toplumsal cinsiyet rollerini,
Sevgili Arsız Ölüm
Sevgili Arsız ÖlümLatife Tekin · İletişim Yayınevi · 20137bin okunma
216 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Kadınlığın keşfi?
Bu kitabın kadınlar için yazıldığını vurgulayarak incelemeyi de bu minvalde yazdığımı belirterek başlamak isterim :) Kitabın yazarı olan Jinekolog Dr. Ayşe Duman’ı uzun yıllardır sosyal medyadan takip ediyorum. Vajinusmus, ergenlik, regl, evlilik, gebelik, cinsellik, menopoz, doğum gibi kısacası kadın sağlığı temelinde oldukça yararlı videolar
Kadınlığın Keşfi : Ruh - Beden - Zihin Bütünlüğünde
Kadınlığın Keşfi : Ruh - Beden - Zihin BütünlüğündeAyşe Duman · Hayykitap · 2021731 okunma
Reklam
730 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
Birinci Cilt Üzerine
İkinci Cinsiyet. 1949’da yayımlandığından bu yana sayısız insanın zihninde yankı uyandırmış, sayısız insana ilham olmuş bir eser. Artık ben de o insanlardan biriyim. Dilimize ilk olarak Payel yayınları tarafından “İkinci Cins: Genç Kızlık Çağı, Evlilik Çağı ve Bağımsızlığa Doğru” olarak çevrilmesine karşı, 2016 yılında Gülnur Acar Savran
İkinci Cinsiyet
İkinci CinsiyetSimone de Beauvoir · Koç Üniversitesi Yayınları · 2019529 okunma
512 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Mary Stuart
Stefan Zweig, Mary Stuart adlı kitabıyla İskoçya kraliçesini anlatırken, onunla beraber etrafını saran gizemin de peşine düşüyor. Lakin bu gizem, o kişi hakkında çok fazla bilgi olmamasından da değil; o kadar çok bilgi var ki, o kadar bilginin içinden gerçeğin hangisi olduğunu ortaya çıkartma uğraşı veriyor. Mary Stuart, İskoçya kraliçesi: O bir
Mary Stuart
Mary StuartStefan Zweig · Can Yayınları · 2019743 okunma
Değer Üzerine
İnsan, doğa güçlerine ve bazı hayvan türlerine oranla zayıf bir varlıktır. Bu nedenle, her insanın var oluşunda eksiklik duygusu vardır. Çünkü insan, çocukluk döneminden ötürü, yaşamına normal bir çaresizlik içinde başlar. Çocukken, güçlü yetişkinler arasında yaşayan güçsüz bir varlıktır. Sonraki yaşamı boyunca, daha önce kendisine egemen olan
Sayfa 74
değersizlik hissi
İnsan, doğa güçlerine ve bazı hayvan türlerine oranla zayıf bir varlıktır. Bu nedenle, her insanın var oluşunda eksiklik duygusu vardır. Çünkü insan, çocukluk döneminden ötürü, yaşamına normal bir çaresizlik içinde başlar. Çocukken, güçlü yetişkinler arasında yaşayan güçsüz bir varlıktır. Sonraki yaşamı boyunca, daha önce kendisine egemen olan
Survivor'daki aktörlerin, simüle edilmiş bir doğada, seyirlik bedenler eşliğinde kr kurgu olduğu gerçeğinin, dil, mekân, göstergeler, simgeler üzerinden gerçeğe yakın imitasyonlar üzerinden perdelenmesi süz konusudur. Ada hayatındaki iktidarın kurulma ve sürdürülme sürevi, cinsellik, bedenin sunumu, erkek ve kadın ilişkileri, hegemonik erkeklik dilinin bolca karılarak servis edilmesi, takılar, totemler ve daha birçok gösterge ile izleyicide gerçeklik hissi diri tutulmak istenmektedir. Özellikle yarışmacıların söylemleri, sözcük seçimleri, kurdukları cümleler, imalar, vurgulamalar, öne çıkan ifadeler, saklı ya da örtük kalan ifadeler ve anlamsal inşalar, toplumsal cinsiyet ve özellikle hegemonik erkeklik değerlerinin yapısal kodlarını deşifre edici niteliktedirler. Adam olma, güç gösterisinin boyutları, Kadınlık durumu, koruyuculuk, kahramanlık, delikanlılık söylemi (Karaduman ve Aydın, 2017: 30-31) gibi kategorik duygu ve eylem durumları, kurgusal ada yaşamının temel göstergeleri olmaktadır. Bunlar sergilenirken her eylemin aşırı olarak teşhir edilmesine azami dikkat gösterilmektedir.
Sayfa 146Kitabı okudu
43 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.