Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ah Gregor Samsa ah!!
Mesela yazılışını ve tarzını çok beğendiğim fakat bir daha okumak istemeyeceğim Kafka'nın Die Verwandlung'u (Dönüşüm) var. Bu gerçekten korkunç bir kitaptır. Psikolojini bozuyor ama herhalde maksat da budur çünkü adam son derece başarılıdır. Kendini ifade edişi müthiş, yani böceğe dönüşen bir adamın ne düşündüğünü o kadar güzel anlatıyor ki. Sanatıyla beni çok etkilemişti ama tövbe bir daha okumak istemem.
“Okumak bir zihni uyarma çalışmasıdır, talepkardır ve uygun koşullar altında bir çeşit coşku hali üretir.”
E.B. White
E.B. White
dusunbil.com/kafka-ve-okuman...
Reklam
109 syf.
·
Puan vermedi
Yazarın eserlerinde geçen görece çarpıcı sözlerin derlendiği bir çalışma olmuş Aforizmalar. Bu bakımdan, cımbızla çekilen bu sözler bazen çelişkiler gösterebiliyor. Örneğin, bir sözde "tembellik" eleştirilirken başka bir sözde asıl yapılması gerekenin "tembellik" olduğu yazıyor. Dolayısıyla pusula işlevi görecek bir kitap değil. Acizane tavsiyem odur ki Dostoyevski'nin klasiklerini okumak varken bu kitapla zamanınızı harcamayın. Şayet okursanız da Facebook, İnstagram gibi sosyal medya platformlarında karşılaştığınız özlü sözlerin epey bir kısmının kaynağının Dostoyevski olduğunu göreceksiniz. Buna da hemen örnek vereyim: "Bazen susarsın. Yenilmiş, eksik ve yaramaz sanırlar sizi. Unutma, susan bilir ki konuştuğu zaman, çoğu kimse sözlerini kaldıramaz." Kitabın 125. sayfasından bir alıntıydı bu. Ben bunu, iş arkadaşlarına ya da eski arkadaşlarına kızmış bir sürü insanın profilinde görmüşümdür. Hiç aklıma gelmezdi Dostoyevski'den alıntı yaparak gönderme yaptıkları. :)
Aforizmalar
AforizmalarFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201728bin okunma
Kafka, 1920 yıllarının ilk yarısında öldü. Kapitalizmin gelişme hızının kesildiği, gazdan ayağın çekildiği dönemde yaşadı. Kapitalizmin coşku ve güven değil, yılgınlık ve çaresizlik saçtığı dönemi gördü. Arkasında George Samsa'yı bırakarak göçüp gitti. Stendhal, Julien Sorel'i yazarken, Kafka, Samsa’yı bıraktı. Sorel, muktedir olmak, Matmazel Mathilde ya da Madam Renal'a sahip olmak ve aynı zamanda baş kaldırmak isterken, Samsa, hiçbir şey istemiyor, başı eğik ve bir odada oturup hamam böceğine dönüştüğünü görüyor. Gelişmesi durmuş kapitalizm, baş kaldıramayan bireyleri, yaratıcı olamayanları, hareket edemeyenleri, ya da hareketlerinin önünü aşamayanları hamam böceğine dönüştürüyor. Samsa’nın dönüşümü insanın içini sıkıyor. Samsa, kapalı bir şişenin içindeki sinek kadar bile mücodele etmiyor. Okuyan, Sorel’i severken Samsa'dan tiksiniyor. Fakat yine de Samsa'yı okumak gerekiyor. Üstelik bugün­lerde daha çok okumak gerekiyor. Bugünlerde Türkiye'de Samsa'yı okumak gerekiyor: Türkiye’de bir çok hamam böceği fabrikası var. Düzeltmek gerek: Hamam böceği atölyeleri var. Çok büyük değiller, fakat, çok sayılabilirler. Henüz manifaktür aşamasındaiar. Hamam böceği atölyesi açmak için bir binanın bir katını tutmak yetiyor: Birkaç masa, birkaç sandalye ve bir telefon. Bu üretim araçları sağlanınca hamam böceği üretme teknolojisi çok basit oluyor. Her sabah saat ondan akşam yediye kadar bir odada oturup hiç hareket etmeden, bir yemek arası ve bol sigara ile, sürekli olarak telefona bakmak yetiyor. Böylece hamam böceğine dönüşme işlemi tamamlanıyor.
74 syf.
6/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Farklı bir kitaptı, bitirdikten sonra ilk bunu düşündüm. Senin hislerin ve düşüncelerin ile farklı konulara çekilebilecek bir öykü ve muhtemelen çıkarılacak mesaj birçok kişi için farklı olur. Ben birine bel bağlamanın ne kadar fazla kapı kapattığı hakkında kafa yordum en başta fakat kitabın ortalarına doğru insanlık ve çaresizlik konuları daha çok içine çekti beni, özellikle neden bilmiyorum ama Gregor'un sırtında kalan elma beni mahvetti, onun yavaş yavaş ölümünü okumak da öyle. Zaten kısa bir kitap, okumak için gayet ideal. Ben beğendim ve gelecekte fikirlerimin değişeceğini düşündüğümden tekrar okumayı da planladığım bir kitap oldu.
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022222bin okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Orijinal metinden sonra okunması gereken bir çizgi roman. Epeyce eksiltilen noktalar olmuş. İlk çizgi roman okunursa epey havada kalabilir. Zira kitabın orijinalininde anlaşılması oldukça zordur. Onun üzerine pek çok yorum yapılabiliyorken sadece çizgi romanı okumak anlamsız kaçacaktır. Çizimleri ile okurken çok keyif veren bu çizgi romanı, orijinal kitabı okuduktan hemen sonra okumanızı tavsiye ederim. Zaten tek oturuşta okunuyor. Hatta orijinal eserin üzerine okunması, kitabın anlaşılmasında kolaylık sağlıyor diyebilirim. Joseph K.'nın da Kafka olarak çizilmesi oldukça manidardır :) Tekrar söyleyeceğim fakat çizimleri gerçekten çok kaliteliydi. Keyifli okumalar.
Dava
DavaFranz Kafka · Ntv Yayınları · 200953,1bin okunma
Reklam
57 syf.
9/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Babaya Mektup
"Beni gerçek anlamda bir kez bile dövmediğini de doğrudur. Ancak bağırman,yüzünün kızarması, pantolon askılarini telaşla çözüp sandalye arkalığında hazırda bekletmen benim açımdan neredeyse daha berbattı" Babaya mektupta Franz kafka'nın babası başarılı bir iş adamı olan Hermann kafkaya yazdığı uzun mektupta babasının işini devredebilcegi tek erkek çocuğu olan Franz kafkaya yönelik beklentileri davranışları ile baba-oğul arasındaki çatışmadan sitem eden Franz kafkanin uzun mektubu vardır Babasının ev içindeki soğuk kişiliği Franz kafkaya yönelik psikolojik şiddeti ile Franz'ın babasından korkusunu dile getirirken bile yazmadığı şeyler vardır. Beni derinden etkiledi kitap okumak isteyenlere keyifli okumalar dilerim.
Babaya Mektup
Babaya MektupFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202240,1bin okunma
96 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Bir Tatakae Tasviri...
𝐺𝐼𝑅𝐼𝑆 Kitabı 2 kelime ile anlatmak istersem kesinlikle "Baş döndürücü" derim.
Franz Kafka
Franz Kafka
, bu eserinde bilinçaltı korkuları, yabancılaşmayı ve kalabalık içinde kuşatılmış yalnızlığı bir partiden ahbabıyla gezintiye çıkan iki adam ile yansıtır. Başlangıçta mutlu sanılan adamlar aslında kararsız, mutsuz kişiliklerdir. Hahahaha onlardan
Bir Savaşın - Mücadelenin Tasviri
Bir Savaşın - Mücadelenin TasviriFranz Kafka · Venedik Yayınlari · 20211,991 okunma
"Lisedeyken yazıyordum. Yayınlanmayı bir türlü göze alamadım ama. İstediğim kadar iyi değildi karalamalarım. Dergilere, dergi yöneticilerine falan başvurmak da içimden gelmiyordu doğrusu. İç dünyamı kimselerle paylaşmak istemiyordum sözümona, iyi etmişim. Çünkü bu bir sürdürme, bir direnme sorunu. Şimdi okuduğumda çok uzak, çok özentili geliyor yazdıklarım." " Yine de ara sıra,"dedi. Genç adam dalgın dalgın," yani tango ağzıyla söylersek 'yalnız kaldığın geceler' onların yarım kalmış minik başyapıtlar olduğunu düşünüyorsun.Gözlerin doluyor, kadri bilinmemiş inceliklere yanıyorsun." "Evet." "Sonra, ormana çıkarken arkandaki yola özenle sertliğin kırıntıları arıyorsun, onları toplayarak sılaya dönmeyi kuruyorsun. Kafka okumak... Eski bir şarkının sözlerini anımsamak... Bir gül kokusunu izleyip bahçeyi bulmak." "Ya da bir konuşmanın kilometre taşlarına basa basa eski - kendine dönmek gibi, değil mi."
651 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir kitabın yorumunu girerken bu kadar zorlanacağım aklıma gelmezdi. Murakami'nin zekasına ve yazım diline aşık oldum diyebilirim. Kitap işlenişi açısından benim “Kafa açan kitaplar” diyebileceğim türden bir kitap. Dünya edebiyatına ait bir romanın her açıdan beni bu kadar etkileyebileceğini düşünmemiştim. Kitap her ne kadar edebiyat ve
Sahilde Kafka
Sahilde KafkaHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20209,8bin okunma
Reklam
157 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
"Babam bana kitap oku demedi fakat elinde hep kitap gördüm.” Ali Ural bu kitapta birçok yazarın (Gogol, Albert Camus, Tolstoy, Knut Hamsun,Agatha christie, Hermann Hesse, Papini, Kafka ve daha fazlası) kitabının incelemesini yapmış ama inceleme deyince öyle sıkıcı bir şey anlaşılmasın. O kadar tatlı anlatmış ki romanlar içinde olup biteni, okurken o kitaplara dair harika fikirler besliyorsunuz. Okumuş olduğum kitapların yorumlarını birde A. Ali Ural'ın gözünden okumak çok keyifliydi.
Raf Ömrü
Raf ÖmrüA. Ali Ural · Şule Yayınları · 2022833 okunma
Öykü Nasıl Yazılır-1
O Ses Sen Değilsin Diyelim ki ne yazacağımızı bulduk; olayı, kahramanı zihnimizde tasarladık. Yazar olarak niyetimizi ne ölçüde açık edeceğimizi ne ölçüde saklayacağımızı kurguladık. Değineceğimiz meseleleri, kullanacağımız mekânları, kanatlandıracağımız imgeleri seçtik. Bir öykünün iç dinamiğini yani merkezini teşkil edecek sorun yumağını
Sayfa 6 - Emin Gürdamur:
200 syf.
·
Puan vermedi
Macar yazarlara olan sevgimden bir fırtınadır tuttu beni ; her bir Macar yazarı keşfetmek istiyorum. Minoa Pera’da kitapları karıştırırken dikkatimi çeken Peter Nadasın Macar olduğunu görünce de kitabı coşkuyla aldım. Macar edebiyatının son dönem yazarlarından Peter bey ile tanışmamak zaten ayıbım olurmuş, çünkü bu öykü kitabıyla tanıdığım beyefendiyi çok sevdim. Yazara Franz Kafka Edebiyat Ödülünü kazandırmış bu şahane öykü kitabı Kutsal Kitap , Bahçıvan , Kuzu ve kitaba adını da vermiş olan Ölümle Baş Başa öykülerinden oluşuyor. Birinci öyküde istemeden hırsızlık yapan evin yardımcısını kurtaran bir çocuk… İkinci öyküde annesinin vefatından sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını idrak eden bir çocuk… Üçüncü öyküde ise komşuları tarafından kıskanılan yalnız bir adamı anlatan bir çocuk.. Dördüncü ve son öyküde ise diğer üç hikayeden tamamen farklı olarak yetişkin bir anlatıcı (yazarın ta kendisi) ve anlatıcının kalp krizi geçirdikten sonra derinlemesine resmettiği her bir anı, bedeninin ölümü ve geri dönüşü… Kitaba şöyle bir baktığımda üçüncü öykü olan ‘Kuzu’ da çok cümlenin altını çizmişim. Özellikle 104. sayfayı adeta boyamışım. Ah be Roth amca… Oldukça akıcı ve derin bulduğum dört öyküyü sakin bir zamanda okumak çok keyifli olacaktır. Ben her bir öyküyü çok beğenerek bitirmiş olsam da Bahçıvan öyküsündeki masum çocuğu çok içselleştirdim, çok daha fazla bi sevdim. Macar yazarların kalemi diyorum, enfes.
Ölümle Baş Başa
Ölümle Baş BaşaPeter Nadas · Can Yayınları · 202464 okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
çünkü çürüyen her sey kutsaldır, çürüyen her sey hayatı çağırır. Öyle degil mi, baba? Ölü Derimiz Natalia Garcia Freire Baba , oğul ve bir hesaplama romanı Ölü Derimiz. Otoriter bir baba, bu otoritenin icinde hastalanan bir anne, ve yok sayılan bir oğulun hikayesi üzerinden yazar bize ataerkil sistemin eleştirisini sunuyor. Ölen babanın arkasından kendisiyle ve ailesiyle hesaplaşan oğul karakteri, ailesindeki çürümeyi böcek metaforu üzerinden anlatarak, ataerkil sisteme olan isyanını dile getiriyor. Romandaki baba kavramıni yazar , zaman zaman tanrısal erkle, zaman zaman da Napoleon yönetimi ile ilişkilendirerek okura sembolik bir anlatım sunuyor. Baba, oğul ve böcek metaforu okuyucunun aklina Kafka'nin Dönüşüm kitabini getirebilir. Sorunlu baba ve oğul ilişkisi Kafka 'nin yaşamını da hatırlatıyor aslında. Çünkü Kafka'nin da babasıyla ilgili hesaplaşması var. Ölü Derimiz kitabının dili muhteşem ve büyüleyici. Bu yıl okuduğum en iyi kitaplardan biri diyebilirim. Okumak isteyenlere keyifli okumalar.
Ölü Derimiz
Ölü DerimizNatalia Garcia Freire · Sel Yayıncılık · 202259 okunma
Mart 2024 Okuduğum Kitaplar
Bu ay İş Bankası Kültür Yayınları Hasan Ali Yücel Klasikleri ve Modern Klasikler serilerine devam. Mart 2024 Hasan Ali Yücel Klasikleri Dizisi 1) 18.
Yunus Emre - Hayatı ve Bütün Şiirleri
Yunus Emre - Hayatı ve Bütün Şiirleri
-
Abdülbaki Gölpınarlı
Abdülbaki Gölpınarlı
2) 19.
Seçme Şiirler
Seçme Şiirler
-
Emily Dickinson
Emily Dickinson
3) 20.
Kamelyalı Kadın
Kamelyalı Kadın
-
Alexandre Dumas (fils)
Alexandre Dumas (fils)
Modern Klasikler Dizisi
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.