(Bakara suresi 30 ):Bir zamanlar Rabb'in meleklere: "Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım" demişti. (Melekler): "A!.. Orada bozgunculuk yapacak ve kan dökecek birisini mi yaratacaksın? Oysa biz seni överek tesbih ediyor ve seni takdis ediyoruz" dediler. (Rabb'in): "Ben sizin bilmediklerinizi bilirim." dedi.
Bu
Meseller " kitabında şöyle diyordu; "Sanırım dünyanın sonu, her şeyin bir şaka olduğunu sananların yükselen alkışları arasında gelecek."Savaşlar, açlıklar, salgınlar, ölümler, katledilen hayvanlar. Yanan bir dünya, kan kusan bir doğa. Ve bir tiyatro gibi sanki olup bitenden habersiz seyreden biz insanlar.
İnsan vücudu üzerinde yaklaşık 700 biyolojik aktif nokta (BAN) bulunur. Bunların 66 tanesi, "Agresi Noktası" olarak adlandırılan ekstre aktif noktalardır. 66 adresi noktasından 61'i abdest azalarında yer almaktadır. Abdesti azalar yıkanırken BAN faaliyete geçer, agresi noktaları denge kazanır. Bu sebepten abdestteki sırayı bozmamaya özen göstermek gerekir.
Yüz yıkanırken mide, bağırsaklar, safra kesesi, idrar yolları, sinir sistemi ve üreme organları;
Kollar yıkanırken bağırsaklar, kalp, akciğerler, üreme organları, idrar yolları ve kan dolaşımı uyarılır.
Kulaklar, yaklaşık 100 BAN'ın yer aldığı ve hemen hemen bütün organlarla bağlantılı olan bir komutana merkezidir.
Ayakları yıkanırken hormon dengesini sağlayan, büyüme ve üremeyi kontrol altında tutan hipofiz, böbrekler ve hemen hemen bütün organların faaliyetini ekleyen BAN uyarılır.
Abdest akupunktur noktalarının uyarılması ile vücutta enerji ve kan dolaşımı kolaylaşır, vücudun direnci artar, bağışıklık sistemi güçlenir.
Ateş yükselince soğuk su ile abdest almak, ateşi 1,5 -2 derece kadar düşürür.
Abdest tansiyonu düşürür, baş ağrısını hafifletir, uygulamayı, yorgunluğu ve öfkeyi giderir.
Soğuk su kullanmak,abdestin ve guslün faydalarını arttırır.
Ancak akciğer ve karaciğer hastası olanlar, ağır ameliyat geçirenler, yaşlılar, ishal olanlar için ılık su kullanmak daha iyidir.
Her abdestte misvak kullanmak çok önemlidir.
~√~
Eser, tarihi bir roman niteliğini taşıdığı ve konusunu Fransız Devrimi’ nden aldığı için öncelikle Fransız Devrimini özetlemek eserde anlatılan konuyu anlamak için daha faydalı olacaktır.
Not: İncelememde elimden geldiğince eser de geçen hikayenin gerçek olaylar ile bağlantısında açıklayacağım.
Fransız Devrimi
1700 yılların sonlarına
“Para kazanın, kendinize ait ayrı bir oda ve boş zaman yaratın. Ve yazın, erkekler ne der diye düşünmeden yazın!” Virginia Woolf
SUS
OTUR
DİNLE
GEZME
GİYME
"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Kitabı henüz bitirdim ve bıraktığı etkiyle kaleme, kağıda sarıldım. Bazı kitaplar vardır tam yüreğinize dokunur ve etkisinden kurtulup, gözünüzden kopup bağımsızlığını ilan eden gözyaşlarınıza engel olamazsınız. Bunun gibi kurgu olduğunu unutturup, böyle hisler yaşatan kitapları seviyorum.
George ve Lennie hayatlarını idame ettirmek için,
Kitap sürekli şiddet gören çocuk karakter Zezé ve onun hayal dünyasını okuyucuya hissettirmesi bakımından kaliteli bir eser. Sayfaları çevirince kan akışınızın olaylara göre hizlanip yavaşladığını hissedeceksiniz.
Minik kardeşi Luís, abisi Totóca, Edmundo dayı ve dindinha. Hepsi ailenizden biri olacak, en çok da Zezé.
Zezé içimizdeki yarım kalmış iyilik,
Zezé çocukluğumuzun masumiyeti...
Keyifli okumalar diler, böyle güzel bir mecrayı bizlere sunduğu için 1K ekibine teşekkür ederim.
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022230,1bin okunma
Anlatıma nasıl başlayacağım inanın ki bilmiyorum. Şimdiye kadarki okuduğum kitapların en en en iyisiydi diyebilirim. İşlenen konular o kadar güzel bir şekilde ele alınmış ki, okudukça hem üzüldüm insanların çektiklerine hem de cesaretlendim kazanılan zaferleri okudukça. O kadar çok alıntı paylaştım ki, herhalde kendimce katkıda bulunmak istedim bu düşüncelerin yayılmasına.
"Beyaz Zambaklar Ülkesinde" Finlandiya’yı konu edinen bir kitap. Kitapta, bataklıklar ve kayalıklar arasında yer alan, doğal kaynakları olmayan bu küçük ülkenin adeta "yoktan varoluşunu" anlatan; yani yoksulluktan kurtuluşunun ve siyasi, ekonomik ve kültürel açıdan gelişmiş bir ülkeye dönüşümünün hikâyesi anlatılıyor.
Bu dönüşümün mimarları da, yani kitaptaki tanımıyla "yaşam mimarları"; toplumun her kesiminden, kalbi vatan sevgisi ve hizmet aşkıyla çarpan avukat, mimar, din görevlisi, öğretmen, köylü, işçi ve mermer ustasıdır. Bu bir avuç aydın kesim, bütün gerici güçlere karşı; sözde vatanını seven ama yalancılıktan, dolandırıcılıktan, ahlâksızlıktan ve yolsuzluktan başka bir iş peşinde olmayan insanlara karşı büyük bir savaşım içine girmişlerdir. Ve bunu sevgi, eğitim ve sabırla yerine getirmişler, kan dökerek değil.
Kesinlikle herkese tavsiye ederim. Okumayan çok şey kaçırır.
https://1000kitap.com/_A_Y_ abi.. çok haklıymışsın..