Bu yorumu biraz üzülerek yazıyorum. Bugüne kadar bu kadar değerli, güçlü bir kalemden haberim olmadığı için kendime içten içe kızıyorum. Üniversite kütüphanesinde birden gözüme çarpmıştı. Sekiz dokuz eser yan yanaydı. İletişim yayınlarından çıktığını görünce daha da merak ettim ve incelemeye başladım. Bir tane eserinden Orhan Pamuk'un önsüzü vardı. O zaman daha da merak edip Pnin kitabını ödünç aldım. Elimden olmayan nedenlerden ötürü geri iade etmek zorunda kaldım. İdefixte Hakan Bıçakçının tavsiye ettiği kitaplar arasında görünce tekrar alıp okumaya başladım. Başlar başlamaz sanki Orhan Pamuk'u okuyor gibi oldum. Uzun cümleler, cümleler içinde derinlemesine analizler, ince ayrıntılar birebir aynı neredeyse. Dil benzerliği apaçık ortada. Orhan Pamuk'un belli ki çok etkilendiği yazarlardan. Belki de sadece ortak yanları. Konusundan bahsetmek pek istemem huyum değil ama şöyle kısaca; eğer bir kadını çirkin ve aldatıcı tarafını, bir erkeğin masum aşkını ve saflığını, zengin entelektüel insanların yaşadıkları iç bunalımları ve maddiyat kaygısını anlamak istiyorsanız alın bu kitabı okuyun derim. Benim ilk beşimde yerini aldı ve kısa bir zaman içerisinde okuduğum en iyi kitaplardan biri oldu.
"Elindekilerini bulduklarına değişme, elindekilere sahip çık " ana teması olmalı.