Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Dikta rejimlerinin çok eski bir numarasıdır bu," dedi Idaho. "Alia da çok iyi bilir. Vatandaş dediğin suçluluk duymalıdır. Suçluluk duymak da başarısızlık hissiyle başlar. İyi bir otokrat, her fırsatta halka kendini başarısız hissettirmelidir."
kimse tarafından anlaşılmadığına inanmak, hiç kimseye kendini anlatamamak ve kendisini anlayabilecek birine özlem duymak. İşte aşk bu olmalıydı! Ama bunu bilmek için, genç olmak ve yalnızlık duymak gerekirdi.
Reklam
"Aptalı oynayarak kendini yoran sensin. Düşünmek utanılacak bir şey değil. Prensiplere sahip olmak ve onlara saygı duymak da. Hayatın boyunca kokuşmuş bir rejimin uşağı olarak kalamazsın."
Sayfa 370 - Doğan KitapKitabı okuyor
Tembelce bir hayatın çirkinliklerini ağzımızda sakız çiğner gibi sürekli çiğnemeliyiz. Eski filozoflardan birinin söylediği gibi bir kuru biber tanesini hiç çiğnemeden yutarsak hiçbir acılık hissetmeyiz. Fakat iyice çiğner ve dilimizle ağzımızın her köşesine ulaştırırsak, dayanılmaz bir acılık hissettirir, gözlerimizden yaş- lar akar. Biber tanesi için yaptığımızı, tembellik ve nefsin hoşuna giden şeyler için de aynen uygulayarak yoğun bir hoşnutsuzluk ve nefret duygusu uyandırmalıyız. Bu hoşnutsuzluk yalnız tembelliğin fenalığına dair olmayıp bu fenalıktan doğacak mahzurla- rın tamamını kapsamalıdır. Doktorun yemeyi yasakladığı ve her yendiğinde hastalığı nüksettiren bir kavun karşısında açgözlü bir seyirci gibi kalmamalı ve “Kavunu yemiyor; çünkü doktor bu sebeple ölebileceğini anlattı, fakat bu mahrumiyetten muzdarip olduğundan sürekli ondan bahsediyor. Hiç olmazsa kokusunu duymak istiyor ve kavun yiyenlerin mutluluklarına gipta ediyor."kinayesine hedef olmamalıdır. Bunun gibi tembelliğin, boş ve meşguliyetsiz bir zihnin kendi kendini yiyip mahvetmesine sebep olan sefaletten sadece tiksinmek yeterli olmayıp nefsimizi tembellerin hayatını kıskanarak hatırlamaktan da menetmek lazımdır. Bizi tembelliğe sevk edecek arkadaşlardan ve eğlencelerden de aynı şekilde nefret etmek, yalnız hastalıktan değil, hastalığa sebep olan kavundan da tiksinmek gerekir.
Sayfa 138
144 syf.
5/10 puan verdi
Bu kadar kasma, paranoyak olursun ;)
"Buldum. Buldum. Son soru. Sen hala bir nebze olsun, kalbinin herhangi bir köşesinde, evliliğin bir aşk ilişkisi olduğu yanılsamasını taşıyor musun? Eğer taşıyorsan, bu birçok sorunun nedeni olabilir." Soruyu soran karakter, bunun bir yanılsama olduğunu kabul ederek, içine kendi yargısını da katarak sormuş ama, siz ne düşünürsünüz?
Aldatma
AldatmaPhilip Roth · Ayrıntı Yayınları · 2010113 okunma
…kimse tarafından anlaşılmadığına inanmak, hiç kimseye kendini anlatamamak ve kendisini anlayabilecek birine özlem duymak. İşte aşk bu olmalıydı! Ama bunu bilmek için, genç olmak ve yalnızlık duymak gerekirdi.
Reklam
Duymak üzere olduğun bir habere kendini alıştırman, onu duyduğundaki tepkini değiştirmiyor.
"Bunca yolu neden geldin, söyler misin?" Zerdüşt ellerini dizlerine koyarak cevap verdi: "İlim öğrenmek için.” "İlim öğrenmek için yollara düşmene, kendini yormana gerek yoktu." "Kimin ne dediğini kendisinden duymak istiyorum." "Neden ilim öğrenmek istiyorsun?" "Kendim ve başkaları için!" "İyi de eğer herkes bilge olursa bilimden de ilimden de eser kalmaz o zaman. Bilgeyi aydınlatan cahilin karanlığıdır." "Evet ama cahiller dünyayı yok ediyor."
Sayfa 47
80 syf.
·
Puan vermedi
byung-chul han "palyatif toplum"da günümüz toplumunun olumluluk cürufunda boğulmasını acının yaşanması bağlamında ele almaktadır. günümüz neoliberal performans toplumunda olumsuzluklar yerini kendini gerçekleştirme, kendini motive etme gibi olumlulara bırakmıştır. bu toplumun mottosu "mutlu ol." dur. acı duymak, acıyı yaşamak anlamsızlaştırılmakta ve içi boşaltılmaktadır, acı bastırılması gereken bir duygu olarak görülmektedir. sosyal medya, bilgisayar oyunu gibi uyarıcılarda bu düzene tıpkı bir anestezik gibi acıyı bastırıcı etki gösterirler. peki bir duyguyu bastırmak, bir nevi yok saymak ne kadar sağlıklıdır? günümüz bakış açısının tam tersine acı aslında bireyde arındırıcı ve katartik bir etki gösteren, sağlıklı bir şekilde dışavurulduğunda bireyi rahatlatan bir duygu. bu sebeple diğer tüm duyguları olduğu gibi acıyı da fark etmek, sanat aracılığıyla estetik olarak görünür kılmak ve anlatmak belki de bu aşırı olumluluk toplumunda yapmamız gereken en önemli şeylerden birisi. tabii acıyı yaşarken de durumu arabeskleştirmemek önemli. :)
Palyatif Toplum
Palyatif ToplumByung-Chul Han · Metis Yayınları · 20241,876 okunma
312 syf.
·
Puan vermedi
1- Atalarımızın hayatları da hayatlarımızın atalarıysa bundan onur duymak, gururlanmak doğal bir hak mıdır ki; aynı olmayınca utanca girmek, suçluluk duygusu taşımak gibi gereksiz psikolojilere gireriz. Bunu anlayana kadar ne çok yersiz gerilime soktu kendini, beyninde cellatla gezen adam. Önünde sonunda kendiyle asla barışamayan bir insana dönüşüp kendi de hapis yatacak galiba diye düşünsem de bitirene kadar, iyi kotardı kendini dedirtti. Öyle bir psikoloji içerisinde kendinden başka birilerine en azından fikren yardımcı olmaya çalışması takdire şayan. Ki ne kadar en azından demiş olsam da birilerine fikirsel anlamda yol yordam bulmada/bilmede yardımcı olmak/olabilmek dünyadaki en değerli ve önemli işlerden biri. Hem kendini hem de hapishanedekileri eğitmek için gösterdiği çaba ayakta alkışlanacak türden.
Hapishanede Felsefe
Hapishanede FelsefeAndy West · Domingo Yayınları · 202321 okunma
Reklam
Tembelce bir hayatın çirkinliklerini ağzımızda sakız çiğner gibi sürekli çiğnemeliyiz. Eski filozoflardan birinin söylediği gibi bir kuru biber tanesini hiç çiğnemeden yutarsak hiçbir acılık hissetmeyiz. Fakat iyice çiğner ve dilimizle ağzımızın her köşesine ulaştırırsak, dayanılmaz bir acılık hissettirir, gözlerimizden yaşlar akar. Biber tanesi
Halkın ruh dediği buyurucu şey;kendi içinde,çevresinde efendi olmak,kendini efendi duymak ister
Sadece evetleri duymak, kabul görmek, tercih edilmek istiyor, hayır duymak istemiyor, hiçbir şeyden vazgeçmek istemiyor. Kendi kendini kandıran biri…
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.