Hani bitmesini istemediğiniz güzel şeyler vardır.
Doya doya vakit geçirmek istersiniz ya.
Hani bitmesin diye çabalarsınız...
Bu eseri ben de bu hislerle bitirdim.
Tabi bir yandan büyük merak içerisinde, diğer yandan da keşke bitmese diye diye okudum.
Bu ikilemi yaşarken bir de baktım ki kitap bitivermiş.,
Bu kısımdan sonrası spoiler
YouTube kitap kanalımda hayatımda en sevdiğim kitap olan Niteliksiz Adam'ı yorumladım: ytbe.one/QspgH8phl2k
Oğuz : Oğuz
Niteliksiz Adam 1 : NA1
i.hizliresim.com/y0J3mN.jpg
NA1 : Beni neden buraya getirdin Oğuz?
Oğuz : Ben senin içindeki cümleleri bu kafede çizik çizik ettim NA1. İçindeki matematiksel bir düzenle kurulmuş,
Size yazarı anlatmalı mıyım? Haddim değil deyip susmalı mıyım? Elbette pek çoğunuz benden çok daha iyi biliyorsunuzdur. Hele ki bu eseri okumaya kalkışmış yahut okumuş biriyseniz zaten oldukça aşina olmanız muhtemeldir. O nedenle bu çipil gözlü, ( bizim oraların deyimiyle) bi kucak sakallı adamı anlatmak işlemini pas geçiyorum.
Tolstoy bu
"Kişioğlu, ister fukara olsun, ister zampara, ister avara...Yeter ki madara olmasın, mert olsun!" der Kemal Tahir. Ve ömrü boyunca karşılaştığı en mert insanların, dava ve dam arkadaşları olduğunu da sözlerine ekler...
Yaşamı boyunca Kemalist ve demokrat bir duruş sergileyen Kemal Tahir, bu duruşuna bir de sosyalist dünya görüşünü
Annie Ernaux kendi bireysel hafızasına, sıkılıp mızmızlanmasın diye toplumsal hafızayı kardeş getiriyor. Oturup 1940’ların başında yapılmış ata yadigarı sandıklarında ne var ne yok döküyorlar ortaya. Sonrası bildiğimiz evcilik oyunu. İkinci Dünya Savaşı anne, Fransız toplumu çocuk, ve Ernaux uzatıyor savaşın elleriyle sahte mamayı Fransız toplumuna.
Uzun zamandır inceleme yazmıyorum ve bunun en büyük sebebi üşengeçliğim sanırım :)). Ama bu kitaba inceleme yazmadan geçemedim. İçimde o kadar doldu taştı ki, bir yerlere anlatmadan rahat edemezdim.
Bu kitapla tanıştım Hakan Gündayla. Daha ilk sayfalardan kalemine aşık etti beni. Ve tüm kitaplarını da okumak, okutturmak için arkadaşımla etkinlik
Yeşilçam filmlerinden tanıdığımız, Neşeli Günler filminde boyu uzun olduğu için Adile Naşit’e benim boyum soba borularını takmaya yetişmez repliğiyle nedense en çok hatırladığım, yakışıklı salon erkeği rollerinden bir anda sosyal içerikli filmlere geçiş yapmış Tarık Akan’ın 12 Eylül döneminde , Almanya’da Yol filmi ile işgili 2.Kurtuluş Savaşını
Her eser her duyguda yazılmaz bu okumuş olduğumuz eser ise Tolstoy'un hüzünlü ve bulanımlı döneme denk geldiği belli oluyor.
Bethoveen'ın bir türlü kavuşamadığı aşkını özlemini tasvir ettiği dokuz numaralı sonatıdır.
Bir erekeğin ve bir kadının ilişki ve evlilikleri üzerine ruhsal ve zihinsel çatışmaların en güzel şekilde anlatıldığı bir
~Türkçülük, politik bir parti değildir; bilimsel felsefi, estetik bir ekoldür.
Türkiye Allah’ın kılıcı halkçıların pençesinde ve Allah’ın kalemi Türkçülerin elinde idi. Türk vatanı, tehlikeye düşünce, bu kılıçla bu kalem birleştiler,bu birleşmeden bir toplum doğdu ki, adı Türk Milleti’dir.
~İnsanın kutlu olması, keramet ve kişilik sahibi
Yetişkinlerin, çocuklardan öğrenmesi gereken o kadar çok şeyler var ki… Kitabı çocuk kategorisine almak kesinlikle yanlış. Kâh tebessüm ederek, kâh hüzünlenerek okudum. Teşekkür ederim Küçük Prens…Bu gece gökyüzündeki yıldızlara senin için bakacağım.
Ve evet haklısın; büyükler her zaman çok tuhaftırlar. :)
Küçük PrensAntoine de Saint-Exupéry · Kitap Adası · 2021235,2bin okunma
Türkiye Birincisi
Asla yeterince iyi olamadım. Aileme, anneme babama, onların bana harcadığı paraya layık
olamadım. Hayır, serseri değildim, geri zekalı da değildim, bir amacım da vardı ve bunu
gerçekleştirmek istiyordum. Çalışkan olmak... istiyordum. Çalışkan olmak için oturup çalışmak
lazım ben de biliyorum, söyledim ya geri zekalı değilim.
Filozof-Kral, Bilge-Kral tanımlamasını belki de en çok hakeden isimlerden birisine...
Marcus Aurelius Antoninus Agustus’a ...
Bu kitap başka şartlar altında günümüzün TEDxTalks’larından birisi olabilirdi. Ama biz kitap olarak okuyoruz, böylesi de güzel. Gerçi sürekli ağır bilgi, tavsiye ve tecrübe bombardımanı bir noktada “Marcus hocam bir sal