Öyle insanlar vardır ki, yalnızca bilmediğini bilmemekle kalmaz, herşeyi bildiğini iddaa eder.
İnsanın bilmesi gereken tek şey, bir şey bilmediğini bilmesidir.
2022 yılı için okumayı seven bir avuç öğrenci grubuyla aşağıdaki kitapları sırasıyla okuyacağız. Her gün kesintisiz en az 54 sayfa hedefiyle yola şimdiden çıktık... Umarım listeyi beğenirsiniz.
A’mâk-ı Hayal adlı eserini okuyoruz.
Daha önce belirlediğimiz gibi
14 Ekim Çarşamba günü toplanıyoruz. Eskişehir'de bulunan, belirtilen tarihte Eskişehir'de bulunacak olan tüm okurları bekleriz.
Tarih: 14 Ekim Çarşamba
Saat: 19.30
Mekân: Haller Gençlik Merkezi
Adres: Eskibağlar, Yılmaz Büyükerşen Blv No:11
Tepebaşı/Eskişehir
“Hep ikilik birlik için
Bak iki göz bir görüyor!
Birlik ise dirlik için
Bak iki göz bir görüyor!”
Amak-ı Hayal
Oldukça dikkati celbeden bir dörtlük... Göz, bir sır yumağı. Bir kendini göremez, lâkin çokluğu birlerde görür. Cüssesi küçük olmasına rağmen sonsuz bir kainatı sığdırır görüşüne.. Çok büyük bir tefekkür durağı. Göz kendini, yalnızca ayineden görür, yahut bir başka gözün ona bakmasıyla kendi hakkında fikir sahibi olabilir.
İki cân için de acaba böyle midir? Eş olacak iki kul, bir olmalı. Bir görmeli, Bir'i görmeli. Dost olacak iki kul, bir olmalı, bir davaya hizmet etmeli, Bir için.
Bir, bir, bir... Ehadun Ehad!..
"Deliler uluorta bir havuzda yıkanır ve avluda çok kere çıplak dolaşırdı. Bu hallerin yaşandığı tarihte Manisa Tımarhanesi cidden müthiş bir sefalethaneydi." (Syf, 101)
A’mâk-ı Hayal aldım parkta daldım seyre, anneler okuldan çocuklarını almış eve gidip ne pişireyim telaşını birbirlerine iştahla anlatıyorlar:) bir öteki akşam falan diziyi izledin mi? Çocuklar parkta şen şakrak kimisi annesinin eteğine yapışmış acıktım gidelimmmm feryad-ı figan koparıyor:)) anlatmam o ki; güneş tepede ☀️her şey yolunda. 😊bu seslerin akışında hayatın tüm olan hızıyla devam ettiğine tanıklık ediyorum🕊️
open.spotify.com/track/1Oqa6J6J1...
Pek fazla dalgın kaldığımı fark eden bir arkadaş, “yine neyin var?” dedi.
“Hiç” dedim.
Bu “hiç” yalnız içinde bulunulan durumu açıklamak için söylenmemişti, ağzımdan çıkan bu “hiç” sözü evrenin bir çeşit açıklaması idi.
Yürü ey sâyih-i âvâre yürü, durma yürü
Koymasın râh-ı visâlden seni ezvâk-ı misâl
Ey seyahat eden avare! Yürü, durma, yürü
Bu alemin zevkleri seni vuslat yolundan alıkoymasın