Aşk Gibi Aydınlık Ölüm Gibi Karanlık, Mehmed Uzun'un gerçek bir olaydan esinlenerek yazdığı kitabı. Muazzam çevirisiyle okudum ve etkisi altından çıkamadım hala. Baz ve Kevok'un hikayesi anlatılıyor ama ismine kanıp salt aşk romanı olduğunu düşünmemek gerek.
Kitapta geçen her bir karakter, her yer sembollerle anlatılmış, semboller kişilerde bulunulan duruma göre belirlenmiş. Baz da, Kevok da, Jîr de, Renas da manalarıyla anlam katıyorlar romana. Ben Jîr ismini ilk kez bu kitapta duydum ve çok beğendim. Hem anlamı hem fonetiği çok hoş.
Baz Şahin, Kevok Güvercin.. birbirleriyle ilgileri olmayan, ortak değer paylaşmayan iki insanın bir araya geliş hikayesi sondan başa, sonra baştan sona teknikle anlatılıyor. Daha ilk sayfadan kitabın sonunda ne olacağını biliyoruz. Ama ne olacağının bilinmesi asla dezavantaj olmuyor bilakis sonrasında gelişecek durumlar, olaylar çok büyük merak içinde bekleniyor. Burada hem yazarın üslubunun üst düzey olduğunu, hem de çevirmenin çok başarılı iş çıkardığını söyleyebiliriz.
Hikayede sadece aşk yok. Tarih, siyaset, göç, sürgünler, sefalet, yasaklar, ağıtlar, stranlar edebi harmanla aktarılmış okuyucuya. Romanın geçtiği (büyük ülke ve dağlar ülkesi) ülke, bölge bizden ve oralarda yaşananlar yıllardır tanıdık olduğumuz durumlar. Savaşın hayatlar üzerindeki etkisi, insanları getirdiği durumlar can yakıyor ama gerçek.
Bir kavramın karşıtıyla var olabileceğini, anlam kazanacağını hatırlatan daha fazla Mehmed Uzun kitabı okutacak şaheser.