Gün içinde zihnimizden yüzlerce düşünce geçiyor ya bazen iş bazen ev bazen bireyler bazındaki düşüncelerimiz... İşte yazar onları böylesi bir kitapta toplamış.
Belli bir konu ekseninde yazılmamış gibi gözükürken, ya da örüntülü olay akışı yok gibi derken aslında bir bütün olarak değerlendirdiğimizde gayet de öylesi bir kitap.
Ramsay ailesi fertlerinin, sosyal hayatın üzerlerine yüklediği sıfatlar altında ezilirlerken birbirleri hakkındaki düşünceleri, özellikle kadının vasfının maalesef güzelliğinden öteye geçemeyişi, kocası ile çocukları arasında yüzyıllarda geçse değişmeyecek olan denge unsuru olma durumu, ataerkil bir aile yapısında çocukların, baba kişisinin baskın karakteri altında sıkışıp kalmaları, içlerinde biriken öfkenin ve kendi yöntemleri ile bu sessiz savaşla baş etme ugraşlarının irdeleniş şekli... Muazzamdı.
Ulaşılması ne güç bir deniz feneri... Yazar, karakterlerin hayalleri yerine metaforik olarak deniz fenerini koymuş. Bu uzun yolculukta hayallerini kaybedenler, ya da kendisi yitip gidenler elbette olmuş ve hep olacaktır da...
Hayallerimizi kaybetmemek ve hatta hayallerinize hep ulaşmak ümidi ile... Keyifli okumalar...