Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

New Scientist

Neredeyse Her Şeyin Kökeni

Graham Lawton

Neredeyse Her Şeyin Kökeni Gönderileri

Neredeyse Her Şeyin Kökeni kitaplarını, Neredeyse Her Şeyin Kökeni sözleri ve alıntılarını, Neredeyse Her Şeyin Kökeni yazarlarını, Neredeyse Her Şeyin Kökeni yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Açıkçası, hâlâ çözülememiş birçok derin gizem var. Hâlâ şu kadim sorulara yanıt aramakla uğraşıyoruz: Nereden geldik? Ve evrende bu soruları sorabilecek tek varlık biz miyiz?
Reklam
Hayata ilişkin kesin olan tek şey, bir gün sona ereceğidir. Bu ürkütücü bilgi, insan olmanın belirleyici özelliğidir belki de. Bildiğimiz kadarıyla, kaçınılmaz sonumuzun nasıl geleceğini düşünebilen tek tür biziz.
Sayfa 130 - Türkiye İş BankasıKitabı okuyor
Dünyadaki 7 milyar insanın yarısından fazlası kentlerde yaşamaktadır. Ancak kentsel alanlar o kadar yoğun nüfusa sahiptir ki, dünyanın yüzeyinin %1’inden daha azını kaplar. Borneo Adası bütün kentlerden oluşan dev bir metropol olsaydı, yaklaşık 750.000 kilometrekare yüzölçümündeki o adaya bütün kent nüfusu rahatça sığardı.
Sayfa 124 - Türkiye İş BankasıKitabı okuyor
Stefan Gates adlı bir yemek yazarı tarafından yapılan bir araştırmada, çalışmaya katılan erişkinlerin %44’ü kurumuş sümüklerini yediklerini ve çok da beğendiklerini itiraf ettiler. Peki insanlar bunu neden yapıyorlar? Kimse kulak kirini, göz çapağını veya göbek deliği pamuğunu yemiyor çünkü. Bunun nedeni, sümük yemenin bağışıklık sistemini güçlendirmesi olabilir.
Sayfa 115 - Türkiye İş BankasıKitabı okuyor
Arkadaş edinmeye ve arkadaşlıklarımızı sürdürmeye güçlü bir biyolojik gereksinim duymamız şaşırtıcı değildir. Yemek ve cinsellik gibi bu dürtü de, sosyal davranışa karşılık olarak bizi kendimizi iyi hissettiren, çeşit çeşit kimyasala boğan ödül merkezleri tarafından denetlenir. Bunlardan biri “kucaklaşma hormonu” olarak da bilinen anne çocuk arasındaki bağın güçlenmesinde kilit rol oynayan “oksitosin”dir. Bu hormon, diğer insanlarla sosyal ilişkilerimiz sonucunda da salgılanır. Ortaya çıkan hoş hisler, bizi o kişiyi tekrar görmeye iten bir ödül niteliğindedir.
Sayfa 110 - Türkiye İş BankasıKitabı okuyor
Reklam
ABD, 16 Temmuz 1945'te dünyanın ilk nükleer bombasını New Mexico Çölü'nde patlattı. Bu son deneme, nükleer enerjinin silah olarak kullanılabi­leceğinin korkunç bir kanıtıydı ve Robert Oppenhe­imer'a kutsal Hindu metni Bhagavad Gita'dan bir pasajı çağrıştırmıştı: "Ben şimdi ölüm oldum, dün­yaların yok edicisi." Japonya'ya yapılan saldırılar, dünya genelinde bir silahlanma yarışı başlattı. ABD 1945'ten sonra fis­yon yerine nükleer füzyonu kullanan, yıkıcı gücü çok yüksek hidrojen bombalarını geliştirdi. Sovyet­ler kendi bombalarını 1949'da geliştirip test etti. Bu­ gün ise dünya nükleer cephaneliğinde 27.000 bom­ba bulunuyor.
Sayfa 231 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / Birinci Basım 30 Mayıs 2019 - Çeviren Yonca Aşcı DalarKitabı okudu
Yayında mıyız?
Marconi'nin telsiz telgraf buluşunun bir kitle piyasası teknolojisine dönüştürülebileceği yatırımcılar tarafından çok geçmeden fark edildi. 2 Kasım 1920'de dünyanın ilk ticari radyo istasyonu KDKA. Pennsylvania'nın East Pittsburgh kentinde yayına başladı. O gün yapılan başkanlık seçimi sonuçları yayınlandıktan sonra. dinleyicilere hüzünlü bir çağrıda bulunuldu: "Yayınımızın ne kadar uzağa eriştiği ve ne netlikte duyulduğu konusunda kaygılı olduğumuzdan bu yayını dinleyenlerin bizimle iletişime geçmelerini rica ediyoruz."
Sayfa 206 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / Birinci Basım 30 Mayıs 2019 - Çeviren Yonca Aşcı DalarKitabı okudu
Sağ ve Sol Politika...
Modern öncesi toplumlarda siyaset büyük ölçüde savaş ağaları arasındaki iktidar mücadelelerinden oluşuyordu. Fakat toplumlar uygarlaştıkça, müca­deleler de daha demokratik bir karakter kazandı. Ve ilk olarak 18. yüz yılın son on yılında Fransa'da ortaya çıkan bir şeye dönüştü. Bu devrimci dönem­ de, Fransız toplumu net bir fay hattı boyunca kırıldı. Bir taraf monarşiyi, kiliseyi ve Eski Rejim'in diğer kurumlarını; diğer tarafsa devrimi destekledi. Gele­nekselciler yasama meclisinin sağ tarafında oturu­yorlar, devrimci kesim ise solda yer alıyordu.
Sayfa 186 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / Birinci Basım 30 Mayıs 2019 - Çeviren Yonca Aşcı DalarKitabı okudu
Derin Zaman
Zamanın ölçümünde kavramsal olarak en zor dönüm noktalarından biri ne kadar zaman geçtiğini anlayabilmek olmuştur. Insan ömrü penceresinden bakıldığında bin yıl kavranabilir bir zaman kesitidir. Fakat 13.8 milyar yıl. kavrayışımızın ötesine geçer. "Derin zaman" sağduyuya o kadar aykırıdır ki. zamanın ölçümünün keşfedilişinden ancak 4000 yıl kadar sonra anlaşılabilmiştir. 18. yüzyılın ortalarına kadar. evrenin ancak birkaç bin yıl yaşında olduğu düşünülüyordu. Derken zaman içinde. jeologlar bu sürenin onlarca kat daha fazla olduğunun farkına vardılar. inceledikleri kayaçlar ebedi ve değişmez gibi görünüyordu ama bu bir yanılgıydı. Aslında zemin tabakaları. fosiller ve fay hatları. akıllara durgunluk verecek kadar uzun zaman dilimleri süresince inanılmaz yavaş değişikliklerin olduğunu ortaya koymaktaydı.
Sayfa 183 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / Birinci Basım 30 Mayıs 2019 - Çeviren Yonca Aşcı DalarKitabı okudu
Reklam
Yazı
Yazı, insanlık tarihinin en önemli buluşlarından biri, hatta tarihi mümkün kıldığı için belki de en önemlisidir. Yazıdan önce bütün düşünceler gelip geçiciydi; ya sözel olarak aktarılır ya da unutulup giderlerdi. Yazı, ölümlü insan beyninden bağımsız olarak kodlanmalarına ve üzerlerine yenilerinin ek­lenmesine olanak sağladı. Dilbilimci Peter Daniels 1996 tarihli The World's Writing Systems (Dünya Yazı Sistemleri) adlı kitabında söyle diyor: "Beşeriyeti dil, uygarlığı ise yazı tanımlar."
Sayfa 170 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / Birinci Basım 30 Mayıs 2019 - Çeviren Yonca Aşcı DalarKitabı okudu
Ateşin denetim altına alındığını gösteren ilk inandırıcı kanıt yaklaşık 800.000 yıl önceye aittir. Giysiler de mülkiyet listesine erken giren eşyalardandır. Vücut bitinden elde edilen genetik bulgular, yaklaşık 70.000 yıl önce gi­yinmeye başladığımızı ortaya koyar.
Sayfa 151 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / Birinci Basım 30 Mayıs 2019 - Çeviren Yonca Aşcı DalarKitabı okudu
Inanılmaz!
Dini hikayeler. "mantığa biraz aykırı doğaüstü varlıklarla" doludur; bu hikayelerde insanlar. hayvanlar. bitkiler. insan elinden çıkma şeyler ve doğal varlıklar. sezgisel beklentilerimize aykırı davranışlar sergilerler. Akıllardan çıkmayan ve tuhaf bir şekilde inandırıcı gelen hikayelerdir bunlar.
Sayfa 144 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / Birinci Basım 30 Mayıs 2019 - Çeviren Yonca Aşcı DalarKitabı okudu
dinler
Günümüz dinle­rinin çoğu, karşılıklı dayanışma ve fedakarlığı teş­vik eder; daha önceki dinler için de muhtemelen aynı durum geçerlidir. Bu özellikleri taşıyan dinler, birbiriyle ilişkisi ol­mayan kişilerin bir topluluk halinde birleşmesine yardımcı olarak, yeni oluşan kırılgan toplumları bir arada tutan sosyal tutkal işlevi görmüş olmalı. Bu tür gruplar çevrelerindeki diğer gruplardan daha fazla büyüdüler ve onları kaynaklardan yoksun bı­raktılar. Bu gruplar büyürken dinlerini de beraber­lerinde götürdüler. Şu anda çoğumuz, bu çok başa­rılı dinlerden biriyle hafif bile olsa bir bağa sahibiz.
Sayfa 143 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / Birinci Basım 30 Mayıs 2019 - Çeviren Yonca Aşcı DalarKitabı okudu
Göbeklitepe
1990'lı yıllarda keşfedilen Göbekli Tepe, çapları 30 merreye kadar çıkan dairesel taş duvarlardan olu­şan bir labirenttir. Ortada yer alan 6 metre yüksek­liğinde bir çift sütun, daha küçük T biçimli heykellerle çevrelenmiştir. Bunların bazılarının üzerinde kemer ve elbise, bazılarında ise grotesk yılan, akrep ve sırtlan kabartmaları yer alır.
Sayfa 143 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / Birinci Basım 30 Mayıs 2019 - Çeviren Yonca Aşcı DalarKitabı okudu
553 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.