Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Zalim bir dünya
— Bana öyle geliyor ki artık huzur ve barış içindesin. — Tanrıyla barışa mı diyorsun? Hayır, Tanrı ile barışmış değilim. Onunla barış yapmayı da istemiyorum. Tanrı dünyayı kötü yarattı, bu dünyayı övmemiz için neden yok, kendisini de övmüşüm ya da yermişim , umrumda değil pek. Dünyayı kötü yarattı tanrı.
Sayfa 287 - YkyKitabı okudu
64 syf.
·
Puan vermedi
Bu inceleme, Ateizm felsefesi için başlangıç niteliğinde ve genel olarak Ateizme yöneltilen soruları açıklayan temel bir kitaptaki bölümlerin özetlerinden oluşacak. ( Başlamadan önce yazma becerisine sahip olmadığımı ve bu zamana kadar bu durumu değiştirmek için pek bir çabaya da girmediğimi belirtmek isterim. Yâni beklentinizin oldukça altında
Hızlandırılmış Ateizm Dersleri
Hızlandırılmış Ateizm DersleriAntonio Lopez Campillo · Versus Yayınları · 200863 okunma
Reklam
“… kötü bir huyum var benim. Artık böyle mi yetiştirildim yoksa Tanrı mı beni böyle yarattı, orasını bilmiyorum. Bildiğim tek şey şu: başkalarının mutsuz olmasına sebep oluyorsam, bilin ki ben onlardan daha az mutsuz değilim.”
Sayfa 46 - Can Yayınları, 13. Basım, Aralık 2002, İstanbulKitabı okuyor
165 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bu müthiş tragedya için yazılacak bir inceleme yazısı yine Sophokles'in papirüsünden dökülen alıntılarla olsun istedim. İşte bu harika tragedya oyunundan alıntıladığım bazı bölümler; <<Çünkü insanoğlunun hiçbir icadı para kadar fesat verici değildir. Ülkeleri harap ve yerle bir eden odur; düzenbazlığı öğreterek mertliği bozar ve
Antigone
AntigoneSophokles · Karbon Kitaplar · 20194,701 okunma
Casiye/21-23
21.Yoksa kötülük işleyenler ölümlerinde ve sağlıklarında kendilerini, inanıp iyi ameller işleyen kimseler ile bir mi tutacağımızı sandılar? Ne kötü hüküm veriyorlar! 22. Allah, gökleri ve yeri hak ile yaratmıştır. Böylece herkes kazancına göre karşılık görür. Onlara haksızlık edilmez. 23. Heva ve hevesini tanrı edinen ve hakkı bildiği halde Allah’ın, saptırdığı, kulağını ve kalbini mühürlediği, gözünün üstüne de perde çektiği kimseyi gördün mü? Şimdi onu Allah’tan başka kim doğru yola eriştirebilir? Hala ibret almayacak mısınız?
Sayfa 43 - 6. CiltKitabı okuyor
☆ Hiçbir devir sadece iyi ya da sadece kötü değildir.İki belirgin hat halinde bütün insanlık tarihi boyunca uzanır iyi ile kötü.Çoğu zaman iç içe geçerler.(286) ☆ Tanrı kendini doğa yasaları aracılığıyla, sadece doğa yasalarıyla dışavurur.(286) ☆ Dünya olduğu gibidir ve biz yavaş yavaş öğreniriz bunu.(315) ☆ Doğru olan görüş yaşamaya devam eder.(415) ☆ NİYE Kİ BU BİTMEK BİLMEZ YARATIŞ, YOK OLACAKSA BİR GÜN HER YARATILMIŞ!(437) ☆ Evrenin herhangi bir köşesinde, küçük bir gezegenin üstünde yaşıyor olmamız ne tuhaf bir düşünce, değil mi?(566)
Reklam
1025 syf.
10/10 puan verdi
·
77 günde okudu
Derin Ruh analizi ve felsefesi ile Karamazov Kardeşler ♡
Felsefe dersini sevip, henüz felsefi kitap okumamış biri olarak Karamazov Kardeşler romanıyla tam bir felsefe kitabı okudum. Her sayfasından alıntı yapmak isterdim. Bu hayatta hangi yazarla tanışmak isterdin diye sorsalar, tereddütsüz Fyodor Mihayloviç Dostoyevski derdim. Ruhumu, kalbimi, düşüncelerimi, hislerimi her kitabında ayrı ayrı bulduğum
Karamazov Kardeşler
Karamazov KardeşlerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202334,5bin okunma
336 syf.
9/10 puan verdi
Kitapta üç ana karakter bulunuyor, 25 yaşına yeni basmış Libby Jones, doğduğu ülkeden başka bir ülkeye giden ve iki çocuğu ile sokakta yaşamak zorunda kalan Lucy Lou ve 1980lerin sonunu anlatan bir çocuk. Bu üç karakterin kaderleri yeniden Londra'nın zengin muhitlerinden olan Chelsea'da, Thames Nehri kenarında bulunan Cheyne Walk'taki terkedilmiş malikanede kesişiyor. Peki 1980lerin sonlarında cemiyetin gözde simalarından olan bu aileye ne oldu da birden hem cemiyetten hem medeniyetten çekildiler? İşte burada kendini mesih, guru, tanrı ilan eden bir adam devreye giriyor ve bir ailenin yok oluşuna neden oluyor. Kitabın dili inanılmaz akıcı, elimden bırakamadım yalnızca 1990lı yılları anlatan çocuğun iyi mi yoksa kötü karakter mi olduğunu kafamda tam olarak oturtamadım ama psikolojisinin bozuk olmasına verelim
Üst Kattaki Aile
Üst Kattaki AileLisa Jewell · Olimpos Yayınları · 202478 okunma
736 syf.
10/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Bu senin yolun ya da yok oluşun.
N. G. Kabal
N. G. Kabal
Hepimiz Gökyüzü Olmak İstedik - Deliler Ve Cellatlar Her şeyin bir sebebi olduğunu biliyordum ama açıkçası bu kadarını ben bile beklemezdim. Ama Arın Lordum ne der bilirsiniz: Daha azını beklemezdim, Gök'
Krallar ve Soytarıları
Krallar ve Soytarıları
sonu oldukça tartışmaya açık bir sondu. Ve tabii araya serinin safe place kitabı olmaya aday
Ejderha ve Yıldız
Ejderha ve Yıldız
girince benim
Deliler ve Cellatlar
Deliler ve CellatlarN. G. Kabal · Dex Yayınevi · 2024151 okunma
tanrı çıkartıp şeytan soktular ruhuma bir seyir defteri ol uykuma, tanış çocukken hep beni korkutan o korkunç yabancıyla; bak! yüzümün derisini yırtıp alıyor sevda cildimden soyuyorlar beni yine ciddi ciddi ciddi mi ciddi bir ayışığının ayakucunda sonu kötü bitecek, bu kente hiç gelmemeliydim
Reklam
128 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Aklı Başında Her İnsan Biraz "Deli"dir
Not: Bu inceleme, bir incelemeden çok daha fazlasıdır. Yazım uzun olduğu için ve anlaşılma kolaylığı sağlamak adına sekiz bölüme ayırdım ve böylece daha ilgi çekici olduğunu düşündüğünüz yerlere gidip okuyabilirsiniz: – Giriş – Kitapla İlgili Düşüncelerim – Nietzsche'nin Ailesinin Sağlık Geçmişi – Nietzsche'nin Sağlık Geçmişi – Turin
Nietzsche Neden Delirdi?
Nietzsche Neden Delirdi?Ayşe Şirin Çakmakçı · Scala Yayıncılık · 20242 okunma
Yazılan şeylerin atalarımıza gerçekten misliyle yapıldığı gerçeği :(
“Ben, vatan için öyle şeyler yaptım ki patron, tüylerin ürperir; adam kestim, çaldım, köyler yaktım, kadınların ırzına geçtim, evler yağma ettim... Neden? Çünkü bunlar Bulgar'mış, ya da bilmem neymiş... Şimdi kendi kendime sık sık şöyle diyorum. Hay kahrolasıca pis herif, hay yokolası aptal! Yani akıllandım, artık insanlara bakıp şöyle demekteyim : Bu iyi adamdır, şu kötü. İster Bulgar olsun, ister Rum, isterse Türk! Hepsi bir benim için. Şimdi, iyi mi, kötü mü, yalnız ona bakıyorum. Ve ekmek çarpsın ki, ihtiyarladıkça da, buna bile bakmamaya başladım. Ulan, ister iyi, ister kötü olsun be! Hepsine acıyorum işte... Boşversem bile, bir insan gördüm mü içim cız ediyor. Nah diyorum, bu fakir de yiyor, içiyor, seviyor, korkuyor, onun da Tanrı'sı ve karşı Tanrı'sı var, o da kıkırdayacak ve dümdüz toprağa uzanacak, onu da kurtlar yiyecek... Hey zavallı hey! Hepimiz kardeşiz be... Hepimiz kurtların yiyeceği etiz...”
Zalim ve kötü insanlara her yüzyılda ve her inançta rastlanabilir. Fakat İtalyan Engizisyonunun bu öyküsü ve çocuklara karşı olan tutumu, dindar zihni ve sırf dindar olması yüzünden ortaya çıkan mu, dindar özellikle aydınlatır. Ortaya serdiklerinden ilki, dindar zihnin, bir tutam suyun ve kısa sözlü efsunun (ebevey njerinin rızasından, çocuğun kendisinin rızasından, çocuğun pladi mutluluğundan ve psikolojik sağlığından... sıradan sağ duyunun ve insani duyguların önemli göreceği her şeyden üstün olan bir şekilde) bir çocuğun yaşamını tamamen değiştireceği şeklindeki dikkatte değer algısıdır. Kardinal Antonelli bunu o zaman Edgardo'nun kaçırılmasını protesto etmek için kendisine mektup yazmış olan Britanya'nın ilk Yahudi parlamento üyesi Lionel Rothschild'a gönderdiği cevap mektubunda açıkça telaffuz etti. Kardinal cevabında olaya müdahale yetkisinin olmadığını söyleyip, “Eğer doğanın sesi güçlüyse, dinin kutsal görevlerinin ondan bile daha güçlü olduğunu görmek için şu an uygundur" diye ekledi. Evet, bu hemen hemen her şeyi ortaya koyuyor değil mi?
Tanrı..
Keyfim yerinde: Tanrı iyi. Ağlamaklıyım: Tanrı kötü. İlgisizim: Tanrı tarafsız. İçine girdiğim haller O’na mütekabil sıfatları verir; bilgiyi sevdiğimde O her şeyi bilir, kuvvete taptığımda da O her şeye kadirdir. Şeyler bana var gibi mi görünmektedir? Var olurlar. Bana yanılsama gibi mi görünmektedirler? Buharlaşırlar. Bin gerekçe O’nu destekler, bin gerekçe de yok eder; coşkularımla canlanıyorsa da hırçınlıklarımla soluksuz kalır. Bundan daha değişken bir suret yaratamazdık: O’ndan bir canavarmış gibi çekiniriz ve O’nu bir haşere gibi ezeriz; ilâhlaştırırız O’nu: varlık O olur. O’nu reddederiz: hiçlik O olur. Dua, Yerçekimi’nin yerini bile alsa O’na evrensel bir süre temin edemezdi: Daima anlarımızın keyfine kalırdı. O’nun alınyazısı, ancak safların ya da geri zekâlıların gözünde değişmez olmaktır. Tek bir kez incelendiğinde ne olduğu açığa çıkmaktadır: yararsız dava, anlamsız mutlak, dangalakların patronu, yalnızların eğlencesi, ruhumuzu eğlendirip eğlendirmemesine ya da coşkularımıza musallat olup olmamasına göre saman çöpü ya da hayalet.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.