Cinsel dürtülerin uyanışı özellikle önemsenmelidir zira çocuğun doğrudan kendiyle bağlantı kurmasında cinsel dürtüler birinci derecede önceliklidir. Vücuttaki cinsel açıdan duyarlı bölgeler oyun oynarken veya giyinirken çocuğu uyarırsa, bedeni ilk farkına varış bu uyarılma ile başlar. Ne yazık ki, cinsel dürtüler ve tuvalet deneyimleri sırasında yaşananlar geçmişte toplum içinde büyük bir tabu olarak kabul edildiğinden, çocuk da bu tip dürtülerin 'ayıp' ve 'kötü' olduğuna inandırılmıştır. Bedeninin daha yeni farkına varan, benliğini bu şekilde ayırt etmeye çabalayan çocuk, en sonunda kendi imajının da 'kirli' ve 'kötü' olduğuna kanaat getirir. Toplumumuzda sık rastlanan kendini küçük görme sendromunun derinliklerinde yatan en etkili faktörlerden biri budur.