Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Maalesef gerçek hayatın kabustan bir farkı yok...
Ninni söyle bana, dedi. Uyumak istiyorum bir kabus gördüm, unutmak istiyorum.
Kalp sarsıntısı…
Bahsettiğimiz hastalık insanın bedenine yavaşça yayılır. Maalesef sonunda ruha dokunur. Tabii kişi, hastalığı fark ettiğinde artık her şey bitmiş olur.
Reklam
... şiddetin olmadığı bir dünyada yaşamayı isterdi ama yaşayabileceği bütün hayatlarda insanlar da vardı maalesef.
“ İşte her şeyin sembolü.Sinek uçuyor,çok neşeli,yeni doğmuş,ilkbaharı,açık havayı özgürlüğü arıyor ah ! Evet ama uğursuz gül pencereye çarpıyor,örümcek yerinden çıkıyor ! İğrenç örümcek ! Zavallı dansçı kız ! Tanrı’nın sevdiği zavallı sinek ! Üstat Jacques kaderin gerçeklemesine engel olmayın. Maalesef sen örümceksin Claude,aynı zamanda sineksin ! Bilime,ışığa,güneşe doğru uçuyordun,sonsuz gerçeğin gün ışığına ulaşmaktan başka derdim yoktu ; ama kör sinek,çılgın bilge,öbür dünyaya,aydınlığın,bilimsel bilginin dünyasına açılan o göz kamaştırıcı pencereye doğru atılırken,kaderin seninle ışığın arana gerdiği o ince örümcek ağını göremedin,büyük bir çoşkuyla içine daldın ; sefil çılgın,şimdi kafan parçalanmış,kanatların kopmuş bir halde kaderin demirden iplikleri arasında çırpınıyorsun ! “
Bu...
Bu kötümserlik —maalesef başka bir kelime bulamıyorum- görünüşte, evet sadece görünüşte karışık olan birçok meseleleri halletmeme imkân verdi, bazı meseleleri de düzeltilemeyecek şekilde karışık bir hale getirdi.
Kitlelerdeki bu abartma özelliği maalesef çoğunlukla olumsuz duygularla ilgilidir. Bu duygular ilkel insan dürtülerinin nesiller boyu devam eden kalıntılarıdır. Yalnız ve sorumluluk sahibi birey,cezalandırılma korkusuyla bu duygulara gem durur. İşte bu yüzden kitleler en fena aşırılıklara kolayca sürüklenir.
Reklam
Size ise üzülmek kalır; o geçici güzellik öyle çabuk, öyle geri dönülmez biçimde solup gitmiş, gözlerinizin önünde öyle aldatıcı biçimde, amaçsızca parlayıp sönmüştür ki... maalesef daha onu sevmeye bile vaktiniz olmamıştır...
« Halbuki mesele gayet basit: şu ölü çocuk, şu ölü kadın, şu ölü ihtiyar, el ele verip iki Şimal ilâhının masasını kuşatanlar, Roterdam bombardımanının mahsullerindendir. Ve o mavi gözlü ak iki ilâh işaret verdiler ölüm kuşlarına avlarını daha iyi seçmeleri için.» « Şair gibi konuşuyorsunuz.» « Evet maalesef. Ve bu bahse şiir girince kepazelik oluyor. Hele bu çeşit şiir. Ama ne yaparsınız, insan dehşetli bir şeylerle doluyor, müthiş kızıyor bir şeylere, gel gör ki bacağınızdan bağlısınız olduğunuz yere. Kımıldanmak ne mümkün?
Sayfa 17 - Cem yayınevi III Kitap 2
“Türkleri Orta Asya’ya sürmek lazım diyen Lloyd George demiş ki, ‘Birkaç yüzyılda bir dahi yetişir, bu sefer maalesef Türklere nasip oldu.’”
Sayfa 139 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
Maalesef çoğu kişi, "Beni yok ettiler, ben de fırsatını bulunca onları yok edeceğim!" tavrı içindedir. Ne var ki böyle bir tutum içinde olan kişi en başta kendini yok ettiğinin farkında değildir.
Reklam
Maalesef bazı yerlerde örtülü, mantolu, çarşaflı olmak, namaz kılıp oruç tutmak, tesbih çekip zikir yapmak, cinayet ve hıyanet gibi görülüyor; sadece açık- saçık, boyalı, makyajlı, bacak bacak üstüne atıp sigara içen hanımlara saygılı ve kibar davranılıyor.
Maalesef birçok anne-baba çocuklarının daha güçlü bir benliğr sahip olması için onları erken yaşlarda acılar ve zorluklarla tanıştırmaktadır. Çocuklarını erken yaşta çalışma hayatının içine itmekte ya da onları birtakım imkânlardan yoksun bırakarak, zorluklarla baş başa bırakmaktadır. Böyle davranan anne-babaların amacı, çocuklarının daha da güçlenmesi olabilir; ama bir süre sonra çocuk erken yaşlarda maruz kaldığı bı zorlamalar karşısında yılar, ezilir ve gizli ağıtlar ile benliğini koruyamaz hale gelir. Dolayısıyla anne-babaların zoraki baskıları benliği güçlendirmek için bir işe yaramaz, aksine benliğin zayıflamasıma sebep olur. Yetişkinlikte, kişiyi, haz merkezli bir yaşama doğru sürükler.
Zevk aldığımız her şey kokunun kokusunun da uzaklardan bir zerresiydi. Ve maalesef bizler bununla yetinip, mayışıp kalmıştık yerimizde. İlerleyemiyorduk.
Yakamoz Kitap 2015Kitabı okuyor
Her kurbağa öpülünce prens olmuyor maalesef. Kimisi de hastalık saçıyor.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.