Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Yağmur Duası Daha Mantıklıymış
Pek çok bölgede, kadınlar, kuraklık dönemlerinde, tarlalarda çırılçıplak koşarlar böylece göğün erkekliğini uyandırmak ve yağmur yağdırmak isterler.
O vakit İngiltere'nin hazır olmadığı, altından kalkamayacağı ve henüz savaşma arzusu duymadığı bir Avrupa savaşından kaçınmak uğruna Hitler'e taviz vermek mantıklıymış gibi görünüyordu. Birinci Dünya Savaşı'nın o uzun ve korkunç gölgesi, toplu kıyım anıları kolektif belleğinde halen diri olan İngiliz halkını derinden sarsmıştı. Sadece bu bile savaşı düşünülmez kılıyor ve hem basın hem de kamuoyu Chamberlain'in arkasında duruyordu. Hatta başbakana düzülen övgülerde başı çeken The Times gazetesi, Çekoslovakya'nın parçalanmasının bir şekilde insanlığa hizmet olduğunu iddia edecek kadar ileri gitmişti.
Sayfa 15 - Birinci Bölüm: Fırtına Bulutları Toplanıyor, Münih’te TeslimiyetKitabı okudu
Reklam
Kadınların isteği çok daha mantıklıymış :D
“Erkekler her zaman bir kadının ilk aşkı olmak ister. Bu onların manasız gururu.(…) Bizim istediğimiz bir adamın son ilişkisi olmaktır.”
"Başka biriyle nişanlısın." Simon bunu yapmak son derece mantıklıymış gibi öylece, "Bitireceğim." dedi. "Leydi Penelope ne olacak? İtibarı? Ya senin itibarin? Aileni, kardeşini, yeğenini güvenceye alma planların? Ya görevlerin ne olacak ?" Simon ona doğru uzanırken Juliana geri çekildi. "Juliana, seninle birlikte oldum. Evlenmeliyiz." Aşk yüzünden değil. Saygı yüzünden değil. Hayranlık yüzünden de değil. "Çünkü işler böyle yürür."Evet, o da var."
Sayfa 382
"O vakit İngiltere'nin hazır olmadığı, altından kalkamayacağı ve henüz savaşma arzusu duymadığı bir Avrupa savaşından kaçınmak uğruna Hitler'e taviz vermek mantıklıymış gibi görünüyordu. Birinci Dünya Savaşı'nın o uzun ve korkunç gölgesi, toplu kıyım anıları kolektif belleğinde hâlâ diri olan İngiliz halkını derinden sarsmıştı. Sadece bu bile savaşı düşünülmez kılıyor ve hem basın hem de kamuoyu Chamberlain'in arkasında duruyordu. Hatta başbakana düzülen övgülerde başı çeken 𝘛𝘩𝘦 𝘛𝘪𝘮𝘦𝘴 gazetesi Çekoslovakya'nın parçalanmasının bir şekilde insanlığa hizmet olduğunu iddia edecek kadar ileri gitmişti."
Bugün artık evrimciler, Kambriyen'den önce ortak bir atanın varlığını gösterme çabalarını, moleküler araştırmalar vasıtasıyla yürütüyorlar." "Nasıl gidiyor peki?" dedim. "Pek iyi değil." diye cevapladı. "Size nasıl olduğunu anlatayım. Fosillerin kendisinden moleküler delil elde edemezsiniz; onların hepsi yaşayan organizmalardan gelir. Hayatın kökeni bir molekül alırsınız, diyelim ki ribozoma RNA, ve onu denizanasında incelersiniz, sonra da onun eşitini salyangozda, solucanda ve kurbağada araştırırsınız, Benzerliklere bakarsınız, Eğer bu tek molekülü farklı hayvan kategorileri arasında inceler ve benzerlikler bulursanız ve bunların ortak bir atadan geldiğini varsayarsanız, sonrasında teorik bir evrim ağacı çizebilirsiniz." "Fakat bu iş kendi içinde pek çok sorunu barındırır. Eğer bu moleküler ağacı, anatomiye dayanarak oluşturulan ağaçla karşılaştırırsanız birbirleriyle alakalı olmadıklarını fark edersiniz. Eğer başka bir molekülü seçerseniz, bambaşka bir ağacınız oluverir. Hatta aynı molekülü iki ayrı laboratuara gönderirseniz onlar da size iki farklı ağaç göndereceklerdir. Tarihlendirme de dahil olmak üzere bir tutarlılık yoktur. Tüm bunlara dayanarak, bir bilim adamı olarak bana şu ortak ata ısrarımızı tekrar gözden geçirmek daha mantıklıymış gibi geliyor."
Reklam
"En mantıksız şeyi bile mantıklıymış gibi anlatmayı nasıl beceriyorsun?"
"Onu sevdiğim andan beri her şey yerine oturdu. Durumumuz ne kadar şaşırtıcı olsa da içten içe çok mantıklıymış gibi hissettiriyor." Natalie bir anlığına sessiz kaldı. "Pekâlâ, bu şiirsel oldu işte bebeğim ve söylediğinin her kelimesine inanıyorum ama hayat bu kadar şiirsel değil."
Sayfa 273 - Yabancı Yayınevi
“Kaygı, bulabildiği en etkili kılığı kuşandığı için her seferinde çok mantıklıymış gibi görünerek karşınıza çıkmayı bir şekilde başarır.”
Çok mantıklıymış
Dinin kökenine dair varsayımların sürüsüne bereket. Ölüm korkusu bunlardan sadece biri; daha niceleri var. Bir barda uydurulmuşa benzeyen bir teoriye göre, temelinde sarhoşluk varmış. Şarapla biranın geleneksel olarak vücudu kuvvetlendirdiğine inanılır ama hayal gücünü beslediği de malum. Sarhoşlara has bir kendi kendini büyük görme edimiyle atalarımız kendilerini yenilmez hayal etmişler ve halihazırdaki varoluşlarının ötesine bakmaya başlamışlar.
Reklam
Marketten tavuk almadım. Çünkü hiçbir hayvanın yaşamaması gereken şartlarda, bütün gün türlü ilaçlar katılmış yemlerle tıka basa yedirilen ve büyümesi için gerekli sürenin bilmem kaçta kaçı kadar daha az bir sürede âdeta şişirilen, asla güneş ışığı görmeyen, bir kez olsun koşamayan, bir kez olsun çitlerin altından geçip bahçedeki lahana yapraklarını didikleyemeyen ve bunu yaptığı için bahçe sahipleri tarafından kovalanmayan, bir kez olsun eşelenip topraktan iri tombul bir solucan çıkaramayan, hoplayıp zıplayamayan tek bir gün bile mutlu olamamış bir tavuğu-mecbur değilsem ve başka bir alternatifim de yoksa-yiyemem Çaylak! Sağlığımı boşversem bile, vicdanım bunu kabullenemiyor... Sana Çerkez tavuğu yapacağım diye o kadar yol gittim evet! Ve eğer mantıklı davranacak olsaydım, "Marketteki tavuklar, ahlâken kabûl edemeyeceğim şartlarda büyütülüyorlar. Üstelik etleri de sağlık açısından oldukça zararlı. Organik, sağlıklı ve hak ettiği özgürlüğü yaşamış bir tavuk almam için de, kilometrelerce yol gitmem lazım. O zaman mantıklı olan, Çerkez tavuğu yapmamak!" demeliydim. -Yaaa! -Ne oldu? -Mantıklı olan her zaman doğru olmayabilir Filozof! Bu yaptığım Çaylak, mantıklıymış, mantiksızmış umrumda bile değil. Yaptığımın doğru bir şey olduğunu bana vicdanım söylüyor çünkü. "Hangi şartlarda yetiştirildiklerini bile bile, mecbur da değilsen, o zavallı hayvanları yiyemezsin!" diyor. Ve kalbim de bana bu yaptığımın pek de mantıklı olmasa bile, son derece doğru bir şey olduğunu söylüyor;
Bedenin istekleri yanıltır bazen. Bedenin istediği mantıklıymış gibi gelir insana. Oysa en yoğun, en incelikli isteklerimiz ruhsaldır ve o güne kadarki yaralanmışlarımızı onarmaya yöneliktir.
Tanrı vergisi
"En mantıksız şeyi bile mantıklıymış gibi anlatmayı nasıl beceriyorsun?"
Sayfa 142 - Doğan KitapKitabı okudu
78 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.