Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Cenâb-ı Hakk'ın insana verdiği sabır kuvvetini evham yolunda dağıtmazsa, her musibete karşı kâfi gelebilir. Fakat vehmin tahakkümüyle ve insanın gafletiyle ve fâni hayatı bâki tevehhüm etmesiyle sabır kuvvetini mâzi ve müstakbele dağıtıp hâl-i hazırdaki musibete karşı sabrı kâfi gelmez, şekvâya başlar.
Gülünce dudakların bir gonca güle benzerdi Ben dudaklarını, sense gülleri severdin Güller ve dudaklar şimdi Ne kadar acı ve gizli Eski bir aşkı anlatır Güller ve dudaklar şimdi Döküldü yaprakları mazi denen o bahçeye Kayboldu dudakların seven yok artık gülleri Güller ve dudaklar şimdi Ne kadar acı ve gizli Eski bir aşkı anlatır Güller ve dudaklar şimdi.. Bora Ayanoğlu ~
Reklam
Bir senenin kıymetini anlayabilmek için sınıfta kalan bir öğrenciye sorun. Bir ayın kıymetini anlayabilmek için prematüre bebeği dünyaya getiren anneye sorun. Bir haftanın kıymetini anlayabilmek için haftalık bir derginin editörüne sorun. Bir saniyenin kıymetini anlayabilmek için kazayı kıl payı atlatmış kişiye sorun. Bir milisaniyenin kıymetini anlayabilmek için olimpiyatlarda gümüş madalya kazanan kişiye sorun. Sahip olduğunuz her anı değerlendirin. Şunu unutmayın ki zaman hiç kimseyi beklemez. Dün artık mazi oldu. Yarın ne olacak, bilemezsiniz. Bugün ise avuçlarınızın içinde size sunulmuş bir armağandır.
Kur’an’ı, sadece ilahi emir ve yasakları öğrenmek ya da sevap kazanmak için değil, tarih ve siyaset açısından da okumamız gerekiyor. Böyle yaptığımızda ve okumalarımızı derinleştirdiğimizde, karşımıza çarpıcı bir mazi, hâl ve İstikbâl perspektifi çıkıyor.
Sayfa 107
Otoyol Uykusu
İnsan belleği bir bataklık gibi. Yıllar önce karanlık diplerin emdiği hatıraları, günü geliyor güneşe tutuyor, adeta kusuyor. Ve mazi, çıplak ayakla istikbale yürürken denizini dalayan ısırgan otlarını andırıyor.
Sayfa 21 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
" Bugünün rüzgârında yıkanan mazi gülü " diyordu üstat. Geçmiş bizim için manalı kılan şey, ona bugünden bakıyor olmamızla alâkalıydı. Onun bugün ve yarın için bize vereceği hızdı aslolan.
Sayfa 30 - TimaşKitabı okuyor
Reklam
Bağışlanmaz suçumuzu sormuştum size geçenlerde. lşte suçumuz! .. Suçların en büyüğü, en bağışlan­ mazı: UTANMAZLIK!..
Eğer derin bir kendinden geçişle eğilen başını kaldırıp da arkasına bakacak olsa, sevdiğinin ilk defa, "Bilmezsin seni ne kadar seviyorum" sözünü İşitecek, yüzünü görecek. Kırılmış bir gönül, satılmış bir aşk, mazi olmuş bir istikbal, hep orada, arkasında duruyordu.
Şehrin ışıkları altında yürümeye devam ederken, hayatın mazi tarafında kalan yıllarımı düşündüm. Tozlu raflarda yalnızlığa terk edilmiş kitapların arasına konulan eskimiş takvim yaprakları gibi uzakta duruyor geçen güzel günler. Onları bulmak ve bir daha o günlere gitmek imkansız. Biliyorum, güzel günlerin kıymeti gidince anlaşılır. Gidip de dönmeyen güzel günlere dargınım. Dünya rahat yeri değil bilirim. Dile söylemek kolay, kalbe anlatmak zor. Hayat imtihanı ağır olur bazen. Yaslanacak bir omuz ararız yakınımızda bizi anlayan. Hayat, geriye asla dönülemeyecek bir sûrette biz zaman ve mekânla kayıtlı olan fâniler için geleceğe doğru akıtılıyor tüm zaman ve mekânların Sahibi tarafından. Allah (cc), O' dur kudreti her şeye yeten. Geçen yıllar, sıkıntıyla geçmiş olsa bile yine de özlem duyuluyor o yıllara. Hayat gidiyor diye mi bu özlem? İnsan hayatta olmayı seviyor. Bu hayatın sona doğru gitmesini ve bir gün son bulmasını istemiyor. Sonlu bir hayata kalp razı değil çünkü. Dinle kalbini, duyacaksın. Biraz yalnız kaldığında anlayacaksın. Bazen yalnızlık iyi gelir. “Kalb, ebedü’l-âbâda müteveccih açılmış bir penceredir. Bu fâni dünyaya razı değildir." diyerek bu hakikate ışık tutar Bediüzzaman. Ey dost! Bu yazıyı okurken sen de sonsuzluğu düşün ve hakikat penceresinden bakarak kalp ve ruhunun sesini dinlemeye çalış veya benim gibi yalnız bir gece yürüyüşüne çık, kendini dinle, kalbini dinle, vicdanını dinle. 'Bir Gece Yürüyüşünde' başlıklı yazımızdan Yoldan Geçerken/ Mehmet Kazar 5 Ocak 2021
Mâzi ne halde olursa olsun şimdi hiçlik mezarına gitti...
Reklam
Mazi olduğundan farklı hatırlandığı için mi kutsaldı, yoksa sahiden geçmişe ait her şey güzel miydi?
Sayfa 267Kitabı okudu
Bu hayat böyledir dostum, yaşanan gün mazi olur En değerli hatıralar bir gün gelir unutulur..
Asimilasyonun Rusya'da aldığı şeklin şiddet ve kuvveti başka hiçbir memlekette görülmemiştir. Türklük içerisine yerleştirilen Rus muhacirleri bugün yüz binlerle, milyonlarla sayılacak dereceye varmıştır. Bu, Türklüğü boğan bir Rus tufanıdır. Bundan başka bütün vasıtalarla da Türklerin Ruslaştırılmasına çalışılıyor. Mektepler Ruslaştırılıyor... Mescitler, abideler yıkılıyor, mazi siliniyor...
Mazi daima mevcuttur. Kendimiz olarak yaşayabilmek için, her an hesaplaşmaya ve anlaşmaya mecburuz.
1.500 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.