Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Mü’minin dünyada karşılaşıp da sabır ve rıza ile tahammül ettiği sıkıntı ve meşakkatler, imtihan gereğidir. Yüce Allah, bu vesileyle ya kulunun günahlarını affeder veya manevi derecesini yükseltir.Dolayısıyla başa gelen sıkıntılara sabır ve rıza ile karşı koymak, sağlam iman sahibi kalplerin yapabileceği işlerdendir.
Arıburnu'nda 25 Nisan'da Mustafa Kemal'in komutasında mucizeler yaratan; 57. Alay Komutanı Binbaşı Hüseyin Avni (Arıburun) Bey ve 27. Alay Komutanı Yarbay Mehmet Şefik (Aker) Bey ile Anafartalar Muharebeleri'nde düşman karşısında kıymetli vatan hizmeti yapmayı başaran; 12. Tümen Komutanı Selahattin Bey, 9. Tümen Komutanı Sabri Bey, 6. Tümen Komutanı Nazif Bey ile 8. Tümen Komutanları Nuri ve Ali Rıza Beyler bu isimsiz kahramanların başında gelmektedir.
Sayfa 70 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Reklam
Sapık şeyhin ifadesinden,
"Ahmet C. benim müridim olur. Ahmet'i çok kereler badeledim ve ters ilişkiye girdim. Ahmet C. dergâha kendi yakınlarını ve akrabalarını getirirdi. "Yılmaz Y. benim müridim olur. "Ümüt S'yi sadece badeledim. Cinsel ilişkiye girmedim. Ümüt yanında kardeşi Muhammet ve eşi Ayşe S.'yi getirdi. Ayşe'yi çok kereler
Sayfa 56 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
Soru: “Tanrı Buyruğu" isimli Kur'ân-ı Kerim tercüme ve tefsiri (yazarı: Ömer Rıza Doğrul) hakkında sormak istiyorum. Bu kitabın başındaki Tanrı" kelimesine zihnim takılıyor. Bir de bu kitap bizde mevcut. Bunu okumakta bir mahzur var midr? Cevap: "Tanrı" kelimesi, ma'bud veya ilâh karşılığında kullanılacak olursa bir mahzur yoktur. "Allah" lâfzının karşılığı olarak kullanılması doğru değildir. Bahsi geçen kitaba gelince, üstâd Hasan Basri Çantay (merhum), Kur'ân-ı Hakim ve Meâl-i Kerim adlı eserin 1. cildinin önsözünün hâşiyesinde şöyle demektedir: "Ömer Rıza Doğrul beyin Tanrı Buyruğu adlı eseri; şekli, tertibi ve tanzimi itibariyle güzeldir. Fakat gerek âyetlerin meâllerinde, gerek bu meâllerin notlarında sayılmayacak derecede hatalar, hatta bazı tahrifler vardır. Eserin "Lahor" daki Ahmediyye: "Kadiyânî" mez- hebi reisi Mevlânâ Mehmet Ali'nin İngilizce yazdığı ve o cemiyetin "İşâa-i İslâm Encümeni"nin bastırdığı tefsirli Kur'ân tercümesinin bir kopyası olduğuna dair merhum "Hamdi Akseki" beyin vaktiyle bize gönderdiği mektup elimizde mahfuzdur. Ahmet Kadiyâní, Ehl-i sünnet dışı ve sapık bir mezhebin mürevvici efkârıdır. Ömer Rıza Doğrul'un ilmi ve şahsı tenkit edilmiştir. Cevat Rıfat Atilhan'n eserlerinde 19 dereceli bir mason olduğu göze çarpmaktadır. Daha fazla yazmaya hacet görmüyorum. Yazılan ile yazarı hakkında bu kadar açklama kâfidir, sanırım.
Sayfa 307Kitabı okudu
Ahmed Rıza Ahmedi
Ben Yine dalarım düşlere. Bu düş duvarın rutubetiyle duvardan yere akar. Yaşlandım. Düşlerimi yerden kaldıramıyorum.
Sayfa 243Kitabı okudu
İnsanoğlunun anlamlı anlamsız bütün hareket ve davranışlarına amel denir. Ameller ikiye ayrılır: biri taayyüşî amel, diğeri ise taabbudî amel. Taayyüşî amel insanın yaşamak için yapıp ettikleridir: yemek-içmek, oturmak-kalkmak, çalışmak, yönetmek, siyaset yapmak, maişetini kazanmak vs. Taabbudi amel ise insanın Allah'a kulluğunun bir gereği olarak yaptığı bazı ibadetler ve amellerdir: namaz, oruç, hac, zekât, hayır hasenat, infak vs. İslam, her iki ameli de birbirinden tefrik etmez, bizden her taayyüşî ameli, birer taabbudî amele dönüştürmemizi ister. Bize düşen, dersimizde ifade ettiğimiz usûle riayet ederek her taayyüşî amelimizi birer taabbudî amele dönüştürmektir. Bu da ancak nefis tezkiyesi, rıza-ı ilahi, ihlas, samimiyet, ihsan şuuru ve güzel ahlak ile mümkündür. Zira ahlak, salih amelin başka bir adıdır.
Reklam
"Rızâ-i i̇lâhîsi izince gidenlere Allah onunla necât yollarını tutturacak, kendilerini tevfîk-i sübhânîsiyle karanlıklardan aydınlığa çıkaracak. Onları dosdoğru giden yolun yolcuları edecek."
Sayfa 223 - Mahya Yayınları - Mâide Sûresi, 16. Âyet-i Kerîme MeâliKitabı okudu
Doktor Mehmet Şükrü Sekban
Aslı, bugün Elaziz’in ilçesi olan Madenlidir. Cildiye mütehas­ sısı ve Cerrahpaşa Hastahanesinde bugünkü manada doçentti. İstanbul’daki tüm Kürt faaliyetlerinin içinde yer almıştır. Çok pa­ ra kazanırdı. Tüm Kürt dernek ve dergilerine maddi yardımlarda bulunmuştur. Atatürk’ün “Yüzellilikler” dediği listenin başınday­dı. O da, diğer Yüzellilikler
Mamafih bir şey başa geldikten sonra ona rıza göstermekten daha büyük bir erdem yoktur. Ve tabii ki başa gelene sabretmeyi bilmek, güzel bir haslettir. Kadere rıza insanın hâdiseler karşısında yıkılmaması, ruhunun gücünü ayakta tutması için son derece yararlı bir yöntem, bunda hiç kuşkumuz yok.
Sosyal Demokrat Fırkası
Sosyal Demokrat Fırkası, mütareke döneminde kurulan siyasi fırkalardan biridir. Fırka devletin çeşitli organları tarafından kabul edilen Wilson İlkeleri çerçevesinde Osmanlı Devleti’ni çağın ihtiyaçlarına göre dönüştürmek amacıyla kurulmuştur.Merkezi İstanbul Şişli’deki Kebir Caddesinde yer alan 104 numaralı özel daireyken sonradan,bu merkez
Reklam
"Kılıç bak, koca bir tarih göçüyor."
10 Kasım 1938 günü sabahı Atatürk'ün gözleri kapalıdır göğsü mutemadiyen inip çıkmaktadır. Odada ve Sarayda derin bir sessizlik hüküm sürmektedir. Sağ tarafında baş ucunda Dr. Mim Kemal Öke duruyor, Dr. Mehmet Kamil Berk başını onun omuzuna dayamış ağlıyordu. Dr. Akil Muhtar Özden kendinden geçmiş, odanın içinde telaşlı adımlarla durmadan
Sayfa 271 - Güven KitabeviKitabı okudu
7 Kasım 1938 Salı günü saat 12:20'de Dr. Mehmet Kamil Berk tarafından üçüncü karın ponksiyonu yapılır. Aynı gece saat 2:00 den sonra hafif bir unutkanlık başlamış, dört saat sürmüştü. Sabah sakindir. 8 Kasım 1938 akşamı kötüleşmeye başlar, yatağın ortasında iki elini yanlarına dayamış oturuyor ve mütemadiyen öğürerek "Allah kahretsin" diye söyleniyordu. Hizmetlilerin tuttukları tasa koyu kahverengi bir mayi (pıhtılaşmış kan) çıkarıyordu. Nöbetçi Dr. Abravaya Marmaralı ve Dr. Neşet Ömer İrdelp bir taraftan buz parçaları yutturulurken, bazı ilâçlar da enjekte ediliyordu. Bir aralık tuvalet masası üzerindeki saate bakar. "Saat kaç" diye sorar, "Yedi" diye cevap verilmesine karşın ayni suali birkaç kez daha sorar, yatağına yatırılır. Hasan Rıza Soyak: "Biraz rahat ettiniz değil mi efendim?" diye sorar "Evet" cevabından sonra Dr. Neşet Ömer İrdelp ; "Dilinizi çıkarır mısınız efendim?" der. Dilini ancak yarısına kadar çıkarır. Dr. Neşet Ömer İrdelp tekrar seslenir. "Lütfen biraz daha uzatınız". Fakat artık söyleneni anlamıyordu dilini uzatacağı yerde tamamen çeker, başını biraz sağa çevirerek Dr. Neşet Ömer İrdelp'e dikkatle bakar ve "Aleykümesselâm" der. Son sözü bu olur ve ponksiyondan 30 saat sonra komaya girer. 8 Kasım 1938 günü 19:00 da başlayan koma gittikçe ağırlaşarak 10 kasım 1938 günü saat 9:05 geçe ölüm anına kadar devam etmiştir.
Sayfa 230 - Güven KitabeviKitabı okudu
Meşrutiyet döneminde Mehmet Akif’in önderliğini yaptığı İslâmcı dergilerin sıkı dostu olan Arap düşünürü Reşid Rıza, şiddetli bir İngiliz muhibbi, şiddetli bir Türk düşmanı idi. Arap Halifeliği davasını ortaya atan İngiliz şairi Blunt’ın etkisi altında İngiliz himayesi altında gerçekleşecek bir Arap milliyetçiliği güdüyordu.
Büyümek...
-Büyümek farkına varmaktır. Kişinin öncelikle kendisinin artı eksisiyle, yapabilecekleri yapamayacaklarıyla farkına varmasıdır. Sonra çevresinin insanların, dünyanın ve dünyaların farkına varmaktır. -Büyümek sorumluluk almaktır. Sorumlu olmayanın sorunlu olacağını bilmektir… -Büyümek kontrol etmektir.Arzularını, isteklerini, dürtülerini her şeye rağmen kontrol edebilmek, bedene söz geçirebilmektir. -Büyümek hal bilmektir. -Büyümek anlamaktır. Olayların, sözlerin, davranışların sebeplerini, sonuçlarını, söylenenleri ve söylenmeyenleri anlamaktır. -Büyümek beklemektir. Her şeyin bir anda olmayabileceğini bilmek ve olabileceği saate kadar kendi üzerine düşen her şeyi yaptıktan sonra bekleyebilmektir. -Büyümek … Yarına çıkamayabileceğini bilse de güzel işlere niyetlenmektir. -Büyümek rıza almaktır. Üzerinde emeği olan insanların rızasını almak, hukukunu gözetmektir. -Büyümek düşünmektir. Kainat hakkında, insanlar hakkında zihin teri dökmek, sorunlar hakkında, çözümler hakkında, yapılabilecekler ve mutlaka yapılması gerekenler hakkında düşünmektir. -Büyümek fedekârlık yapmaktır. Küçükler için, zayıflar için, imkansızlar için, yalnızlar için kendi arzuları ve isteklerine rağmen onlar için bir şeyler yapmaktır. -Büyümek okumaktır. Kitaplara yazılanları okumak, insanlara yazılanları okumak, kainata yazılanları okumak, okumak hep okumaktır. -Büyümek affetmektir. Karşılaşılması muhakkak olan hataları, eksikleri, yanlışları, kötülükleri gönül rahatlığıyla affetmektir.
Sayfa 17 - aşinakitapKitabı okudu
606 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.