Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Isırgan Otu
Günün birinde, ısırgan otlarını koparmaktan helak olmuş köylüleri gördüğünde, köklerinden koparılmış ve şimdiden kurumuş bu bitki yığınlarına bakarak "Ölmüşler. Aslında onlardan yararlanmayı bilmeniz iyi olurdu. Isırgan otu körpeyken yaprakları çok lezzetlidir; kartlaştığında keten ve kenevir gibi telcikleri ve lifleri oluşur. Isırgan otu doğrandığında kümes hayvanları, öğütüldüğünde büyükbaş hayvanlar için güzel bir yem olur. Samana katılan ısırganotu hayvanların tüylerini parlaklaştırır; tuzla karıştırıldığında muhteşem bir sarı boya oluşturur. Yılda iki kez biçilen mükemmel bir ottur. Peki ısırganotu ne ister? Bira toprak yeter, ne özen ne ekim ister. Sadece ot olgunlaştıkça tohumları döküldüğü için toplaması zordur. Hepsi bu. Isırganotu biraz çabayla yararlı hale gelecekken, ihmal edildiğinden zararlı bir ota dönüşüyor. O zaman onu kökünden koparıyorsunuz. Çoğu insan ısırganotuna benzer!" demiş, kısa bir sessizliğin ardından eklemişti: " Dostlarım, şunu aklınızda iyi tutun, kötü ot ya da kötü insan yoktur, sadece kötü çiftçiler vardır. "
Sayfa 198 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
İşte dünyanın ahmaklığına muhteşem bir örnek. Bahtımız kapandığında (genellikle kendi suçumuz olmasına rağmen) başımıza gelen felaketlerden güneşi, ayı, ya da yıldızları sorumlu tutarız sanki zorla kötü olmuşuz gibi; göklerden gelen bir emirle budala; gezegenlerin hareketinden düzenbaz, hırsız ya da hain; yıldızımızın etkisinden ayyaş, yalancı, zinacı olmuşuz gibi. Bir pezevengin azgın doğasını bir yıldıza yüklemesi ne kadar da takdire şayan bir kaytarma!
Reklam
bağırmak muhteşem bir şeydi; ben deliler gibi bağırıyordum.
muhteşem
Değil demek? Saçma! Şöyle ya da böyle olmak elbette kendi elimizde. Bedenimiz bahçemizdir, irademiz de bahçıvanı, ister ısırgan dikersin, ister kekik, ister hıyar yetiştirir, kabak ekersin, bahçeni ya tek bir bitkiye ayırabilirsin ya da bir sürü çiçekle doldurabilirsin, yeter ki sen iste! Bahçenin kısır kalması da elinde, verimli, bakımlı olması da. Bunların hepsini yapmak irademize bakar. Neyse ki, duygularımız mantığımızla dengelenmiş. Yoksa damarlarımızdaki şu azgınlık, içimizdeki şu şehvet düşkünlüğü bize ne oyunlar oynardı. İyi ki mantık denen bir şey var da, kuduran isteklerimizi, bedenimizin iğnelenmelerini, dizginsiz tutkularımızı bastırabiliyoruz. Senin aşk dediğin şey, işte bu tutkularımızın bir uzantısı, bir sürgünü.
Bir ritüelin, törenin, dramatik bir performansın ya da oyunun parçası olduklarında ölmek ve öldürmek kolay görünür. Gözünü kırpmadan ölümün karşısına çıkabilmek için şu veya bu şekilde bir inandırma gereklidir. Gerçek, çıplak benliğimiz için, ne bu dünyada ne de öbür dünyada uğrunda ölmeye değecek bir şey vardır. Ne zaman kendimizi sahnelenmiş (ve dolayısıyla gerçek olmayan) bir performansta rol yapan aktörler olarak görürsek, ölüm işte ancak o zaman korkunçluğunu, nihailiğini kaybeder ve bir inandırma eylemi, teatral bir jest olur. Gerçek bir liderin temel görevlerinden biri, taraftarlarında muhteşem bir temaşaya, vakur ya da tasasız bir dramatik performansın parçası oldukları yanılsamasını uyandırmak suretiyle ölmenin ve öldürmenin acı gerçeğini maskelemektir.
Sezgilerimiz, tamamen yanlış olduklarında bile güçlüdür. Dolayısıyla, şiddetli bir sezginin etkisindeyken (bu gerçekten muhteşem bir insan; güzel bir ev; takdire değer bir girişim; yetenekli bir konuşmacı) kendimize şu soruları sormak zorundayız: Sezgimin dayanağı nedir? Ve ona gerçekten güvenebilir miyim? Ya da bu sadece beynimin bana oynadığı bir oyun mu?
Reklam
.” Hz. Âişe annemiz, Allah Resûlü’ne (sas): “Kadın üzerinde en çok hak sahibi olan insan kimdir?” diye sorunca Efendimiz (sas): “Kocandır!” dedi. “Peki yâ Resûlullah! Erkek üzerinde en büyük hak sahibi kimdir?” diye sorunca, Efendimiz (sas): “Annesidir.” dedi. [Hakim, Müstedrek, IV, 167] Burada muhteşem bir denge var. Kadını kocaya itaat, evlâdı da öncelikli olarak kadına yani annesine itaat ettiriyor. Efendimiz (sas), aslında bunların hepsini hedefte belirlenen sâliha kadına erişmek için söylemiştir. İşte bu anlaşılsa, bu yolda gayret içerisinde olunsa, özellikle kız babaları: “Aman kızım! Sakın kendini ezdirme!” diyerek savaşa gönderir gibi değil de evliliğin cihad ve ibadet olduğu bilincini onlara aşılasa inanın ortaya çıkacak tablo, şu anki tablodan çok daha farklı olacaktır. Zaten Efendimiz (sas) de bunun için bu sözleri beyan etmiştir.
İnsan aynı anda hem bu denli güçlü, erdemli ve muhteşem, hem de bu denli habis ve bayağı mıydı gerçekten?
Sayfa 128 - İş Bankası YayınlarıKitabı okuyor
''Coşkulu bir yürüyüş başka herhangi bir şeyden çok daha güçlü bir biçimde sizi her türlü dar kafalılıktan ve kibirden uzaklaştırmıştır ve içinizdeki merak duygusunun rolünü özgürce yerine getirmesini sağlamıştır." Stevenson,1978 244-246. Dünyanın hissedilen hissedilir enginliğinin yeniden keşfi ister rahatsızlık versin ister neşe, muhteşem bir yol bulur kendine. Yürüyüş dünyanın içine girme yöntemidir, katedilen dünyanin içine girmenin bir yoludur, gündelik yaşamı tanıma ya da algılama tarzlarına kapalı bir evrenle ilişki kurmanın yoludur. Yürüyüşçü yürürken dünyaya bakışını genişletir, bedenini yeni koşulların içine sokar.
Sayfa 30 - SelKitabı okuyor
Öfke ya da suçluluk hissettiğimizde yaşamın keyiflerine ve kendi muhteşem niteliklerimize direnç gösteririz. Birçoğumuz hayatımızın bir döneminde belirli bir işi yap­ mamak için direnmişizdir. Devasa bir giysi yığını oluşuncaya dek ütü yapmamak, yabani otlarla kaplanıncaya dek bahçemizle ilgi­ lenmemek ya da bitirebilmek için korkunç bir çaba göstermemiz gerekinceye dek bir raporu yazmamak konusunda direnç gösteri­ riz. Tek seferde bitirmemiz gereken her görev, gözümüze direnç göstermemize sebep olacak kadar zor görünür.
Reklam
Kadınlarr iyi okuyunn..
Sevgili kızlarım, sizin için isteklerim var elbette; ama dünyaya öylece atılmanızı, sırf paraları var ya da muhteşem evlere sahipler diye zengin adamlarla evlenmenizi istemiyorum, o evler içinde yokken yuva olamazlar. Para kıymetli ve gerekli bir şeydir, hatta iyi amaçlarla kullanıldığında asil bir şeydir de; fakat onu uğruna mücadele edilecek tek ödül olarak görmenizi asla istemem. Mutlu, sevgi dolu ve halinizden memnun olacaksanız, sizi yoksul adamların eşleri olarak görmeyi tercih ederim, kendine saygısı ya da huzuru olmadan bir tahtta oturan kraliçeler olarak değil.
Kızlarrr bu alıntı sizin için
Sevgili kızlarım, sizin için isteklerim var elbette; ama dünyaya öylece atılmanızı, sırf paraları var ya da muhteşem evlere sahipler diye zengin adamlarla evlenmenizi istemiyorum, o evler içinde yokken yuva olamazlar. Para kıymetli ve gerekli bir şeydir, hatta iyi amaçlarla kullanıldığında asil bir şeydir de; fakat onu uğruna mücadele edilecek tek ödül olarak görmenizi asla istemem. Mutlu, sevgi dolu ve halinizden memnun olacaksanız, sizi yoksul adamların eşleri olarak görmeyi tercih ederim, kendine saygısı ya da huzuru olmadan bir tahtta oturan kraliçeler olarak değil.
“Herkes temel erdemlerden en az birinin kendisinde bulunduğundan kuşkulanır ya, benimkisi de bu: Ben ömrümde tanıdığım en dürüst birkaç kişiden birisiyim.
Çocukken iyi anne/ kötü anneyi nasıl bir araya getireceğini öğrenmemiş biri için bütünleşme imkanı yoktur; insanlar ya tümüyle muhteşem ya da tamamen hüsrandırlar. Siyah-beyaz düşüncesinin nüvesi budur: Ara sıra kendini hissettiren ve hemen başka, yeni bir idealleştirmeye ("Az önce dünyanın en iyi antrenörüyle tanıştım!") karşı savunulması gereken bir yetersizlikle ("Nasıl bu kadar aptal olabildim?") kendini belli eder.
Sayfa 126Kitabı okudu
Sadettin Ökten
Sadettin Ökten
: Maddi varlığınızın bir sınırı var ama manevi varlığınız açılabilir, gidebildiği kadar gidebilir. Orada bir hiyerarşi var, kimse peygamberlik makamına erişemez ama Allah dostu olabilir. Dilediğine veriyor, dilemediğine vermiyor, bu bir nasip meselesi. Verilene razı olmak, eskilerin kazaya rıza dedikleri, bütün bunlar kalbi terbiye ediyor. Bu kalp terbiyesi olmadığı zaman insan varlığı muhteşem bir enerji içermesine rağmen sınırlı kalıyor. Adeta çölde vaha arar gibi ya da sizin az önce söylediğiniz gibi deniz suyuyla hararet gidermeye dönüşüyor. Orada bitiyor, tükeniyor.
Sayfa 172
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.