Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
152 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitap; "benlik", "Burada", "YENGEÇ", "SAHİCİLİK SAHTELİK üzerine Geri-bakışlı Notlar" adında bölümlerden oluşuyor. En başta benliği "Buradayım" önermesiyle benliğin zamana ve mekana bağlı olduğunu, gelip geçiciliğini, değişkenliğini tartışıyor, kendine özgü şüpheci tavrıyla ve daha önce aklımıza çok gelmeyen fikirlerle. Sonra içinde ulaşamadığı, tam olarak muvaffak olamadığı benliğe yengeç adını verip onun üzerine gidiyor. Daha sonra sahicilik ve sahtelik üzerinden benliğin dışavurumu olan tavır, davranış ve söylemin ne kadar açık olabileceğini, samimiyetin sınırlarını tartışıyor. Kitabı sanki bir iç monologmuşcasına okuyabilirsiniz. Okuma zevki bakımından da oldukça iyi.
Benlik
BenlikOruç Aruoba · Metis Yayıncılık · 2018946 okunma
600 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Bu seri favori serilerimden olma yolunda ilerliyor. Bilmeyenler için hatırlatma olsun. Seride 4 kitap var. Kitaplar isimlerin yanı sıra numaralandırılmış durumda. 0, 1, 2, 3. Seriyi okumaya 0 veya 1'le başlayabilirsiniz. Ben 1'le başlamıştım. 2'yi yani Kırmızı'yı da ağır ağır okurum demiştim. Bu ağır okuma isteğimi yarıya kadar devam ettirdim. Geçenlerde yine elime alayım dedim. Alış o alış ve son sayfada aldım soluğu, yine! Ne yaptın be adam!! Daha ne yazmış olabilir diye düşünürken olaylar olayları kovaladı. Bu seri kesinlikle tam benlik :D Bu arada her kitap ortalama 600 sayfa kadar. Gözünüz korkmasın, kitaplardan macera fışkırıyor çünkü :)
Kırmızı
KırmızıTed Dekker · Martı Yayınları · 2011494 okunma
Reklam
NEŞET ERTAŞ Şiirlerin-türkülerin çoğunda kendi adı yerine ‘garip’ sözcüğünü kullanan Neşet Ertaş; “Ben küçük yaşlarımda bile bazı türküler üretirdim ama bu türkü benim demezdim, öyle çalardım türküleri. Babam arif kişiydi, bir gün dedi ki, oğlum sen bir şeyler yapıyorsun, kendin türküler söylüyorsun ama sonunda bir şey demiyorsun. Hayli türküler
256 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Bu zamana kadar okuduğum distopya kitaplarının gerçekten ne kadar da Biz'e benzediğini görmüş oldum. Fakat Yevgeni Zamyatin'den esinlendiğini söyleyen diğer yazarların kitaplarına bakınca gerçekten de 'boynuz kulağı geçermiş' diyor insan. Rus Devrimi'nden sonra yazıldığını düşününce; Biz, kurgu olarak gerçekten çok güzel bir kitap. Kendisini dış
Biz
BizYevgeni İvanoviç Zamyatin · İthaki Yayınları · 20209,2bin okunma
479 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kişinin düşünceler ışığında kelimelere yansıyan söylemlerin, gerçek nezdinde tanık olunmasından doğan bir şaşırmışlık hali, gerçek hayatta uygulamasına tanık olmaksızın kişinin kafasında soyut söylemlere fazla kaptırmanın insanı bir nevi ne kadar kopukluğa ittiği alenen ortada. Tuhaf olan bu düşünsellerin çoğu mantıklı hatta gerçek hayatın yoğunluğunun çok boyutlu olarak ele alışı ve dile getirişi bu kadar güzel anlatılamazdı herhalde. Tabi insan beyni bu kadar yoğun duyguları düşünceleri hazmetmesi imkansız, kişiyi en sonunda parçalara ayırmasına şaşmadım. Türk toplumunun köklü bir köksüzlüğü var, ne batı ne doğu. Arada kalmışlığın toplum bilincinin oluşmasına engel olduğu bu doğrultuda kişinin de benlik kavramının çatışmalardan ibaret olduğunu vurgulamış bir nevi. Açıkcası beni sarsmadı desem kocaman bir yalan olur :) Kendi davranışlarımı, hareketlerimi, düşüncelerimi duygularımı herşeyimi sorgulattırdı. Size tavsiyem kitabı zamana yayarak çok yavaş okumanız iyice hücrelerinize kadar sindirin. O zaman sizde ne derece iyi anlamda farkındalık olacağına tanık olursunuz.
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli OyunlarOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202230,9bin okunma
Zümrüdüanka Efsanesi (Anka, Simurg, Cennet Kuşu) Anka kuşu yanarak ölen ve küllerinden doğabilen bir canlıymış. Yaralara şifa, her derde deva olabilirmiş. Kaf dağının tepesinde yaşayan anka kuşunu görmek için bütün kuşlar bir olup yola çıkmışlar. Kaf dağına gidene kadarda yedi vadinin üzerinden uçmak zorundalarmış. * 1. vadi “NEFS” vadisi Vadiye
Reklam
Başka şekilde de ifade edebilirdim: Bacon’ın portreleri, benliğin “sınırları” üzerine bir sorgulamadır. Birey çarpıtılmanın hangi ölçüsüne kadar kendi olmayı sürdü rür? Sevilen bir kişi çarpıtılmanın hangi ölçüsüne kadar sevilen kişi olmayı sürdürür? Hastalıkla, delilikle, nefretle, ölümle uzaklaşan, sevilen bir çehre ne kadar zaman boyunca tanınabilir olmayı sürdürür? Bir benliğin benlik olmaktan çıktığı sınır neresidir
263 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
"Romanı, saatte 300 km. gidebilen bir spor araba gibi tasarlıyorum. Dileyen okur yavaş yol alabilir, fakat hızlı okunmaya elverişli bir anlatımı benimsiyorum." diyen yazarımız sözünde duruyor ve gazı kökleyerek başlıyor romana ve son hız devam ediyor. Hayatta ayrıntıları ıskalamamak gerektiğini, aşkın ne zaman ne şekilde bizi bulacağını bilemeyeceğimizi, anne sevgisinin bambaşka bir şey olduğunu, insanların bazen yalanlara inanmak isteyeceğini, aslında hikayeleri ne kadar çok sevdiğimizi afili cümlelerle anlatıyor. Keyifli bir yolculuk, müzikli bir yolculuk vaat ediyor. ve kahramanlarına ilginç isimler ( Nuh Tufan, İbrahim Kurban, Umur Samaz ...) seçmesinin sebebini şöyle açıklamış yazar: "Biz, benlik imgesi kaymış bir toplumuz. Dikkat edin, sarsak, sığ kızların genel adı “Kezban” oldu. Ayşe, Fatma, Yahya, Süleyman gibi geleneksel isimler ile Çağatay, Tonguç, Tuğçe gibi isimler arasında sınıfsal aidiyet çağrışımı farkı var. Roman kahramanlarımı bu yüzeysel algı ve banal tasniften muaf tutmak için orijinal isimler seçmeye çalışıyorum."
Dublörün Dilemması
Dublörün DilemmasıMurat Menteş · İletişim Yayınevi · 200515,2bin okunma
Emire Nişli ~ Aşık Veysel'in Ölüm Yıldönümü~
Bugün dünyaca ünlü halk ozanımız Aşık Veysel'in ölüm yıldönümüdür. Kendisini rahmetle anarken; hayatı ve eserleri hakkında bilgi vermek istedim. Aşık Veysel, dizelerinde sevgiyi kardeşliği, doğayı, ölümü, eşsiz bir üslupla betimlemiştir. Aşık Veysel 1894 yılında Sivas’ın hiç bilinmeyen, dünyadan kopuk bir köyünde doğmuştur. Bu yıllarda bütün
Benlik
Hepimiz duyumlar yığınıyız. Günlük yaşantımızda karşılaştığımız birleşik, sürekli benlik "maya"ya ait olabilir. Bizler kendimizde kimlik algılamaya programlanmışız, oysa hakikatte yalnızca değişim var. Ben aldatmacasına bağlanmışız. Durmadan anlık dünyaya bakamayız, baksaydık eyleme geçemezdik. Ne de kendimizde aralıksız yaşanan değişiklikleri gözlemleyebilirdik, çünkü onlara tanık olan ben göz açıp kapayıncaya kadar gelir ve gider.
Sayfa 72
Reklam
Farklılık
Aklımızdan gecenleri keşke yazıya döke bilsek Farklı düşünçeleri, farklı yorumları Eminim yazarlada öyledir evet bir kaç yazar dışında Kendini ifade edememiş bir çok kişi vardır Bir kişi derki işte bu kitap tam beni anlarıyor Ama o kitabı yazan yazar kendine göre yazdıysa O kişi bu kitap tam benlik diyemez Çünkü , insanlar düşünçeleri bir birinden farlıdı Ne kadar hayatları benzese
Ruh
"İnsan ruhu ve aklı çok sayıda çarpışan parçadan oluşur. Bunu bilinçaltına karşı benlik, dürtüye karşı kontrol şeklinde adlandırabiliriz. Mesela şiddete bir bak. Birçoğumuz uygarlaşmamış, acımasız eğilimlerimizi gömmeyi başarırız. Ama bazılarımız bunu yapamaz. Neden diye sorarsan, kim bilir? Çocukluk çağlarında yaşanan taciz mi? Beyin kimyasındaki birtakım anormallikler mi? Sebep her ne olursa olsun, bu insanlar yürüyen birer saatli bombadırlar. İşin korkunç yanı, onlar her yerde, ettafımızdadırlar. Ama biz, içlerindeki bir şey, bir su bendi yıkılana kadar onları fark etmeyiz. En sonunda saldırgan taraf kendini gösterir."
Her birimizin içinde bilmediğimiz başka biri vardır. Rüyalarımız da bizimle konuşur ve bize bizi kendimizi gördüğümüzden ne kadar farklı gördüğünü anlatır...
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.