Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İyi ki yaşadığım her şeyi yaşadım İyi ki yazdığım her şeyi yazdım Dünyanın kötülüğünü de Sevmeyi öğrendim sonunda.
392 syf.
9/10 puan verdi
Gecenin Ortası ~ Jewel E Ann #KitapYorumu "Zaman bedenimi onaramadı ama sen ruhumu onardın." Son sayfaları hâlâ atlatamadığımı söyleyerek yorumuma başlamak isterim. İlk kitap tamamen Jillian odaklıyken bu kitapta en az onun kadar Jackson da vardı. Ve çook iyiydi. Şimdi biraz Jackson bebeğimin sahnelerinden bahsetmek istiyorum. Çok
Gecenin Ortası
Gecenin OrtasıJewel E. Ann · Nemesis Kitap · 202380 okunma
Reklam
200 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Kaderimi tayin eden bir başka kitap da İbrahim Ethem’in Terbiye-i İrade başlıklı eseridir. Disiplin içinde çalışmayı bu kitaptan öğrendim.” -Cemil Meriç “Bütün mağlubiyet ve felaketlerimizin yalnız bir sebebi vardır; o da irademizin zayıflığı, çabadan ve özellikle de daimi çabadan nefret etmemizdir.” Birçoğumuz Payot’un İrade Terbiyesi kitabını okumuştur ben de çok popüler olduğu için okumuş ancak biraz daha lise çağlarındaki gençlere hitap edeceğimi düşünmüştüm yani bir şeyler yetersizdi çıkartarak Ustad Meriç’in de faydalandığı gerçek kaynağı bizlerle buluşturdu. İrade nedir? “İrade, muhakeme edilerek seçilen bir düşünceye, fiile dönüşebilecek derecede kuvvet veren ruhsal bir hassadır.” “İnsan yalnız öğrendiği ile yetinmemeli, bizzat aklî melekeleri ile tefekkür edebilmelidir ki hakikaten bir çaba göstermiş sayılsın.” Nefsin terbiyesi, derin tefekkürün önemi, duyguların etkisinden sağlam alışkanlıkların kazanılması gibi başlıklarla çok geniş bir şekilde iradenin nasıl terbiye edileceğini ele almış. Ben uzun bir sürece yayarak okudum sizlere de o şekilde okumayı tavsiye ederim. Umarım okuduklarımız hayatımıza tesir etsin ve başarı yollarında atacağımız adımlar bu güzel kitabın ışığı ile aydınlansın
İrade Terbiyesi
İrade TerbiyesiJules Payot · Ediz Yayınevi · 201828,7bin okunma
Vaktiyle çabaladığım ama sonunda kendimi üzmekten başka bir yere varamadığım o kadar çok konu var ki… Verdiğim onca emeğin bir toz zerresi kadar bile kıymeti olmadığını gördüm. Aldığım onca yaranın hiçbir şeye değmediğini öğrendim. Çok şey yaptığımı zannederken hiçbir şey yapamadığımı anladım. En sonunda da kendimin olmayan kabahatlerini en çok beni üzdüğünü fark ettim. Sonra vazgeçtim… Anlamı olmayan savaşlardan, faydası olmayan çabalardan ve değmeyecek sevgilerden… Hepsinden vazgeçtim. Çünkü dalların kırılınca anlıyorsun yeniden filizlenmenin ne kadar zor olduğunu. Kimseye küs yada dargın değilim. Dalımı kıran bir rüzgara yaprağımı feda etmem bundan sonra. Kimseden iyilik beklemiyorum, bir daha kötülükleri dokunmasın kafî…
Günaydın 1K
Tabiri Caizim Bütün tabirlere caizim Beni teşbihlerin tamamı hatasız En malum şekliyle ilanım Uzun lafın kısası,çok yoruldum Allah'ım Bazen düşünüyorum da,çok düşünüyorum Aynı yerden kaç kez kırılır ki bir insan Evet, ben de tahammül yok ama biliyorum Artık tahammülde de ben yokum Acaba diyorum Allah'ım, bıkmak da benden bıkmış
Sürgün hayatında hürriyet yokluğundan ve zorla çalıştırmadan başka, belki diğerlerinden daha korkunç bir azabın olduğunu zamanla öğrendim: Zorunlu ortak hayat. Ortak hayat başka yerlerde de vardır tabii, ama hapiste öyle insanlar var ki, onlarla bir arada yaşamak herkesin arzuladığı şey değildir
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
80 syf.
8/10 puan verdi
·
34 saatte okudu
Ömür dediğin ne ki, bir masaldan daha kısa.
"Sen geçerken Yıldızlar kaydı her yere Armağan olsun diye gökyüzü Dilini bilmediğim sabahlara çıktım Ne bildimse kalbimden öğrendim Sen geçtin ya sevgilim Umudun gölgesi düştü her yere." (s. 53) Ah, Dünyanın derdini kendine dert bilen şairleri ne çok severim. Kanayan yaraları görmezden gelmeyen, dilini, kalemini derdini anlatmaya
Sen Geçerken
Sen GeçerkenArif Ay · Muhit Kitap · 202128 okunma
Kuş kanadına binip çayırlara gitmeyi öğretti Barış bana. Düşle gerçek, onun o yarım sözcüklerinde öylesine iç içe geçerdi ki, dünyanın çirkinlikleri bir bulut gibi kayıp giderdi yarım göğümüzden. Taş avluda düşsel uçurtmaları uçurmayı işte öylece öğrendim Barış'tan.
Sayfa 11 - Can Yayınları, 43.Baskı ~SunuKitabı okudu
Baba ne demektir sen biliyor musun en baba can demektir çocuk için babam bana can der ben babama canım annemin babası öldüğü gün ağlarken duyup öğrendim ben bunu Annem sirtimi yasladığım dag çöktü demişti babasi için Baba bir dag baba çocukların şemsiyesi Baba cesaret Baba evinin çocuklarının gücü ve bekçisi senin sırtını yaslayacağın bir dağın yok ki
Şimdi, vakit geldi
Leyla dedi ki: "Ey kâmil varlık, ey günahsızlıkla, Allah'ın yakınlığını kazanan insan!" "Olgunluğunun ulaştığı dereceyi sınıyor, hâlinden haberdar olmak istiyordum;" Şimdi nasıl bir håle sahip olduğunu anladım. Bu, çok yüce bir mertebedir. Allah mübarek etsin!" "Aferin, doğrusu, tertemiz bir insanmışsın;
Reklam
572 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Kitabın ilk 209 sayfası için konuşursak; hayatımda bu kadar fazla betimlemelere yer veren başka bir kitap daha okumadım. Ayrıca kitapta 500 farklı insan adı geçiyor. Yazar bu kadar isim soyisim bulmak için paris telefon rehberini kullanmış olmalı; zira bu kadar ismi hayatı boyunca tanımadığına eminim. İlk 200 sayfada sürekli yapılar, mimari, tıp, simyadan bahsediyor, ancak hiç biri akıcı değil. Kitaba 209. sayfadan başlayanlar hiç bir şeyi kaçırmış olmazlar. İlk 209 sayfa ne kadar sıkıcı ve kötüyse geri kalan tüm sayfalar aksine bir o kadar iyiydi. Her satırı heyecan dorukta okudum. Ancak kitap bitince yaptığım araştırma sonucu bu kitabın; 19. yüzyıl başlarında Paris şehir planlamacıları tarafından katedralin bakımsızlığından ötürü katedrali yıktırmak istediklerini, Victor Hugo’nun bu sebeple halkın ilgisini çekmek için Notre Dame'ın Kamburu’nu yazdığını, bu sayede katedralin kurtarılması için kampanya başlatılmasını sağlayarak katedralin yenilenmesinde büyük rol oynadığını öğrendim. Muhtemelen ilk 209 sayfada katedralin mimari yapısından söz edilmesinin ve betimlemelerin fazlılığı bu yüzden. Böyle bir amaca hizmet etmesi nedeniyle kendisini tabi ki çok takdir ediyorum ama yine dediğim gibi 200. sayfadan itibaren okuyanlar bir şey kaçırmamış olacaklardır.
Notre Dame'ın Kamburu
Notre Dame'ın KamburuVictor Hugo · İş Bankası Kültür Yayınları · 202132,6bin okunma
508 syf.
·
Puan vermedi
"Deniz o kadar durgun o kadar durgundu ki, karıncalar su içerdi..." Bir Karadeniz balıkçı deyiminden almış adını kitap. Ada hikayesi, rızkın deniz olması böyle bir isimle taclanmış. Etkileyici. Ada serisinin ikinci kitabı bu. Hikayeye yeni katılan yeni karakterler var. Karadenizli Nişancı Veli, Girit göçmeni Musa Kazım Ağaefendi ile
Karıncanın Su İçtiği
Karıncanın Su İçtiğiYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20173,983 okunma
"Okumak iki ruh arasında âşikhane bir mülâkattır. "
~ " Okudukça öğrendim ki İslam'ın temeli ahlak, ahlakın özü bilgi, bilginin özü Akıl imiş."
Seni anlayabilecek bir tek kişi yok ki ortada. Belki biri, şu ya da bir başkası çıkabilir karşısına, ama onun da seni anlayabilmesi için, senin onu yetiştirmen, eğitmen gerekecektir. “Bütün bunları kimin için öğrendim o halde?” dersen, korkacak bir şey yok: Kendin için öğrendiysen, emeğin boşa gitmedi.
Sayfa 47 - Jaguar KitapKitabı okuyor
Gece Işıkları
Benim en iyi dostum gece ışıklarıdır. Ben buradan bakarım bir sır gibi kapanan geceye. Susmayı ne kadar seviyorsam o kadar severim ışıklara bakmayı. Tüm lambalarımı söndürür bir sitem gibi otururum. Belki küçücük bir mum, arada bir. Geceye yenilmemek için mi, geceyi çoğaltmak için mi, kim bilir... Yalnızlığın simsiyah gözleriyle bakarım. … Ve neden insan, ne kadar acı geçerse geçsin, çocukluğunu okşar durur yaşlandıkça? Geceyi seyrede seyrede öğrendim ki ışık insanın içinde yanmıyorsa yüzüne vurmuyor.
Kırmızı Kedi Yayınevi, 2014Kitabı okuyor
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.