Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ölümün adı elbette kötüydü Yaşamaktan . Yaşamanın adı sadece güzeldi Ölmekten . İkiside çetrefilleşti doğduktan sonra kulağa okunan ezandan …
SANAT ADAMI ATSIZ RUHLARA İŞLEYEN ŞİİR. Atsız'ın sanat hayatı şiirle başlar. Biz de onun şiiriyle başlayalım.
Reklam
Ölüm, yaşamı tutkuyla sevmiş olanlar için anlamlıdır ancak. Bırakacak, terk edecek hiçbir şeye sahip olmadan ölmek! İlgisizlik, kayıtsızlık yaşamın ve ölümün inkar edilmesidir. Ölüm korkusunu yenmeyi başaran kişi, bu korkunun başka bir adı olan “yaşam”karşısında da zafer kazanmıştır.
Ölümün adı şiir
Arkamda birileri olsun istedim. Yalnızlığın soğuk ikliminden kaçarken sığınılacak birileri...
Sayfa 30
Ölümün adı şiir
Bütün bir günün yorgunluğunu en acımasız görüntüsüyle yüzlerine geçirmiş insanlar gecenin bu saatinde, ne kadar çirkin...
Sayfa 29
Reklam
Peki sen, durup durup denize bakan çocuk, daha ne arıyorsun? Yazılacak her şey senden önce yazıldı, söylenecek her şey söylendi çoktan. Artık her şeyin bir adı var şu dünyada. Ölümün bile bir adı var. Topuklarından, attıkları her adımda kan sızan adamlar geçti bu yollardan. Peki sen çocuk? Dünya hiçbir zaman gökyüzüne yansımayacak, arhk hiç değilse bunu biliyorsun. Sesler gitmiş, bir tek yankıları kalmış geride. Bedeni olmayan seslerin çığlığa dönüşmeyi kurduğu yerlerde sen şarkı söylemek için bekliyorsun. Çocuk, yanılıyorsun.
Eğer böyle bir kadın görürsen arkana bakmadan kaç!
Çünkü bağlandığın an hapı yutarsın. Adı üstünde zaten, her tarafın bağlı kalıyor işte. Hareket edemezsin. Kadınlardan uzak dur demiyorum bak. Sadece seni bağlayacak kadar kuvvetli bir kadın görürsen, ondan olabildiğince uzaklaş. Mümkünse onu bir daha göremeyeceğin yerlere git. Yoksa başkası için atan bir kalbi, kendi vücudunda taşımak çok ağırdır çocuk. Senin de organların var. Neden başkasının vücudundaki organlar için attırıyorsun ki o kalbi? Unutma, eğer kalbin başkası için atmaya başlarsa ölümün artık yakındır. Bu dediklerimi asla aklından çıkarma. Eğer böyle bir kadın görürsen arkana bakmadan kaç.
Değişmekmiş gibi ölümün uzun uzun yazılan adı Bir dağın hayatında, bir dağın durgun sıkılgan.
Beyaz ölüm (mevt-i ebyez): İştahın ölümü. Tokluğun, tıkanmanın. Açlığı tatmanın, açlığın lezzetine kavuşmanın bir diğer adı da beyaz ölüm. Yemeden içmeden bile bile kesilmenin... özgürlüğün...
Reklam
İMKANSIZ DESTAN İÇİN NOTLAR
Tüm eski destanlarda savaştığın güçlü bir düşman vardır - Gök Boğası ve Gılgamış, canavar Grendel, Grendel'in annesi ve sonunda yaşlı Beowulf'u ölümcül şekilde yaralayan Ejderha, Ovidius' un Dönüşümler'indeki tüm canavarlar ve boğalar, Odysseia'daki kyklop vs. Bu canavarlar günümüz romanlarından kaybolmuştur, kahramanlarla birlikte gitmiştir. Canavar olmadığı için kahraman da yoktur. Ancak canavar var, herkesin beklediği bir canavar. Ölüm diyeceksiniz, evet, doğru, ölüm onun kız kardeşi, ama canavar yaşlılıktır. Gerçek (ve yenilgiye mahkûm olduğumuz) bir savaştır bu, parıltısız, havai fişeksiz, Aziz Petrus'a ait kakma dişli kılıçlar yok, sihirli zırhlar ve beklenmedik yardımcılar yok, arkanızdan ağıtlar yakılacağına dair umut yok, tören yok... Destandan yoksun destansı bir savaş. Uzun yalnız manevralar, beklemeler, daha çok bir siper savaşı, pusuda yatma, saklanma, ani çıkışlar, yaşlı Munch'un ölümünden önceki otoportrelerinden birinin adı gibi, "saat ile yatak arasındaki" savaş alanını tetkik etme. Saat ile yatak arası. Kim söyleyecek böyle ölümün ve böyle yaşlılığın şarkısını.
*Renklerinden söz edeceğimiz ölüm türü; — Evvela kırmızı ölüm; Şehvetin ölümü. (Hırs ve ihtirasların), alışkanlıkların, alışkanlıklarından oluşmuş yakınların ölümü. — İkincisi beyaz ölüm; (İştahın Ölümü). Tokluğun, tıkanmanın. ^Açlığı tatmanın, açlığı lezzetine kavuşmanın bir diğer adı da BEYAZ ÖLÜM. Yemeden, içmeden bile bile kesilmenin, özgürlüğün ölümü. — Üçüncüsü yeşil ölüm; (Kıyafetin Ölümü). Giyimden kuşamdan uzaklaşma. Libası terketme. Her türlüsünü… ^Sadece bedeni değil, kalbeni öttüren giysileri de çıkartmaktır yeşil ölüm. Makamdan, mevkiden, rütbe ve ünvanlarından soyunup hak karşısında çıplak kalmaktır. Cehenneme değil, cennette gireceklerin listesinde bile okunacak bir ada mâlik olmamaktır. İsimsizliktir, Şöhretsizlik.
“Dünün içinde biraz yarın vardı,yarının içinde de biraz dün…Ardı arkası gelmeyen,cümlelerin önünü kesmeyen,noktalar vardı—altlı üstlü ve de arka arkaya.Bir de kahkahalar!Bir de kahkahalar vardı,tıpkı ağıtlar gibi aynı sessizlikle biten.Sonra ölüm,ölümün de doğumun da sonunda aynı geceydi yine bekleyen.Nerede ne kadar beklediğinle,bekleyebildiğinle,alakalıydı çoğu şey.Her kalabalığın sonu ıssızlıktı mesela;her heyecanın sonu bıkkınlık,her bulutun sonu çamur,her denizin sonu kum,her taşın sonu toz,her yıldızın sonu karanlık,her doğumun sonu mezar,her mezarın sonu bahar,her baharın sonu kış,her kışın sonu binlerce kuş,solucan,kelebek,tomar tomar adı unutulmuş çiçek…”
Sayfa 388Kitabı okudu
Gecənin elə bir anı var ki, həmin an hiss etdiyin səssizlik səni ölümünə qorxudur. Bu səssizlik heçnəyə bənzəmir.. az qalır qulaqlarını batıra.. ətrafdakı tək səs aldığın nəfəsin hənirtisi olur.. adi vaxt düşündüyün hansısa problemi belə düşünməyə çəkinirsən həmin vaxt.. sanki əminsən ki, bir başlasan düşünməyə.. çəkib aparacaq səni, ayağına bağlanan ağır daş kimi.. ən dibə.. ən dərinə.. Mən bilmirəm, hansı ölüm daha yaxşıdır. Əgər az da olsa dəyərə sahibsənsə biri üçün, ölümün yaxşısı varmı? Qəfil ölümmü daha az incidər, yoxsa zamana yayılan işgəncə dolu ölümmü ?
Sayfa 125Kitabı okudu
1.161 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.