Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Aşkın, gözü kapalı uçurum kıyısında yürümek olduğunu bilen biri âşık olur mu hiç?
Reklam
Çağımız insanının ıskaladığı mevzular ..
Âşık-ı sâdıkda dil birdir olur mu yâr iki Hiçbir taht üzre mümkün mü ola hünkâr iki •Selimî / Sultan İkinci Selim Bir tahta iki sultanın oturması mümkün olmadığı gibi, sadık bir âşığın bir tane gönlüne, iki yâr girmez.
Birbirimize rastlamadan evvelki hayatımız sahiden birbirimizi aramaktan başka şey değilmiş, ne aradığını bilmeden aramak... şimdi içim rahat, aradığını bulan ve başka bir şey istemeyen biri gibi sükunet içindeyim. Dünyada bundan büyük bir saadet olur mu?
Ben mühendisim, senin için çalışıyorum; sen köylüsün, benim için çalışıyorsun. Birbirimizle anlaşmazsak olur mu ya?..
Sayfa 130 - Yapı Kredi Yayınları
Reklam
Paranın gücü ne kadar büyükse, benim gücüm de o kadar büyüktür. Paranın nitelikleri benim niteliklerim ve özsel güçlerimdir. Ne olduğum ve ne olabileceğim demek ki hiç de benim bireyselliğim tarafından belirlenmemiştir. Ben çirkinim, ama en güzel kadını satın alabilirim. Demek ki ben çirkin değilim, çünkü çirkinliğin etkisi, itici gücü, para tarafından yok edilmiştir. Bireyselliğim bakımından ben kötürümüm, ama para bana yirmi dört ayak sağlar; öyleyse kötürüm değilim; ben kötü, namussuz, vicdansız, kafasız bir insanım, ama para saygındır, öyleyse sahibi de; para en yüksek iyiliktir, öyleyse sahibi de iyidir, para beni ayrıca namussuz olma güclüğünden de kurtarır, bunun sonucu beni dürüst sayarlar; ben kafasızım ama para her şeyin gerçek tinidir, nasıl olur da sahibi kafasız olabilir ki? ... Para aracılığıyla bir insan yüreğinin özlediği her şeyi yapabilen ben, tüm insani güçlere sahip değil miyim? Öyleyse benim param benim tüm yeteneksizliklerimi kendi karşıtlarına dönüştürmüyor mu?
Karl MarxKitabı okudu
Dans edenler halka oldular, Bir sağa bir sola döndüler, Havalandı etekler. Kızardı herkes ve ısındılar, Ve kolkola dinlendiler. Hayda! Hayda! Hayda! Hey! Ve elele tutuştular. "Kardeşim, bu samimiyet de ne, Güven olur mu hiç erkeklere, Hepsi de yalancıdır."
Sayfa 8 - Öteki Yayınları Şehir Kapısının Önünde
İnanç devrimleri de vardır. Şey hayır yoktur. Çünkü her konuda devrim olur mu? Çünkü her konuda devrim olmaz. Örneğin, dinde devrim olmaz, reform olur. Çünkü din bir kere elden giderse bir daha geri gelmez diye korkulur. Bir de toprakta reform olur, toprak reformu olur. Çünkü toprak da bir kere elden giderse bir daha geri gelmez diye korkulur. Biz bazen devrim yaparız, bazen reform yaparız. Ama durmadan koşarız.
Sayfa 14 - İletişimKitabı okudu
Daha çok bağırsam, yakından duyulur mu? Uzaklara, daha uzaklara gitsem, de ki gitti. Bir arayan-soran, bir anlayan olur mu?
Reklam
Şu var ki kendinden uzaklaşmış bir kimse için, tekrar kendini bulmaktan daha sıkıntılı bir şey olur mu?
Bir insanın içinde güzel huylar varsa, dış görünüşü de bu huylara uyuyorsa, gören göz için dünyada bundan daha güzel şey olur mu?
Kul dertsiz olur mu hiç ..
Biliyorum saadet Bana dünyada gelmez,
Sayfa 14 - Yapı Kredi Bankası YayınlarıKitabı okuyor
Gidilecek Yer
Genelev kadınının yastığını altında yarısı koparılmış, plaka esrar bulunmuştu. Kadın yargılanıyordu. Cezası ağırdır. Kadın, bu esrarın kendisine ait olmadığını ağlayarak savunuyordu. Ağır ceza başkanı sanığı azarladı. -Senin yastığının altında bulunan esrar senin olmaz da kimin olur? -O kadar adam gelir gider ki! Tanıkların dinlenmesine geçildi . İri yarı bir adam geldi. Yemin etti. -Esrar benimdir. O sırada kullanacaktım. Kendimi kaptırmışım, unuttum. Ağır ceza başkanı tanığın gözünün içine baka baka sordu . -Bunun sonu sana dokunur. Ne dediğini kulağın duyuyor mu? -Reis bey, benim yerime yatmasını istemem. Başkan kadına sordu.” Dostun mu?” Kadın başını eğdi. Ağır ceza kurulu müzakereye çekildi . Bir süre sonra geldiler. Başkan kadına,” senin tahliyene karar verdik.” dedi. Kadının dudakları titriyordu. Soyledigini güçlükle duyabildim. -İstemiyorum. -Neden? -Gideceğim yer daha mı iyi?
1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı
Yüzüne yansıyan memnuniyet ifadesiyle “Tamam tamam!” dedi Önder. “Kafam birçok şeyle meşgul! Unutmuşum. Demek projemizin ilk test aşamasını beklentilerin üzerinde bir başarı sağladı öyle mi? İyi iyi!” dediği sırada Önder’in yüzünde pek nadir görülen gülümseme ifadesi tekrar belirdi. “Evet evet!” dedi Başdanışman. “Projemiz, Halk Direniş Şehir Tankı her türlü saldırıya karşı oldukça dayanıklı bir araç oldu. Yani taş, sopa ve Molotofkokteyli gibi yanıcı cisimlere karşı da tam koruma sağlıyor. Karşı saldırıda ise tazyikli su fışkırtarak direnişçileri geri püskürtmede oldukça başarılı… Biber gazı gibi gaz kapsülleri ve fişekleri araçtan rahatlıkla direnişçilerin üzerine fırlatma özelliği de mevcut… Bu araç direnişçilerin tam bir baş belası olacak.” dedi gülümseyerek… Önder, bir anda Başdanışmana patlayarak, “Karşıma geçmişsin, pişmiş kelle gibi sırıtıyorsun öyle!” dedi sert bir ifadeyle… “Gülme lan! Ne var bunda gülünecek?” Bitmek bilmeyen öfkesiyle, sözlerine şöyle devam etti: “Bunlar aşağılık! Bunlar terörist! Bunlar eşkıya! Bayram kutlayacağım bahanesiyle aziz halkımızın ortak iradesine yani bize karşı başkaldırıyorlar. Onlar kim oluyorlar ki benim otoritemi sorguluyorlar. Aziz halkımın iradesini sorguluyorlar. Bütün bunlar Muhalif Kerim’in hastalıklı söylemlerinden başka bir şey değil… Ve İnsanların aklını bulandıran söylemlerinin sonucu-dur.” “Evet, biliyorum!” “İşçi sınıfının bayramı mı olur? “Hiç?” “Hiç öyle şey olur mu?” “Patronların bayramı olur.”
Sayfa 63 - İKİNCİ BÖLÜM - BİLİNÇALTINDAKİ KÂBUS
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.