Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Önemli bir konu :)
Bu dünyada seni anlayan bir ruha rastlamak karşılaşabileceğin en güzel hislerden birisi Herkes birbiriyle konuşuyor ama kim kimi sahiden yürekten anlıyor…
Sindirim sistemimize yakından bakmadan önce, önemli bir konuya değinmekte fayda var. İlginç bir şekilde, yediklerimiz ve bunların insan beynine olan etkileri, insanlık tarafından pek de üzerinde durulan bir konu olmamıştır. Zira insanların büyük bir kısmının yeme davranışlarını belirleyen en önemli mesele; güzel görünen bir vücuda ya da sağlıklı
Reklam
İngilizler
... Asıl önemli konu da, İstiklâl Savaşı'nın temelinin atıldığı Erzurum'da bu işteki rehberliğim ve Mustafa Kemal Paşa'ya yapabileceğim etkiyi bilerek kongrelerin kararlarına aykırı şekilde beni zamansız bir cumhuriyet ilanına teşvik ederlerken, İstanbul'da gizlice Damat Ferit'in padişah hükümetini aleyhimize hazırladıkları gibi, Konya'da da bir Selçuklu Devleti kurmaya çalışıyorlardı.
*BİLMİYORUM DİYEBİLMEK!*
İlimde çok önemli bir husus vardır ki, o konuda özellikle Rabbani âlimler çok hassas davranırlar. İlimde derinleşmemiş kimselerin o konuda fazla endişeleri olmaz. Bu önemli husus şudur; bilmediği bir konu sorulduğunda “bilmiyorum” demesidir. İşte bu husus, Rabbani âlimlerle, Rabbani olmayanları birbirinden ayıran en önemli özelliktir.İbn-i Kayyım (rahimehullah) şöyle demektedir:“Allah-u Teâlâ, adına hükümde ve fetva vermede, ilimsiz konuşmayı büyük haramlardan kılmıştır. Hatta haramların en büyüğü mertebesine koymuştur. Allah (azze ve celle) şöyle buyurur: “De ki: Rabbim ancak açık ve gizli kötülükleri, günahı ve haksız yeresınırı aşmayı, hakkında hiçbir delil indirmediği bir şeyi, Allah’a ortak koşmanızı ve Allah (azze ve celle) hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır.(A’raf, 33) Allah (azze ve celle) haramları dört mertebede kıldı. En basitinden başlayıp, “açık ve gizli kötülükleri” birinci sıraya koydu. Daha sonra daha şiddetli haram olan, “haksız yere haddi aşmayı” ikinci sıraya koydu. Sonra ikisinden daha şiddetli haram olan, “Allah’a ortak koşmayı” üçüncü sıraya koydu. Sonra hepsinden en büyük haram olan, “Allah hakkında bilmediğimiz şeyleri söylemeyi” dördüncü sıraya koydu. (İ’lamul Muvakkiin An Rabbil âlemin/“Âlemlerin Rabbi Adına İmza Atanları Bilgilendirme.”)
1926’nın mart ayında TBMM’deki en önemli konu, yolsuzluktu! Niğde-Ulukışla karayolunu yapmak üzere ihaleye çıkılmıştı, Mustafa efendi adında Kayserili bir müteahhit kazanmıştı, sekiz ay içinde tamamlayacağını söylemiş, ihale bedeli olan 86 bin lirayı peşin almış, ama, altı ay geçmesine rağmen henüz bir santim yol bile yapmamıştı. Üstelik, altı ay ilave süre istiyordu! İhale iptal edildi. 86 bin lira geri alındı. Mustafa efendiye bir daha ihale verilmedi. Türkiye’de bazı şeylerin 100 yıl önce de 100 yıl sonra da hiç değişmediğinin, hırsız bürokrat-dolandırıcı müteahhit İkilisinin her dönemde devletin imkanlarını kemirmeye çalıştığının kanıtıydı. İstanbul’da, boşandığı eşini döve döve kaçırmaya çalışan damat, kendisine direnen kayınvalidesini öldürdü, idama mahkum edildi. Bursa’da, Ümmi adındaki kıza önce tecavüz eden, sonra da gırtlağını keserek öldüren Mehmet adındaki sapık, idama mahkum edildi. Bu cinayetler de, Türkiye’de bazı şeylerin 100 yıl önce de 100 yıl sonra da, hiç değişmediğinin bir başka kanıtıydı.
Bu kısımda belirtmemiz gereken önemli bir konu daha var: Hücreler her zaman bir araya gelip bir yapı oluşturmak zorunda değildir. Bazı hücrelerimiz organ yapısına katılmadan bireysel olarak da vücudumuza hizmet ederler. Örneğin toplamda yaklaşık 25 trilyon kırmızı kan hücresi (alyuvar), damarlarınızın içerisinde gezinerek akciğerlerinizden aldığı oksijeni dokularınıza taşımakla görevlidir. Görünümü tavla pulunu andıran bu hücrelerin sayısı o kadar çoktur ki siz onları bir arada iken kırmızı bir sıvı gibi görürsünüz. Bu arada verdiğimiz sayı arada kaynamasın lütfen. 25 trilyon! Yani yirmi beşin yanına on iki adet sıfır yazdığınızda elde edilen bir sayıdan bahsediyoruz. Bu arada, nasıl ki organlar birbirine benzemiyorsa aynı durum hücreler için de geçerlidir. Her ne kadar temel canlılık özellikleri aynı olsa da görünüş açısından hücreler arasında çok önemli farklılıklar bulunmaktadır.
Reklam
İnsan bir türlü başkaları için o kadar da önemli ve ilginç olmadığını düşünemiyor. Başlarda insanları güldürüyorum, o zaman benim için şöyle diyorlar: "Eğlenceli biri", "Onun yanında insanın canı hiç; sıkılmaz." Ama bu olumlu düşünceler uzun sürmüyor. Hayattaki her konu üzerine şaka yapabilen birinin yeterince derin ve duyarlı olamayacağına karar veriyorlar. Beni hızla inceliyorlar, bir kez inceledikten sonra da doğru notu verdiklerini düşünüp yanımdan ayrılıyorlar ve bir daha geri dönmüyorlar.
Sayfa 35
Hititler ülkelerinde hak ve adaletin korunmasına önem verirler, özgür ya da köle olsun mülkiyet hakkına saygı gösterirlerdi. Yasalarda tarım ve hayvancılığı koruyan hükümler vardı. Diğer önemli bir konu aile hukukuydu. Kadın ve erkek resmi bir sözleşme ile evlenirler, yakın akraba evlilikleri suç oluştururdu. Ailede baba üstündü. Kız evlenirken hakkını çeyiz olarak aldığı için miras erkek çocuklara kalırdı.
Sayfa 37 - Umuttepe YayınlarıKitabı okudu
Bu şehir bana yolunda gitmeyen bir ilişkiye üzülme lüksü sunmuyordu. Yapacak daha önemli işlerim vardı. Küçük şehrimde olsam günlerce ağlayabilirdim bu olanlara. Oysa burada bir semtten diğerine evren değiştirirken dağılan dikkatim bu konu hakkında kafa yormama izin vermiyordu.
Onların evlerine girmiştim, şu an o evin içindeydim ama kendimi yine kapının dışında kalmış gibi hissetmiştim. Elim kapıdaydı, içeriden gelen sesleri dinliyor gibiydim ve gülümsüyordum ama onlar için o kadar da önemli değildim. Aslında konu da tam olarak buydu. Onlar Sokak Nöbetçileri'ydi, ben misafirdim. Onlar daima bu evin içinde beş kişi kalacaklardı, ben dâhil olduğumu düşünsem bile hep onlardan bir adım daha geride duracaktım.
Reklam
Esîrüddîn Ebherî (ö. 1265), eserleri başta Selçuklu ve Osmanlı medreseleri olmak üzere İslâm dünyasının pekçok yerinde asırlar boyu ders kitabı olarak okutulmuş olan önemli bir şahsiyettir. Felsefeden matematiğe, astronomiden mantığa kadar birçok alanda onlarca eser veren Ebherî, daha çok Hidâyetü’l-Hikme ve bu çalışmanın da konusunu oluşturan Îsâgûcî adlı eserleriyle şöhret bulmuş ve bir mantıkçı olarak tanınmıştır. Düşünürümüz felsefeye ilişkin hemen her eserinde mantığa da yer vermesinin yanısıra, özel olarak mantık problemlerini konu alan irili ufaklı birçok müstakil eser de kaleme almıştır.
Sayfa 43 - türkiye bilimler akademisi, 2016, ankara
Erkek, kadının temel maddi ihtiyaçlarını karşılamakla mükellef olduğu gibi onun ruhi durumunu ve psikolojisini olumsuz etkileyecek davranışlardan da uzak durmalıdır. Kadınlar yaratılış olarak erkeklere nispetle daha hassas ve daha duygusaldırlar. Erkeğe göre önemsiz olan herhangi bir konu onlara göre çok önemli telakki edilebilir. Bu açıdan erkek kadının gönlünü ve duygularını sürekli göz önünde bulundurmalı, onun kalbini kıracak ve manevi dünyasını yıkacak söz ve davranışlardan kaçınmalıdır. Evlilik öncesi kendisine hayat arkadaşı olacak insanı görüp de beğenen ancak daha sonra kadının güzelliğini diline dolayıp onu çirkinlikle itham eden ve kadını aşağılayan bir erkek son derece çirkin bir davranış ortaya koymuş olur. Kadının elinde olmayan hastalık, özel hâl ve gebelik gibi durumlardan ötürü tabii güzelliği zaman zaman gölgelenebilir. Bu türlü durumlarda erkek kadına pozitif yaklaşmalı, ona ruhen destek vermelidir. Aksi halde kadının iç dünyasında ciddi yıkımlar söz konusu olur. Herkesin simasını şekillendiren Allah...
Önemli olan tek şey listeydi. Bir insanın tek karşılığı taşıdığı numaraydı. İnsan kelimenin tam anlamıyla numaraya dönüşmüştü: Ölü ya da diri olması önemli değildi; "numaranın" yaşamı tamamen konu dışıydı. Numaranın arkasındakiler çok daha önemsizdi: Bir insanın kaderi, geçmişi, ismi...
Aşı olduktan sonra 3-5 gün yataktan kalkamayıp sonra toparlayanlar ,"Buna dayandım,sabrettim ama sonuçta Covid-19'a karşı korunuyorum" diyorlar. O 3-5 günlük kötülük hissi önemli değil ki... Ne olacak ise inanın bana, çok sonrasında olacak. Kimyasal yoldan zehirlenme , grafen meselesini bir kenara koyalım (...) Sadece konu dışı antijenler yüzünden gelişen otoimmünite onlarca farklı ve konvansiyonel tıpta çözümü olmayan hastalığa yol açacak. Hangi organı tutuyorsa, o organda günün 24 saati süren saldırı ve tamir döngüleri... Bu yıllar içinde bedeni de yoruyor, yavaş yavaş ilgili organı da tüketiyor. Yine de bedenin öyle Back-Up (yedek) sistemleri var ki... Bazı organlar ⁰/⁰80'in üstünde tahrip olmadan hiçbir belirti vermezler. Tetkiklerde de çoğu kere bir şey çıkmaz . Ancak, bir noktadan sonra organ birden yetmezliğe girer, ne olduğunuzu şaşırırsınız.
Sayfa 63 - hayykitap/ Doç .Dr.Cüneyt KonuralpKitabı okudu
Göz önemli bir konu. Barometre gibidir. Kimin ruhu çöle dönmüş, kim ortada hiçbir şey yokken tekmeyi basar, kim her şeyden korkar, bunların hepsini gözlerden anlarsın.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.