Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Her dakika önümden binlerce göz geçiyordu, fakat ben onlar için yoktum
Yeniçeriler
Hıristiyanlık yerine Bektaşilerin farklı Müslüman kurallarına göre yetiştiriliyorlardı. Orhan bu tarikatın inançlı bir hamisi olmuş, onlar için manastırlardaki gibi hücreleri olan tekkeler inşa ettirmişti. Şeyhleri Hacı Bektaş Veli onları kutsar ve onlara kırmızı renkteki hilalle Osman’ın çift kenarlı kılıcıyla bezeli sancağını verirdi.
Reklam
Mobbing Bank Uyarıyor!
İsa'nın Mezarını Gezdirmeye Başladılar Gökten gelmeyince ya da gelen işlerine gelmeyince böyle bir plan değişikliği oldu. Şeytan kurnazlığı kullanarak plan yapar işine gelmezse yeni plan yapar, insan, adam olan adem oğlu Türk ise Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi Türk düşünür pozitif enerji ile gücünü birleştirir ve şeytanın
Nitekim benden çok da uzun bir süre hücrede kalan bir arkadaşımın otla başı derde girmişti. Onun pencere oyuğunda da bir ot varmış. Cılız ve masum bir ot. Bir gün görüyor ki ot büyümüş ve pencerenin önemli bir kısmını kapamış. O zaman telaş başlamış ; koparmak istemiş. Koparamamış.Koparmak için çareler aramış. Binbaşılığı, uçak makine mühendisliği,şunca yıl silahlı kuvvetlere hizmeti yetmemiş küçük ota. Askerlere söylemiş. “Sus,konuşma bizimle,yasaktır!” demişler. Astsubaylardan birine ricada bulunmuş. “Biz karışamayız,” demiş astsubay. Ve ot büyümüş, kapamış pencerenin aydınlığını,gökyüzünü. Önemsemediğimiz . Zamanında kaynağını bulup yok edemediğimiz yanlış eğilimlerimiz vardır. Onlar da masum küçük bir ot gibi günden güne, farkına varmadan büyürler ve gelişen hayat ışığımızı kesebilirler. Yanlış tavrın, davranışın küçüğü büyüğü, önemlisi önemsizi yoktur. Yanlışın kaynağı varsa, yanlışlığını yansıma oranı koşullara göre değişikliği uğrayacaktır. Bugün önemsiz görünen bir yanlış eğilim, çok önemli yanlışlıkların anası olabilir. Yanlışa umursamazlıkla bakmak, kaynağını titizlikle aramamak, yanlışın yanında bilinçli olarak yer almaktır. 
Sayfa 17
Bazı insanlar vardır, onlar için ne kadar çok şey yaparsanız onlar kendileri için o kadar az şey yaparlar.
Sayfa 93 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Oysa...
onların kalpleri de seninki gibi sanıyorsun herkes o kadar yumuşak o kadar şefkat dolu olamaz oysa. olduklar gibi görmüyorsun insanları olabilecekleri gibi görüyorsun. kendinden veriyor, veriyorsun onlar her şeyini çekip alıncaya ve için bomboş kalncaya dek.
Reklam
Ne kadar çok hâtıra ve insan... Niçin Boğaz'dan ve İstanbul'dan bahsederken bütün bu dirilmesi imkânsız şeylerden bahsettim. Niçin geçmiş zaman bizi bir kuyu gibi çekiyor? İyi biliyorum ki aradığım şey bu insanların kendileri değildir; ne de yaşadıkları devre hasret çekiyorum. (...) Hayır, aradığım şey ne onlar, ne de zamanlarıdır. (...) Hayır muhakkak ki bu eski şeyleri kendileri için sevmiyoruz. Bizi onlara doğru çeken bıraktıkları boşluğun kendisidir. Ortada izi bulunsun veya bulunmasın, içimizdeki didişmeden kayıp olduğunu sandığımız bir tarafımızı onlarda arıyoruz. (...) Hepsi idealin serhaddinde susmuş bu insanların hikmetinde kaybolmuş bir dünyayı arıyorum. İstediğime onlarla erişemeyince şiire, yazıya dönüyorum. Onu musikinin kadehinden istiyorum; kadeh boşalıyor, susuzluğum olduğu gibi kalıyor; çünkü sanat da aşk gibidir, kandırmaz, susatır. Ben seraptan seraba koşuyorum. Her başına koştuğum pınarda muammalı çehreler bana uzanıyor; bilmediğim, seslerini tanımadığım dudaklar benimle bitmez tükenmez işaretlerle konuşuyorlar, fakat hiçbirinin dediğini anlamıyorum; ruhum dudaklarından ayrılır ayrılmaz hiçbir şeyin değişmediğini görüyorum. Belki onlar da bana kendi tecrübelerinden, her adımda karşılarına çıkan sert duvarlardan bahsediyorlar; "Biz de senin gibiydik," diyorlar. "Hiçbir suale cevap alamazsın. Asıl olan içindeki hasrettir; onu söndürmemeye çalış."
Benim zekâma ve yeteneklerime, hislerimden daha fazla değer veriyor oysa benim için asıl önemli olan hislerim. Gücümün, mutluluğumun ve kederimin tek kaynağı onlar. Sahip olduğum diğer tüm bilgileri başkaları da edinebilir ancak hislerim yalnızca bana aittir.
Annemin konuşurken arada bir döktüğü gözyaşları ruhumu temizliyor ama geçmişi silemiyordu. Sonsuz sevgisine o temizlenen ruhumun ihtiyacı vardı. Şeytanın annesiyle ortak bir kader paylaşan karşımda oturan insan, insanoğluna dair içimdeki umut fitilini alevleyebilecek tek canlıydı. Eğer annem bu kadar ağlamasaydı, ben insanları öldürmek için dönerdim geldiğim yere. Çünkü yokmuş, derdim. İnsanın içinde insanlık yokmuş! Soğumamış çamur hâlâ, insan dediğimiz canavar, diye düşünürdüm. Ama annem ağlıyordu. Beni hâlâ seviyordu. Babam hayatımı, annem ruhumu kurtarıyordu. Kendimi onların ellerine bırakmaktan başka bir şey düşünemiyordum. Ben mahvettim, onlar düzeltsin. Bunları düşünürken bir an önce çocuk sahibi olmayı istedim. O da hayatını parçalasın da ben toplayayım diye!
İnanmak. İyiliğe inanmak. Onlar gerçek anlamda iyiliğe inanmazlar. İyilik için duygusuz ve sağır araçlarla mücadele ederler. Para, makam, şeref için çalışırlar. Başkalarının yanındayken nefret ettikleri günahlara, kendileriyle baş başa kaldıklarında üşüşürler. Böyledirler işte, efendim. Bense iyiliğe gerçekten inanıyorum.
Sayfa 14 - Can yayınları
Reklam
"Ne oldu, neyin var" diye sorulmaması için hiçbir şey yokmuş gibi neşeli rolü kesmek de bu sözün muhtevasına dahildir. Onlar konuştuğunu, her şeyi anlattığını sanırlar, halbuki sen en derin sükûtu yaşıyorsundur. Alıntıladığımız iletideki deyişle sustuğunu gizlemeye de konuşmaktan güzel kılıf bulamazsın.
Ali

Ali

@alielkasobavi
·
11 Mart 21:44
Öldüğümü gizlemeye yaşamaktan güzel kılıf bulamadım
Hadis: Kabirleri ziyaret ediniz. Çünkü onlar size âhireti hatırlatır. İzah: İnsan kabirleri ziyaret edip ibret almalıdır. Vaktiyle berhayat olan birçok kimselerin bilâhare topraklar içinde kalmış olduğunu görmelidir, artık gafilâne yaşamamalıdır. Âhiret âlemini düşünmelidir. Beş günlük dünya hayatı için birtakım menhiyat-ı irtikâb etmemelidir, hakiki istikbâli düşünerek gaflet içinde yaşamaktan kurtulmalıdır...
Kadınlar güvenir. Güvenmek onlar için kolaydır; sevgi onlara mantıktan daha kolay gelir.
"Besteciler, heykeltıraşlar, ressamlar, şairler, ruhani liderler, bilgeler... Dünya, onlar yaşamış oldukları için güzeldir. Onlar olmasa insanlarda çalışma ruhu yok olurdu..."
“Onların kalpleri de seninki gibi sanıyorsun. Herkes o kadar yumuşak, o kadar şefkat dolu olamaz oysa. Oldukları gibi görmüyorsun insanları, olabilecekleri gibi görüyorsun. Kendinden veriyorsun, veriyorsun. Onlar her şeyini çekip alıncaya ve için bomboş kalıncaya dek.”
Necip Fazıl Kısakürek
Necip Fazıl Kısakürek
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.