Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
240 syf.
·
Puan vermedi
Kitap incelemesi ne geçmeden önce mevdudinin en bilinen eserleri Tabii ki tefhimül Kuran andır. Birçok oryantalist ile mektuplaşmış Bunlardan en çok bilineni Meryem Cemile adıyla bilinen Margaret Markus'tur. Meryem Cemile önceleri Seyit Kutup ile mektuplaşmak istese de Seyyid Kutub'un hapiste olması sebebiyle mektuplaşmayı Mevdudi ile yapar ve bu
Gelin Müslüman Olalım
Gelin Müslüman OlalımEbu'l A'lâ el-Mevdudi · Pınar Yayınları · 20201,421 okunma
448 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kitabı, başlangıcından itibaren ele almamız gerek. Osmanlı için yazılan kitaplarda direkt olarak Padişah ve hikayelerine girişler yapılıyor ve bunu yapanların çoğunu da okurken insan ister istemez hani güzel bir başlangıç bekliyor. Bu kitap oan sahip. Güzel bir önsöz, hem Bizans, hem Osmanlı, hem Batılı hem de Günümüz tarihçileri kâle alınarak
Osmanlı Padişahları
Osmanlı PadişahlarıAhmet Seyrek · Tulpar · 201530 okunma
Reklam
448 syf.
·
Puan vermedi
Tasavvuf hikmetleri ve Evliya menkıbelerinin iki ana eseri vardır: Biri, Mevlana Cami Hazretlerinin "Nefahat", öbürü de Şeyh Safiyüddin Hazretlerinin "Reşahat" isimli kitapları... Bunlardan ilki, "Halkadan Pırıltılar" isimli eserime malzeme kaynağı teşkil eder ve o kaynaktan söz ettiğim zülal, benim ruh kabımda şekillenir, renklenir ve böylece istiklalli bir mana kazanırken; sadece özleştirip aynen isimlendirdiğim "Reşahat", asliyle sadeleştirdiğim bir nevi tercüme denemesi oluyor. Fakat öyle bir tercüme ki, müellifini benim Türkçem ve üslubumla ifadeye davet eder gibi bir şey... Şeyh Safiyüddin Hazretleri'nin: "Biçare Safi, sen tek ayağı yanmış bir köpeksin ki, Üç ayağınla o şanlı kervanın ardında koşmaktasın" diye anlattığı gerçek hayat kahramanının arkasında, ben de Şeyh Safi'den sonra gelen köpeğim... (Önsöz)
Reşahat
ReşahatNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 2012202 okunma
208 syf.
9/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Notos Dergisi'nin en iyi çeviriler listesinde görüp de okumak istediğim bir eser olarak kitaba başladım. Gerçekten öylesine büyük bir şairle karşılaştım ki... Hatta bu kitabın çevirileri tez konusu bile olmuş. 2 farklı tez ile karşılaştım internette. Çok çok zor bir eser. Gerek anlaşılması, gerek dili, gerekse çevirisi... Zor anladığımı, hatta bazen başka bir çevirisi ile kıyas ederek pdf'den okudum. Kötülük üzerine yazılmış, bazen kötüyü öven bazense yeren satırlardan oluşuyor. Açıklamalar ve önsöz kısmı kitabın yarısı kadar olmasa da büyük bir yer kaplıyor. Farklı farklı bölümler var eserde. Yazar Fransız ve Fransa'nın laşkalaşmasını, kötüye doğru gitmesini konu alarak kitaba başlamış farklı duygulara hitap eden zor bir şiir kitabı. Tavsiye ederim ama gerçekten boş, sakin bir kafayla okumanızı da yine tavsiyeme iliştiririm.
Kötülük Çiçekleri
Kötülük ÇiçekleriCharles Baudelaire · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20152,645 okunma
677 syf.
9/10 puan verdi
·
11 günde okudu
"sevgili pat, bir tahta yontuyordum, üstüne geldin, "neden bana da yapmıyorsun?" dedin. ne istediğini sordum sana, "bir kutu," dedin sen. "ne kutusu?" "içine bir şeyler koymak için." "ne gibi bir şeyler?" "neyin varsa," dedin sen. işte istediğin kutu. neyim varsa, hemen hepsi içinde, ama yine de dolmadı. acı ve heyecan var içinde, iyi ve kötü duygular, karanlık ve aydınlık düşünceler... umut etmenin tadı ve umutsuzluk... yaratmanın o anlatılmaz sevinci var. hepsinin üstünde de sana olan minnettarlığım ve sevgim var. ama kutu yine de dolmadı..." şeklinde, steinbeck' in yakın arkadaşı Pascal Covici'ye şükranlarını sunduğu bir girişle başlıyor roman. Belki de bu önsöz-bu giriş tüm kitabı özetliyor diyebilirim. Kitap "insan"ı bulmak adına tüm zıtlıklarıyla, zengin karakter kataloğuyla, İncil'den yola çıkarak sorguluyor, araştırıyor. Konusu kutsal kitaplarda da geçen uzun zaman önceye ait bir efsaneden oluşsa da insanın var olduğu sürece eskimeyeceği bir güncelliğe sahip. Kardeş kıskançlığı, para kazanma hırsı, bastırılmış duygular gibi alt temaları da barındıran güzel bir kitap. Steinbeck'in "Gazap Üzümleri"nden sonra en iyi sayılabilecek romanı diyebilirim. (677 sayfalık) uzun soluklu bir kitap olmasına rağmen bir o kadar daha anlatsa okurdum sanki.
Cennetin Doğusu
Cennetin DoğusuJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 20176,2bin okunma
248 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Önsöz, Anılar, Yazılar ana başlığı altında Livaneli, bu yapıtında, Yaşar Kemalle olan 44 yıllık dostluğunun izlerini harmanlayarak dile getirmiş. Yaşar Kemali her yönü ile bizlere anlatmış. Ben bu kitabı YAŞAR KEMAL KENDİSİNİ ANLATIYOR Alain Bosquet ile söyleşi kitabından sonra okudum. Her iki kitap bana aynı şeyi söyledi. "Yaşar Kemali hep okudun. Ta...1964 den bu yana, ama yazar olarak okudun. Şimdi dön tüm eserlerini yeni baştan oku, Ama Yaşar Kemal olarak oku. Hatta hakkında yazılan bir çok kitap daha var onları da incele öyle oku..." Dedi. Ben bu söze uyacağım. Derim ki: Yaşar Kemali okumaya yeni başlayacaklara bu iki kitabı okuduktan sonra yapıtlarını okumaya başlayın. Livaneli, önemli bilgileri, Yaşar Kemali sade ve çok arı bir dille yazdığı bu kitap değerli bir bilgi kaynağı aynı zaman da... Okumanızı isterim.....
Yaşar Kemal
Yaşar KemalZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 20162,315 okunma
Reklam
86 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Georges BATAILLE – Gözün Hikayesi 20. yüzyıl "aykırı" edebiyatının en önemli eseridir. Sürrealist dünyaya uzanan bir yol arkadaşı, Gözün Hikayesi.. Bu kitap ilk bakışta pornografik gibi düşünülüyor fakat aslında ölüm teması anlatılıyor ve bir anne.. Bataille cinsel arzulardan bahsederken nesnelerdeki huzursuzlukları çok daha ön planda tutuyor ve bunda da inanılmaz başarı sağlıyor.. Bu da onu Sade'den farklı kılıyor.. Bu kitapta kötülük temalı edebi metinler yer almaktadır. 1928 yılına göre oldukça aykırı bir eserdir. Nietzsche etkileri derin hissediliyor. Ki şunu da belirtmek gerekir yazarın ilk eseridir ve o dönemde çok ilgi çeker... Aykırı kitap okumayı seviyorum ve okuduklarım arasında en iyisi, Gözün Hikayesi.. Susan Sontag’ın yazdığı önsözü ilk önce okumanızı, Roland Barthes'in önsözünü ise sona saklamanızı tavsiye ederim çünkü betimleme orada saklı. Bir kitapta gördüğüm en uzun önsöz, Gözün Hikayesi’nde idi fakat oldukça başarılı. (87 sayfa önsöz) Herkese keyifli okumalar kitap sever güzel insanlar.
Gözün Öyküsü
Gözün ÖyküsüGeorges Bataille · Sel Yayıncılık · 2018471 okunma
225 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Önsöz'den kendine hayran bırakmış Unamuro. Varoluş ve gerçekliği sorguladığı diyaloglarda okuru da kahramanın yanına çekmeyi başarmış, roman(novel) normunun dışına çıkmış bir nivola.
Sis
SisMiguel de Unamuno · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20234,835 okunma
87 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Oğluma Hikâyeler" yazmayı, daha 1972'lerde, Selimiye'de düşündüm. Devrimci öze sahip bir sanatçı, oğluna devrimci bir miras bırakmalıydı. Bu konuda, başarısız, yarım, güvensiz, çeşitli çalışmalar yaptım. Özü, biçimi ve sonuçtaki tatları bir türlü doyurmadı beni. Yazdıklarımı, düşündüğüm içerik ve biçimle uzlaştıramadım. İstiyordum ki, hikâyelerimi okuyan insanlar etkilensinler, düşünsünler ve değişim doğrultusunda istek duysunlar. Bu değişim duygusunun hayata geçirilmesi, devrimci mücadelemizi zenginleştirsin. (Önsöz'den)
Oğluma Hikayeler
Oğluma HikayelerYılmaz Güney · Güney Yayınları · 1999120 okunma
76 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kalanlar, Tezer Özlü'nün hayatında yayımlanmayan yazılarından olaşan bir eserdir. Belki de adı bu yüzden Kalanlar'dır. Benim Tezer Özlü'den okuduğum 5.kitabı. Tezer Özlü, gittiği her yerde taşıdığı defterine yazdıklarının içinde barındırdığı cümleleriyle bizi kendi dünyasına çeker. Beni en çok etkilen yazı ise Ferit Edgü'nün 'Önsöz Yerine' adlı başlıkta yazdığı yazıdır. Dilinin akıcılığı ve Tezer Özlü ile ilgili düşüncelerini o kadar güzel anlatmıştır ki, gözlerim sulandı. Ben okuduğum yazılardan, izlediğim dizilerden, anlatılan olaylardan çabuk etkilenen biriyim. Gözlerim hemen sulanır. Bu yüzden kitapların hayatına sarıldım.
Kalanlar
KalanlarTezer Özlü · Yapı Kredi Yayınları · 20196,1bin okunma
Reklam
139 syf.
8/10 puan verdi
·
23 saatte okudu
Moliere'den okuduğum 3. tiyatro eseri oldu bu kitapla birlikte. Yazarın dili ve anlattığı konu güzel. Hem gülüyorsunuz hem bilgileniyorsunuz. Ama kurgu tarzı tüm eserlerinde aynıydı fakat konular farklı tabiki. :) Bu kitapta hastalık hastası bir baba. Kızını zorla doktorla evlendirmek ister. Gerisi komikliklerle ve alınacak derslerle oluşan bir eser. Doktorluk ve Eczacılık çok önemli olarak bu kitapta anlatılmış. Sahte doktorluklar, sahte ilaçlarla bizi zehirleyenler zamanında da varmış. Tıp ve doktorluk çok iyi şekilde eleştirilmiş, insan vücudunun önemi anlatılmaya çalışılmış. Kısacık ama öz bir tiyatro daha... Okuyun pişman olmazsınız. Bazen güler, bazen ders alır, bazen de babaya sinir olabilirsiniz. Önsöz de okuduğum notu paylaşmak istedim. Hastalık Hastası ilk kez 10 Şubat 1673 günü Paris'te sahnelenmişti. Oyunun müziklerini Marc-Antoine Charpentier yapmıştı. Yönetmenliği ve başrolü oyunun yazarı olan Moliere üstleniyordu. Oyunu yazdığı sırasında hastalanan Moliere, Argan rolünü ancak koltuğundan kalkmadan oynayabilmekteydi 17 Şubat 1673'teki dördüncü temsil sırasında sahnede fenalaşıp düştü. Verem hastası olan yazar kanlı öksürük krizini atlattıktan sonra, tüm ısrarlara rağmen rolünü tamamladı. Oyundan birkaç saat sonra evinde yeniden fenalaşan yazar, bu ikinci krizi atlatamayarak vefat etti. İyi okumalar, mutlu günler...
Hastalık Hastası
Hastalık HastasıMolière · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20216,1bin okunma
286 öğeden 271 ile 285 arasındakiler gösteriliyor.