Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bir emperyalist yalan "Ermeni kırımı" iftirası 1921-1923'te, 100 yıl önce çöktü. Şöyle ki: 1915'te I.Dünya Savaşı başlarında Rus Çarlığı himayesinde Türkleri arkadan vuran Ermeni çetelerinin saldırıları sonunda Ermeniler tehcir edildi.Tehcir sırasında yaşanan ölümleri "soykırım" diye adlandırmak yüzleşme değil
Osmanlı Devleti, Ağustos 1853'te, Abdülkerim Paşa'ya, muhtemel bir Osmanlı-Rus savaşında kendilerine yardımda bulunması için bir kişiyi Şeyh Şamil'e göndermesini emretti. 4 Ekim 1853'te Kırım Savaşı'nın başlaması, Osmanlı Devleti'nin Kafkasya ile daha yakından ilgilenmesini zorunlu hale getirdi. Sultan Abdülmecid 9 Ekim 1853'te Şeyh Şamil'e bir ferman yollayarak, onu Ruslara karşı cihada çağırdı. Bu çağrıya 13 Aralık1853'te cevap veren Şeyh Şamil, Tiflis üzerine bir askeri harekâta girişilirse Rusların Kafkaslardan çıkarılabileceğini bildirdi ancak bu teklif Osmanlı Devleti'nce kabul görmedi. Osmanlı Devleti, Ma- yıs 1854'te, Dağıstanlı Halil Bey'in teklifiyle Şeyh Şamil'e Dağıstan Serdar-ı Ekrem'i unvanını verdi. Tiflis'e karşı askeri bir harekât yapılması konusunda ısrarlı olan Şamil, Temmuz 1854'te Gürcistan'ın Kaheti bölgesine girdi. Şeyh Şamil, bütün gayretlerine rağmen Osmanlı ordusunun Tiflis'e doğru hareket etmesini sağlayamadı ve karargâhı Dargiye'ye çekildi.
Reklam
324 syf.
·
Puan vermedi
·
13 günde okudu
"Kızıl Sultan " Abdülhamid
Esere başlamadan önce üzerinde fazlasıyla durduğum Abdulhamit dönemine değinmek istiyorum . II.ABDÜLHAMİD DÖNEMİ; Tahta geçen II. Abdülhamid Osmanlı Devleti'nin 34. Padişahı ve 113. İslam halifesidir .(1876-1908) yılları arasında 33 yıllık bir hüküm sürmüştür. Kanun-i Esasi'nin hazırlandığı , meşrutiyetin ilan edildiği ,
Kaplanın Sırtında
Kaplanın SırtındaZülfü Livaneli · İnkılap Yayınevi · 20229,6bin okunma
youtu.be/4xpBpMn-_u0 Osmanlı donanması Teğmeni Cemil Bahri Könne (Kunneh), cesur, dürüst, samimi, beyefendi, aktif, güvenilir, iyiliksever ve hümanist bir insan olarak tanınır, her zaman mağdur ve zayıf insanları koruması ve kollamasıyla bilinir. Bir asır önce bir Osmanlı deniz subayı tehcirde yer almayı reddetmiştir. 1915-17 Ermeni
Dönemin diplomat ve siyaset adamlarının çoğu, Osmanlıların Balkanlar'daki varlığını, Yakın Doğu üzerindeki eski İngiliz-Rus rekabetinin sonucunda ortaya çıkmış bir garabet, stratejik konumdaki Osmanlıların yere düşürülmesine izin verilmemesi siyasetinin gereği olarak devam ettirilmesine izin verilmiş bir askeri işgal gibi görerek Türk ve Müslüman unsurun yüzyıllardır Balkanlar'da yaşadığından bihaber görünüyorlardı. Arkada yatan hissiyat bu olunca, Osmanlıların Avrupa'dan atılışını da sevinç nidalarıyla karşılamışlardı.
Sayfa 232
896 syf.
9/10 puan verdi
Sanırım uluslararası ilişkiler okuyanların başucu kitabı... Bu kitap tek başına çok yetersiz..Bu kadar hacimli olmasına rağmen birçok konu yüzeysel geçilmiş. Başka kaynaklardan okumak şart.Kırım Savaşı ve Osmanlı.. Mesela Süveyş krizinde Türkiye'nin takındığı tavır ve sonrasında etkisi hiç konuşulmamış. Osmanlının son yüzyılda yaptığı
20. Yüzyıl Siyasi Tarihi
20. Yüzyıl Siyasi TarihiFahir Armaoğlu · Timaş Yayınları · 2014684 okunma
Reklam
Bazı kpss tarih notları
1-) Türk İslam Devletleri Yazar-eser ~Mevlana - Divanı kebir ~Hacı Bektaş Veli - Makalat ~Yunus Emre - Divan ~Ahmet Gülşehri - Mantıkut Tayr ~Hoca Dehhani - Selçuklu Şehnamesi Oğuzlar - Dede Korkut Hikayelerini oluşturan Türk topluluğu Kıpçaklar - Dede Korkut Hikayelerine konu olan Türk topluluğu Akkoyunlular - Dede Korkut hikayelerini yazılı
TÜRKİYE’YE YÖNELİK GAZZE ELEŞTİRİLERİNE CEVAP *Cemal SULTAN *twitter.com/GamalSultan1, Mısırlı yazar, 2 Mart 2024) Son zamanlarda Türkiye’nin Gazze’ye yönelik saldırılar konusundaki tutumunu eleştiren yazılarda bir artış olduğunu gözlemledim. Bu yazıların bazıları, Türkiye’nin büyük askerî kapasiteye sahip yükselen ve güçlü bir
536 syf.
9/10 puan verdi
Nazan Bekiroğlu'nun En İyi Kitabı
Nazan Bekiroğlu
Nazan Bekiroğlu
Nar Ağacı
Nar Ağacı
Nazan Bekiroğlu'nun yazarlığının zirvesi neresidir, diye sorarsanız cevabım Nar Ağacı'dır. Ben sıkı bir Nazan Bekiroğlu okuru olduğumu düşünürdüm ama en güzelini sona bırakmışım bilmeden. Ama olsun. Kitabın hemen başında bir not: "Şu andan itibaren her şey kurgudur. Tarihi gerçekler müstesna." Bu nota rağmen
Nar Ağacı
Nar AğacıNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202127,2bin okunma
2024 Yerel Seçimlerinin Kısa Bir Analizi
Şüphesiz 2024 yerel seçimlerinde Akparti kaybetti. Saadet, Gelecek ve Deva sıfır çekti. İyi parti önemli bir başarı sağlayamadı. Dem çok oy kaybetti. Yeniden Refah partisi önemli bir başarı kazanmadı… Akparti ve Saadet partisine küsenlerin oylarını aldı. Chp’nin de önemli bir başarısı yok. Yaldızlı yalanlar ve reklâmlara kanan halk kesiminin
Reklam
varoluş
Search for: Arama.. Atatürk’ün Nutuk Adlı Eseri Atatürk Ansiklopedisi > Genel > Atatürk’ün Nutuk Adlı Eseri 31 Ara Atatürk’ün Nutuk Adlı Eseri PDF
512 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Dikkat spoiler içerir. 1878 yılında Osmanlı Rus savaşı devam ederken, Türkmenistan'da Gök Tepe adında bir kalenin içeriden fethedilmesi için Teğmen Lukin bomba hazırlar. Kaleye girerler ve albay Otrapev ile adamları idareyi ele alırlar. Bir mahkumu yakalarlar. Bu mahkum Yuda'dır ve Otrapev de aslında Dimitriy'dir. Yuda, Dimitriy ve
Halkın İradesi
Halkın İradesiJasper Kent · Can Yayınları · 2014127 okunma
184 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Geçmişten Günümüze Kabe’nin İşgali, Prof. Dr. Mehmet Ali Büyükkara’nın 2015 yılında Rağbet Yayınlarından basılan 184 sayfadan oluşan bir kitaptır. Kitap sayfa sayısı az olmasına rağmen muhtevasındaki bilgi baz alındığında oldukça kapsamlı bir kitaptır. Kitap, İslam öncesi dönemden 1979 yılında yaşanan son baskına kadar olan süreçteki Kabe’nin
Geçmişten Günümüze Kabe'nin İşgali
Geçmişten Günümüze Kabe'nin İşgaliMehmet Ali Büyükkara · Rağbet Yayınları · 201535 okunma
1. Dünya Savaşı'nda Osmanlı Devleti'nin 200.000 civarında askeri esir düşmüştür. Esir alan devletler şun- lardır: İngiltere, Fransa, Rusya, İtalya ve Romanya. Esir- lerin bir kısmı çok soğuk olan Sibirya'da tutulmuşken bir kısmı da çok sıcak olan Mısır ve Filistin'de ya da çok nemli olan Hindistan'da tutuldu. 1914 yılında başlayan esaret hayatında kimi Türk askerleri, 1927 yılına kadar esir kalmıştı. Esirler, kimi zaman hayvan ahırlarında ki- mi zaman da derme çatma kulübelerde yaşamak zorun- da kalmıştı9. Özellikle Rus ve İngilizlere esir düşen Türk asker- lerinin sayısı; Harbiye Nezareti'nin hazırladığı tahmini bir raporda 133.839 olarak belirtilir. Bunlardan 20.352'si Ruslar, 804'ü Fransızlar, 100'ü İtalyanlar ve diğerleri de İngilizlerin elinde esirdir. Kader, vatan için savaşan Türk askerini Japon Denizi kıyılarından Fransa'ya, Sibirya iç- lerinden Hindistan'a, Kıbrıs, Yunanistan, Mısır ve Irak'a uzanan bir coğrafyada yurdunun, sevdiklerinin hasretine mahkûm eder. Buralardan gönderilen mektuplar, harp yıllarının ortaya çıkardığı zorluklar sebebiyle adresleri- ne ulaşmaz. Türk harp esirleri ile aileleri arasında irtibatı sağlamak üzere, Hilal-i Ahmer Cemiyeti bünyesinde ku- rulan Üserâ Komisyonu'na iade edilir.
“Müslümanlara baskı ve katliamlar, Rus subayların azalıp çekilmelerine sebep olan Bolşevik İhtilali'ne kadar devam etti. Bu durumda Ermeniler meydanı boş bulup katliamlara daha da acımasızca, 1918'in başlarında, Halil (Kut) Paşa'nın komutasındaki Osmanlı ordularının ve "İslam Ordusu'nun", katliamları durdurmak için devreye girmesine kadar, devam ettiler. Mart 1915'te, Kars ve Ardahan'da, yaklaşık 30,000 Müslüman vahşice öldürüldü, evleri yıkıldı ve kadın ve çocukları evsiz barksız ve aç bırakılırken diğer erkek ve kadınlar, lâfta da olsa, 'Rus kontrolünde olan Ermeniler’ tarafından dövüldü ve kadınlarına tecavüz edildi.”
1.176 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.