- Böyle bir şaheser hakkında ne inceleme ne de yorumda bulunmak haddime bile değil ama içimden geçenleri belirtmek istedim..
Nihat: "Ne istediğini bilsen canın sıkılmaz!" dedi.
Ömer, yalvarır gibi cevap verdi: "Bana istenecek bir şey söyle, uğruna can verilecek bir şey söyle, hemen dört elle sarılayım..."
Nihat güldü:
Geçen sene okuduğum bu kitabı ara ara açar kısa okumalar yaparım. Geçenlerde kitabın ölümle ilgili bölümüne denk geldim. Genel bir incelemeden ziyade kitaptaki bu bölümün bende uyandırdıklarını paylaşmak istedim. Keyifli okumalar.
''Doğduğunda sen ağlamıştın, herkes bayram etmişti. Öyle bir hayatın olsun ki öldüğünde herkes ağlasın sen bayram
Bu kitap yorumunu Instagram'daki "alintilarlayasiyorum" profilimde de okuyabilirsiniz: instagram.com/p/Ca7g8HSt9kx
Son zamanlarda okuduklarınızın aynılığından sıkıldınız mı? Şöyle kafa açıcı, karlı havalarda yoğunlaşıp okumaya uygun, yaşadığımız gerçeklik hakkında sizi sorgulatacak bir kitap mı arıyorsunuz? O zaman
“o mahur beste çalar
Müjgânla ben ağlaşırız.''
İncelememe bu sözlerle başlamak istedim.
Çünkü biliyorum okuyan, okumayan kitabın ismini duyan herkesin aklından geçecektir.
Peki burda 'mahur' nedir? Müjgân kimdir?
**Mahur besteyi çalan “o” herhangi bir enstrüman, müjgan ise Klasik edebiyatın kirpik remzidir: Geniş bir hayal ve rüya dünyası
Dergi okumayı sever misiniz?
Var mı takip ettiğiniz süreli yayınlar?
En sevdiğim duyguların başında gelir bir şeyi en başından başlatıp sonuna kadar götürmek... Bir yazarın mesela, sırayla bütün kitaplarını okumak, sevdiğim bir diziyi ilk bölümden itibaren götürüp bitirmek... Ve aylık yayımlanan bir dergiyi takip etmek! Harika bir duygu yaşatır
Herkese merhaba.
İlk incelememi bir aşk romanına yazmış oluyorum böylece. Kitabın neredeyse tamamını alıntıladığım için boynumun borcuymuş gibi hissettim :)
İlk Nazan Bekiroğlu kitabım bu benim. Son da olmayacak sanırım.
Kitapta Tebriz'li bir tacir olan Setterhan ile Trabzon'lu Zehra'nin kavuşma hikayesini öğrenmek üzere Trabzon, Bakü, Tiflis,
Bilimkurgu-Çizgiroman ve Manga Etkinliği kapsamında yapacağım ilk incelemem olacak. Bilimkurgu’nun ilk örneklerinden olan Mary Shelley‘nin Frankenstein’ı ile inceleme yolculuğumuza başlıyoruz. #28996895
Bu kitabı okumadan önce, Netflix üzerinden yayınlanan The Frankenstein Chronicles dizisini izlemenizi tavsiye ediyorum. Dizide Londra’nın o
"İnsanlara dikkat et, Zeus" demişti. "Onlar yeryüzünün en güvenilmez mahluklarıdır." (s. 207)
Etkinlik kitabı olarak siz değerli okurlar ile birlikte seçmiştik bu kitabı. Büyük bir heyecanla başladım o nedenle. Ve aynı heyecanla kısa sürede sayfalar akıp gitti. Kitap bitti, oturduğum yerde kalakaldım öylece.
Şunu fark
(Bu yazı, kitaptan alıntılar içermektedir.)
"Bütün hayatımı kelimeler uğruna harcadım, içi boş kelimeler uğruna. Kelimelerin gerçek anlamlarını bilmeden onlarla oynadım. Oyunları da kelimelerin içinde tutukladım."(Tehlikeli Oyunlar, s.448)
“Tehlikeli Oyunlar”ı araya pek çok kitabı da sığdırarak ve uzun bir ara vererek tam 32 günde
Yayınımıza Dostoyevski’ye atfedilen sözle başlıyoruz.
Sahi, insan yaptıklarından mı pişman olur yoksa yapmadıklarından mı? Siz hangisisiniz, hayata karşı temkinli davranan mı yoksa “Yaptıklarımdan pişman değilim aklım hala yapmadıklarımda,” diyenlerden mi?
Eseri okumanın bu soru üzerindeki düşüncelerinizi derinden etkileyeceği düşüncesindeyim.