Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsan aslında karmaşık bir varlık değil . Çoğunluğu zamanın büyük bir bölümünü yaşamak için kullanıyor, geriye kalanı ise , özgür oldukları küçük zaman diliminden öyle korkuyor ki , ondan kurtulmanın her türlü yolunu deniyor. İşte insanın değişmez yazgısı !
Sayfa 7 - kültür yayınlarıKitabı okudu
Öyle gittin işte. Dedin mi acaba, kime yazar, nasıl yaşar.. Ateşe gönlümü attın da gittin, Kime "Yağmur başladı koş, koş" diyeceğim..? Gönlüme bir ateş attın da, gittin.."
Reklam
Aşk ve Özlü Sözlerim 1
Merhaba Sevgili. Belki de bu akşam seninle son kez buluşuyoruz. Beraber oturup bir kahve içeceğiz, ondan sonra ayrılacağız. İkimizin de hayattan bekledikleri ve yapmak istedikleri var. Beraber olmayı seçmiyoruz, seçemiyoruz. Çünkü yükümüz ağır. İkimizin birbirini sevmesi, ikimizi de fazlasıyla yoruyor. Çünkü çok seviyoruz ve ölçüyü kaçırıyoruz. Bu yüzden ayrılmalıyız. Yeni bir hayata yelken açmalıyız. Biliyorum ki, paylaştıklarımız bir yerde toplanacak. Anılarımızın her biri, birbirini defalarca meydana getirecek. Her bir anının içinde yeniden doğacağız. Çünkü birbirimizde yaşadıklarımızı, ne sen unutabiliyorsun ne de ben. İkimiz için de çember daralıyor. Başkalaşım içinde başka bir yolun yolcusu oluyoruz. Bundan sonra isimlerimiz belki umut belki de kader olur. Ama biliyorum ki, kaderi yeniden oluşturabiliriz. Sevgimiz sayesinde yıllar sonra bir araya gelsek bile, kalplerimizden bir zaman yaratabiliriz. İşte o zamanın içinde, ayrılığımız boyunca kaçırdığımız olayları yeniden yaşayabiliriz. Çünkü bu güç bize bağışlanıyor. Büyük ve derin sevgilerin her zaman bir geleceği oluyor. Sonuçta ikimizin yaşaması öyle bir hal alır ki, karşısında ne kader durabilir ne de ölüm. Sonsuzluk içinde çalkalanan bir haykırışa dönüşürüz. Sessizliğimiz ve yalnızlığımız bile kendisini aşar. Yola yol, umuda umut, aşka aşk oluruz. Sevmenin ne demek olduğunu bir kez daha anlarız. İşte o pişmanlık cümlesi dudaklarımızın arasından dökülür. Birbirimizin gözlerimizin içine bakıp: “Seni seviyorum.” deriz. Sonunda iyi ki geri dönmüşüz deriz. Birbirimizi iyi ki sevmişiz deriz.
Sayfa 115Kitabı okudu
“Geçip giden her ay sizi korkunç sona biraz daha yaklaştırıyor. Zaman sizi kıskanıyor; gençliğinizin gülleriyle, zambaklarıyla savaşıyor. Zamanla renginiz solacak, yanaklarımız çökecek, gözünüzün feri gidecek. Öyle çok acı çekeceksiniz ki... Ah, gençliğinizin kıymetini bilin. En güzel günlerinizi sıkıcı şeyleri dinleyerek, kaybetmeye mahkum olanı kurtarmaya çalışarak, kendinizi cahil, kaba, adi insanlara adayarak heba etmeyin. Bunlar çağımızın hastalıklı amaçları, yanlış idealleri. Hayatınızı yaşayın! İçinizdeki o muhteşem yaşama sevincini açığa çıkarın! Hiçbir şeyi ıskalamayın. Hep yeni heyecanlar arayın. Hiçbir şeyden korkunuz olmasın... Yepyeni bir hedonizm; işte çağımızın ihtiyaç duyduğu şey budur. Siz bu felsefenin kanlı canlı sembolü olabilirsiniz. Sahip olduğunuz bu kişilikle yapamayacağımız şey yok. Dünya yalnızca bir mevsimliğine sizin...”
Sayfa 27 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Benim kalbim de öyle işte! Binlerce delikli, binlerce yamalı, ama korkusuz.
Gençlere Öğütler
— Çalışmak için müsait gün ve saat bekleme. Bilki, her gün ve her saat çalışmanın en müsait zamanıdır. — Çalışmak için müsait yer ve köşe arama. Bil ki, her yer ve her köşe çalışmanın en müsait yeridir. — Bir günde ve bir zamanda yapman lâzım gelen bir işi (bir dersi, bir vazifeyi) ertesi güne bırakma. Zira her günün derdi gibi, işi de kendine
Reklam
Hani, çok güçlü bir akıntıya karşı yüzmeye çalışırken birden vazgeçip kendini akıntıya bırakırsın ya, öyle bir şeydi işte.
//Bilemezsin//
Bir dik duruşun, kaç yenilgi, kaç gözyaşı, kaç kalp ağrısı istediğini bilemezsin. Öyle işte...””
"Berlin'de yalnızsınız değil mi?" dedi. "Ne gibi?" "Yani... Yalnız işte.. Kimsesiz... Ruhen yalnız... Nasıl söyleyeyim... Öyle bir haliniz var ki..." "Anlıyorum, anlıyorum... Tamamen yalnızım... Ama Berlin'de değil... Bütün Dünya'da yalnızım... Küçükten beri..."
Gitti işte... Herkes nasıl giderse o da öyle gitti.
Reklam
"düşünmemek unutmak demek değilmiş." Aydınlık ve gölge nasıl yan yana ise, insanın kaderi de öyle, mutluluk ve acıyı beraber getiriyordu: Bir yanda kıvanç, bir yanda kaygı. Hayat dediğin böyleydi işte... Belki bu ormanlar, bu güzel hayaller yüzünden hayat bu kadar tatlıydı.
19.07♾
Fenerbahçe'liyim ben. Nedeni yok bunun. Öyle işte. İlkokuldan başladı bu.
"Bir zamanlar diyordum ki: Bu Türktür, bu Bulgardır, bu Yunanlıdır. Ben vatan için öyle şeyler yaptım ki patron tüylerin ürperir; adam kestim, çaldım, köyler yaktım, kadınların ırzına geçtim, evler yağma ettim... Neden? Çünkü bunlar Bulgarmış, ya da bilmem neymiş... Şimdi kendi kendime sık sık şöyle diyorum, hay kahrolasıca herif, hay yok olası aptal! Yani akıllandım, artık insanlara bakıp şöyle demekteyim: Bu iyi adamdır bu kötü adamdır. İster Bulgar olsun, ister Rum, isterse Türk. Hepsi bir benim için. Şimdi iyi mi kötü mü yalnız ona bakıyorum. Ve ekmek çarpsın ki, ihtiyarladıkça buna da bakmamaya başladım. Ulan ister iyi ister kötü olsun be. Hepsine acıyorum işte... Boşversem bile bir insan gördüm mü içim cız ediyor. Nah diyorum bu fakir de yiyor, içiyor, seviyor, korkuyor,(...) o da kıkırdayacak ve dümdüz toprağa uzanacak, onu da kurtlar yiyecek... Hey zavallı hey! Hepimiz kardeşiz be... Hepimiz kurtların yiyeceği etiz....
Ben yalancı değilim. Öyle olsam sizi sevdiğimi söylerdim, ama sevmiyorum işte.
Sayfa 48
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.