Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ötekiyse kötü müdür ?
Princeton öğrencilerinden çeşitli etnik grupları tanımlayan tipik özelliklerin olduğu uzun bir listeden seçim yapmaları istenmiş. 1951'de, Pearl Harbor'ın üstünden çok da uzun zaman geçmeden Japonlar, "taklitçi, sinsi, aşırı milliyetçi, güvenilmez olarak yaftalanmış. 1967'deki listedeyse, “çalışkan, hırslı, verimli, zeki, yenilikçi” sıfatları yer almış. 1951'de zenciler, “batıl inançlı, müzikal, tembel, cahil, zevk düşkünü” olarak karakterize edilmiş. 1967'deyse liste, “müzikal, tasasız, tembel, zevk düşkünü, gösterişçi” şeklinde değişmiş." Siyahiler için kullanılan klişeler pek övgü niteliğinde olmasa da Princeton öğrencileri için nerdeyse tamamen yabancı bir "ulus için ifade edilenler kadar küçültücü değil: “Türkler üç nesil Princeton'lılar tarafından zalim, hain, şehvetli, cahil ve pis olarak karakterize edilmiş, öte yandan tek bir Princetonlı bile gerçek hayatta bir Türkle tanışmamış." Bu, psikolojik mesafenin istenmeyen karakteristik özellikler atfetmeyi kolaylaştırmasına bir örnektir.
Sayfa 131Kitabı okudu
Birkaç yıl önceki unutulmaz bir polemikte Gore Vidal, Amerikan Yahudi Komitesi yayın organı Commentary'nin ikinci editörü Norman Podhoretz'i Amerikalı olmamakla itham etti. Kanıtı ise, Podhoretz'in "Cumhuriyetimizi etkilemeye devam eden tek büyük trajik olaya", İç Savaş'a, Yahudilerin kaygılarından daha az önem atfetmesiydi. Ancak Podhoretz, belki de kendisini itham eden adamdan daha Amerikalıydı. Amerikan kültürel ortamının merkezinde artık "Eyaletler Arası Savaş" değil, "Yahudilere Karşı Savaş" yer alıyordu. Pek çok üniversite öğretim üyesinin de tanıklık edebileceği gibi, üniversite öğrencilerinin çoğu İç Savaş'ın değil de Nazi holokostunun hangi yüzyılda yapıldığını ve kaç kişinin öldüğünü daha iyi bilmektedir. Aslında, bugün üniversite dersliklerinde yankılanan tek tarihsel olay, Nazi holokostudur. Anketler, Amerikalıların çoğunun Holokost'u, Pearl Harbor baskınından ya da Japonya'ya atom bombası atılmasından daha iyi bildiğini göstermektedir.
Reklam
Avustralya'yı koruyacak Britanya gemilerinin yokluğunda, Amerika'nın Pearl Harbor'daki donanma üssünü bombalayan aynı uçak gemileri 19 Şubat 1942'de Avustralya'nın Darwin şehrini de ağır bombardımana tabi tuttu.
Sayfa 298 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
Keza Hawai de 1898'de ABD'ye ilhak edildi. 1778'de Kaptan James Cook tarafından keşfedilen adalar, balina avcılarının uğradıkları birer liman olarak kullanılmaktaydı. 19. yüzyılın ikinci yarısında bu adalarda Amerikan sermayesi ve ekseri göçmen işgücüne dayanan şeker sanayisi gelişti. Hawai şekerine, 1876 Mütekabiliyet Anlaşması’yla
Sayfa 470Kitabı okudu
Reich'ın son yıllarında Nazizm hakkındaki çekinceleri ne olursa olsun, hem komünizme ve hem de "Amerikanizm"e duyduğu bu nefretinde hiç tereddüt etmedi. Birleşik Devletler savaşa girdikten hemen sonra, Heidegger öğrencilerine (sanki Pearl Harbor hiç bombalanmamış, sanki Almanya Birleşik Devletler'e savaş ilan etmemiş gibi) şunları söyledi: "Amerika'nın dünya savaşma girişi tarihe bir giriş değildir. Hayır, Amerika'nın tarihsizliğinin ve kendini tahribinin son Amerikan edimidir. Bu edim, Köken'den vazgeçmedir. Kökensizliğin kararıdır." Gerçekte Heidegger, bütün İkinci Dünya Savaşı'nı bu aşırı yüklenmiş metafiziksel tarih görüşünün merceğinden okumuştur. Üçüncü Reich'in panzerleri 14 Haziran 1940'ta Paris'e girdiğinde, Heidegger öğrencilerine Fransa'nın yenilgisinin Batı metafiziğinin ve özellikle de Kartezyen öznelliğin çöküşünde mukadder bir hadise, bir an olduğunu söyledi.
Sayfa 25
Aniden değişen gidişat,
Yamamoto, çetrefilli harekat planını icra etmek için içlerinde Akagi, Kaga, Hiryu ve Soryu'dan müteşekkil dört güçlü uçak gemisinin de bulunduğu 140'ın üzerinde gemiyi bir araya getirip, Pearl Harbor Baskını'nda görev alan tecrübeli Koramiral Nagumo'nun komutasına verdi. Kuvvetlerini ikiye ayıran Yamamoto, bunlardan birini
Sayfa 262 - On Beşinci Bölüm: Midway’den Hiroşima’ya, MidwayKitabı okudu
Reklam
Geçen altı aydaki fırtına gibi esen başarılarıyla şevke gelen Japonlar, çevre savunmalarını bir hayli doğuya genişletme kararı aldı. Pearl Harbor Baskını'nın mimarı Amiral Isoruku Yamamoto, Hawaii Takımadaları'nın en batıdaki parçası olan Midway'i istila etmek istiyor, kuzeyde ise Alaska açıklarında yer alan, Aleut Adaları bünyesindeki Attu ve Kiska'yı almayı planlıyordu. Bu adaların fethinden sonra Yamamoto'nun planı Hawaii'yi almaktı. Japon amirale göre, bu hedeflere ulaşılması halinde ABD teslime zorlanacak ve Japonlar tüm Pasifik bölgesinin efendileri olacaktı.
Sayfa 262 - On Beşinci Bölüm: Midway’den Hiroşima’ya, MidwayKitabı okudu
Pearl Harbor Baskını 7 Aralık 1941 'de vuku bulduğunda, Japon temsilciler Washington'da görüşmelere devam ediyordu. Öfkeden çılgına dönen Başkan Roosevelt, "alçaklıkla anılacak bir gün" olarak nitelendirdiği hadisenin ardından Japonya'ya savaş ilan etti. Durum o kadar önemliydi ki, 1921 'de geçirdiği çocuk felci sonucunda bacaklarını kullanamayan başkan duyuruyu yaparken ayağa kalkabilmek için ağır metal desteklerini takmıştı. O sırada Almanya'da ise Hitler ABD'ye savaş ilan ediyordu. Churchill rahatlamıştı. "Demokrasinin cephaneliği" ve dünyanın en kudretli endüstriyel gücü olan ABD sonunda savaştaydı. Lakin Pearl Harbor'ın ardından, "Korkarım tüm yaptığımız uyuyan bir kaplanı uyandırmak oldu" diyen Isoroku Yamamoto için bu kasvetli bir andı. Yamamoto'nun korktuğu üzere, kaplan artık tamamen uyanıktı.
Sayfa 148 - Sekizinci Bölüm: Pearl Harbor, “Demokrasinin Cephaneliği” Saldırı AltındaKitabı okudu
ABD'nin Oahu, Hawaii'deki Pearl Harbor donanma üssünde görevli Er Joseph Lockhard, 7 Aralık 1941 Pazar sabah 07.02'de radar ekranında büyük bir sinyal görünce şaşkınlığa uğradı. Büyük bir şey kuzeyden Pearl Harbor'a ilerliyordu. 137 mil uzaktaydı ve gittikçe yaklaşıyordu. Yeni radar ekipmanına o zamana kadar ulaşan en büyük sinyalle heyecanlanan Lockhard, amiri Teğmen Kermit Tyler'a tekmil verip durumu bildirdi. Yeni bir cihaz olan radara fazla itimat etmeyen Tyler, Lockhard'a bunu görmezden gelip başka bir işlem yapmamasını söyledi. Tyler, bir grup B-17 bombardıman uçağının Oahu Adası' na inmesini beklediğinden, bu tuhaf sinyali rahatça onların yaklaşmasına yordu. Lockhard yine de Hawaii yakınlarında izini kaybedene kadar sinyali takip etmeye devam etti. Lockhard ile arkadaşı Er Elliott vardiyalarını tamamlamalarının ardından kahvaltıya gitti. Ancak kahvaltıları yarıda kalacaktı.
Sayfa 140 - Sekizinci Bölüm: Pearl Harbor, “Demokrasinin Cephaneliği” Saldırı AltındaKitabı okudu
Pearl Harbor Baskını
İngilizlerin, Japonların gizli şifresini çözerek Pearl Harbor'a yapılacak baskını önceden öğrendiklerini, ama bu bilgiyi, ABF'yi 2. Dünya Savaşı'na girmeye zorlamak için kasten gizli tuttuklarını, kamuoyu olarak bizim öğrenmemiz kırk yılı aşkın bir süre aldı.
Reklam
ABD Avrupa Savaşına Giriyor
Japonların 7 Aralık 1941 günü Pearl Harbor'a saldırısı hem Amerika'nın savaşa iştirak etmesini isteyen Churcill hem de H*tler memnuniyetle karşıladı. Führer epeydir Amerika'yla savaşı kaçınılmaz görüyordu. Artık ABD ile İngiltere kaynaklarını Japonlarla mücadeleye yönlendirmek zorunda kalacağından N*zi Almanya'sı çok daha kuvvetli bir mevkide olacaktı.
Sayfa 186Kitabı okudu
Amerika Birleşik Devletleri'ne bakacak olursak, benzer uygulamaları burada da görürüz. Ordu ikiye ayrılmıştı ve Kızıl Haç, zencilerden kan toplamayı reddetmişti. Pearl Harbor saldırısının ardından kana duyulan ihtiyaç o kadar fazlaydı kı, kurum, zenci insanların kanlarını da kabul etmeye başlamıştı. Yalnız onlardan alınan kanı farklı şekilde etiketleyip işliyordu. 1950'li yılların sonunda Arkansas eyaleti, zenci ve beyaz insanların kanının ayrılmasını zorunlu kılan bir yasa çıkartırken Louisiana eyaleti de izin almaksızın beyaz insanlara "siyahların kanını" veren hekimler için bunu suç sayan bir yasa çıkartmıştı. Bu yaygın ayrımcılık, kim bilir kaç siyah ya da beyaz insanın ölümüne ve acı çekmesine neden oldu, tahmin edebiliyor musunuz! Bu yasaları, politikaları ve uygulamaları destekleyen kanun koyucuların bazıları, aynı zamanda bizi yöneten partilerin de başkanları; kimlerin sağlık hizmeti alıp alamayacağına, organ naklindeki organların dağılımına, kimlerin kürtaj hakkı olduğuna, kök hücre araştırmalarına, kimlerin gizli tıbbi evraklara ulaşabileceğine, kimlerin insan genomuna sahip olacağına ve soluduğumuz havanın ile içtiğimiz suyun kalitesine karar verenler de onlar.
Sayfa 159Kitabı okudu
11 Eylül olayları yeni pearl harbor mıydı? Samuel huntingtonın medeniyetler çatışması dediği ,teröre karşı savaş adı altında İslam'a karşı bir savaş başlatmak için bir bahane olarak kullanılmıştı. 11 Eylül sahte bayrak operasyonu muydu?
Sayfa 257Kitabı okudu
"Anketlerin gösterdiğine göre Amerikalıların çoğu Pearl Harbor olayı ya da Japonya'ya atom bombası atılmasından çok Yahudi soykırımını bilmektedir."
Sayfa 17
"Böylelikle, Japonlar iştahlı gözlerini Hong Kong, Singapur, Malaya, Hollanda Doğu Hint Adaları, Hindiçin ve diğer sömürge topraklarına dikti. Daha Pearl Harbor'dan aylar önce, yani takvimler henüz 1941 Temmuz'unu gösterirken Japonlar Fransızlara baskı yapmış, yerine kendi kuvvetlerini yerleştirmek üzere onları Hindiçin'deki üslerinden çıkarmışlardı. Japonların 26 Temmuz 1941'deki bir sonraki adımı, Tayland ile Kamboçya'ya girmek ve Saygon'u ele geçirmek oldu.
Sayfa 146 - Pearl Harbor öncesi Japon yayılımı.Kitabı okudu
175 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.