Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
SAHİP OLMAK YADA OLMAK “Biliyorum ki ben, Tatlı bir sevgiyi, küçük bir sevinci tattığım anlar dışına, Hiçbir şeye sahip değilim.” Goethe Eğer sevdiğim halde, karşımda bir sevgi doğuramıyorsam, yani sevgim bir karşı sevgi üretmiyorsa; yaşamımı seven bir insan olarak dışa vurmam beni sevilen biri haline getirmiyorsa, sevgim güçsüz
Geçen gün ne demiştin? Dur bakayım... Hah, 'Fanilerin sonuncusu olan insan.' Peki ya sen, son fani, şöhreti ne yapacaksın? Şöhret seni zehirler. Bana göre sen böyle bir herzeyle ihya olamayacak kadar sade, basit ve mantıklı bir adamsın.
Sayfa 332 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Pis moruğun notlarından seçmeler
Sen bir korkaksın Stirkoff. Kesinlikle efendim. Senin korkak tanımın nedir? Bir aslanla silahsız dövüşmeden önce tereddüt eden insan. Peki cesur adam kimdir? Aslanın ne olduğunu bilmeyen adam efendim. Herkes aslanın ne olduğunu bilir. Herkes aslanın ne olduğunu bildiğini sanır efendim.
Sayfa 89 - Metin YayınlarıKitabı okuyor
Evet bu dünyanın yuvarlaklıgma akhm yattı. Yuvarlak. .. Yuvarlak oldugundan dönek... Dönek oldugundan CIVlk. .. Yürekli babayigitlerin işi çetin Kamil Bey, işi çok çetin ... Sag olsun, bizim Ari f Bey'e bakarsan, dünyada herkesten kuşku­ lanacaksm, babandan bile ... Peki, o zaman arkadaşlık nerde ka­lır, dostluk ... Ittihatçıhk? Niyazi'ye kızıyor. Söylediklerini duy­ dunuz. Bakarsan, azıcık dogru gibi ... Ama, nice dogru görünen­ ler yanlış çıkmadı mı? Bence insan en çok görünüşe aldanıyor. Dogru sandıgınız yerde yanılıyorsunuz. Sabahtan beri düşünü­ yorum. Bence, ya bu sizin Niyazi, bir başka Zeybek Niyazi'dir ya da bu işin içinde, bir büyük mesele vardır. Mesele dedimse, va­tan millet meselesi... Sabahtan beri düşünüyorum. Kafam kaza­ na döndü. Hayır, olamaz! .. Benim Niyazi kötü oglan degildir, muhterem ... Kötülük, bu çamur dünyada ... Eskiler "Dünyanın ucu uzun .. " demişler. Neden demişler? Işlerin iç yüzü geç anla­ şılıyor da, ondan ... Bugünlere geldimi, ucu büsbütün uzadı, ce­ nabetin ... Uzadı ki yetişmeye ömürler yetmez oldu. Biz işe "Ha düzeldi, ha düzelecek" diye başladıydık.
İnsan kendini kime şikayet eder?
Dert kime anlatılır? Kalbin nispeten dertsiz bir bölgesine mi? Onunla dertleştikten sonra peki, komşudan, şikayet ettiği evine tekrar dönmüş bir kadın gibi yine kiminle ve ne şekilde oturulur? İnsan kendini kime şikayet eder?
Bazen mutsuzluğa bile varlığının kanıtı olsun diye ihtiyaç duyar insan. Bu kadar dipte miydim ben peki?
Sayfa 56
Reklam
Carpe Diem
"Her şey her zaman, içinde olduğumuz anda gerçekleşir, başka bir an veya başka bir fırsat yoktur. İnsanlar, geçmişi ve geleceği sürekli düşünerek yaşamın özü olan şimdiyi kaçırır- lar ve bunun farkına bile varmadan ölüm anında pişmanlık- larla çekip giderler. Änı kaçırmak aslında hayatı ıskalamak demektir. Ne kadar enteresan; bize verilen en
Bir ruhu yok etmek kolay, peki sonra sizin ruhunuz ne olacak?
şu bizim Akşehirli tonton Nasreddin Hoca'yı j yalnızca bilgili, hazırcevap sanma. Hoca hem cömert hem de yardımsever bilinirmiş yaşadığı çağda. Bu yüzden ona bol bol misafir gelirmiş. Bu güzel ev sahibine gelenler yer içer, yatar kalkar, bir türlü gitmek istemezmiş. İsanoğlu gariptir. Kimi iyiliğe iyilikle karşılık verir, kimisi de iyilik
Bukalemun BubUyu Gördün mü"? Yazanlar Şehnaz Ceylan Feyza Yalman İrem Betül Ayçan Yeliz Bodurlar Bu kitabın sahibi: Bubu, keşfetmeyi çok seven meraklı bir bukalemundu. Ormanda bir oraya, bir buraya gezer dururdu. Bir gün o kadar yürüdü, o kadar yürüdü ki... Kocaman binaların olduğu bir şehirde buldu kendini. Binaların arasında biraz
Reklam
Bir çocuğun sorusu
Benim de karıştırdın kafamı. Düşün dedikse değil o kadar... Her şeyin bir sınırı var. Dedim ya, aşırısı zarar...
Nesin yayınlarıKitabı okudu
Ölü Mü Denir
“Ölü mü denir şimdi onlara Durmuş kalpleri çoktan Ölümün denir şimdi onlara Kımıldamıyor gözbebekleri Ölümü denir peki En büyük limanlara demirlemiş En büyük gemiler gibi Kımıldamıyor gözbebekleri Ölümü denir şimdi onlara . Suratları gergin Suratları kararlı Belli ki çok beklemişler Kabuğundan çıkan bir portakal gibi gelen sabahı Suratları gergin Bir savaş alanına benziyor suratları Dudakların nemli Son defa kendi etini öpüp Yani son defa gerçek bir insan etini Hazla kapanmışlar öyle Geçirmiyor gövdeleri soğuğu Geçirmiyor sıcağı da Ve ikiye ayrılmış bir nehir gibi bacakları Akıyorlar sonsuza Ölümü denir şimdi onlara.”
Sayfa 56
Özgürlük değerli bir hazine gibi korunur. Herkes farklı sebeplerle özgür olmayı ister. Bu sebepler çoğu zaman birbirine uymaz. Aslında özgürlük çoğumuz için kişisel olarak gelişmek, kendini kabul etmek, daha iyi tanımak ya da hayatına bir anlam katmak için bir araçtır. Bazıları için özgürlük herkes tarafından paylaşılıyorsa değerlidir. Özgürlük dünyaya ve bütün insanlığa yararlı olmalıdır. Buna karşın, bazıları için özgürlüğün hiçbir anlamı yoktur, çünkü onlara göre insan hiçbir zaman kaderini yönlendiremez. Peki tıpkı hayat gibi, özgürlüğün de olduğu gibi kabul edilmesi ve yaşanması gerekmez mi? Bu soruları sordum, çünkü böylece, özgürlüğün bütün acılara çare olmadığını kabullenebilirsin. Büyük fikirlerin yaşamaları için insanların yararına old gunu anlayabilirsin, özgürlüğün her zaman en önemli şey olmad gının farkına varabilirsin, başkalarını beklemeden harekete geçmeyi öğrenebilirsin (ss. 88-89).
Sayfa 320Kitabı okudu
Bazılarımız bu meseleye o kadar düşkündürler ki sadece yemeği yemek kısmını değil, pişirme seansını da garip bir ritüele dönüştürebilirler. Biz olayı daha basit tutalım ve çok sevdiğiniz bir arkadaşınızla beraber, yoğun bir çalışma sonrası, ödül olarak iskender kebap yemeye gittiğinizi varsayalım. Peki, neden iskender? Çünkü başta öğrenciler olmak üzere birçok insan açısından iskender önemli bir eşik değere sahiptir. Zira kendisi ödül hissi yaratacak kadar pahalı ama yediğiniz şeyi unutturacak ve sizi pişman edecek kadar kazık değildir. Tam kıvamındadır yani.
"Asla vazgeçme" gibi sloganlar seksi ve motive edici olsa da İnsanı yanlış yönlendirebiliyor. Bize uygun olmayan yolda, ait olmadığımız yerde gereğinden uzun süre devam etmek, bizi yapabileceğimiz daha iyi şeylerden mahrum bırakabilir. Peki neden pes etmeyiz? Neden acı çektiğimiz, mutsuz olduğumuz, kaybettiğimiz halde yola devam ederiz?
Sayfa 258 - Alfa
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.