Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Dimaşk'ta Arapların (müslümanlar) Dimaşk Camii (Şam Ümeyye Camii) dedikleri bir mescitleri vardır. Dünyada bucaminin bir benzerinin daha olduğunu zannetmiyorum. Halk bu caminin Ben-hadad sarayı olduğu söyler. Burada (cami)sihirli bir işçilikten çıkmış, senenin günlerine göre açılan delikleri olan kristal camdan mamul bir duvar bulunmaktadır.
Güneşli bir gündü. Bir öğle zamanıdır. Hacı Bayram Camiinde cu­ma namazı kılınır. Dualar okunduktan sonra camiin dışında bir alay düzenlenir. Alayın önünde Hacı Bayram Camiinin, üzerinde kutsal âyetler yazılı koyu renkli sancağı taşınır.
Sayfa 249Kitabı okudu
Reklam
O sırada bir oyun daha oynandı. Daha Alman gemileri İs­tanbul’da görünmeden, Halil Beyin bulduğu bir formülle bu gemileri Osmanlı hükümeti güya satın almış oldu. Gemilere Türk bayrağı çekildi. Alman mürettebata renkli kırmızı fesler dağıtılarak bu mürettebat, güya Türkleştirildi. Fakat gemiler gene Alman kumandanının ve mürettebatının elinde kaldılar.
Sayfa 208
Tütsü 'yü sevmek
Bu işe nasıl başladığımı anlatayım. Son telgrafı da çekmiştim o gün Tülsü'ye, hiç param kalmamıştı. O yana bu yana dolaşıp dururken Kültür Sarayı Alanı'na geldim. Gördünüz mü bilmem, çok eğlenceli bir yer. Orada herkes kendi hünerini, zenaatini, marifetini gösteriyor. Kimisi köpek cambazlığı yapıyor, üç dört küçük köpeğe akıl almayacak
Nesin yayınlarıKitabı okudu
TEVAFUK UĞRUNA İŞLENEN BİD'AT
Selef-i salihin, Kur'an konusunda devamlı takva üzere hareket etmiş, bu konudaki her yeni yaklaşımı çekince ile değerlendirmiş, ihtiyatla karşılamışlardır. Öyle ki, bu endişe, hayırlı ve ümmete faydalı işlerde dahi onlardan ayrılmamıştır. Vahiy kâtiplerinden biri olan Zeyd b. Sabit el-Ensari (ra) şöyle demiştir: "Ebu Bekir, Yemame
Sayfa 79 - Süleymaniye vakfıKitabı okuyor
Reklam
*** Duyguyla resmedilen her portre poz verenin değil, sanatçının portresidir. Poz veren sadece bir ilinektir, vesiledir. Ressamın açığa çıkardığı kişi o değildir; renkli tuval üzerinde kendini çıkaran kişi, daha çok ressamdır. ***
Sayfa 226 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
128 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Çizgi roman dünyasını her zaman bir kaçış olarak görmüşümdür. Liseden beri büyük tutkuyla okuduğum çizgi romanlar ve mangalar yaşayamadığım hayatları yaşamama vesile olmuştur hep. İnsanın içine huzur ve mutluluk veren çizimler, uçsuz bucaksız hayalgücü... Camille Jourdy, çizimleri ve kara mizahına bayıldım. Neden bu zamana o kadar okumamışım diye kendime kızdım; ki bunu son zamanlarda çokça yapar oldum. Güzel bir şey, demek ki hâlâ ilk günkü heyecanı duyabileceğim kitaplar var. Sadece keşfedilmeyi bekliyorlar. 30 yaşına gelmiş ve henüz ne olmak ve ne yapmak istediğine karar verememiş Vincent karakterini çok iyi anladım. Kendi gerçekliği ile dış dünya arasında sıkışıp kalmış. Özgüveni eksik, iyi huylu, hayal dünyasında bir maceraperest olmasına rağmen gerçekte rahatına ve konforuna düşkün. Kıskandığı ya da imrendiği insanların hayatlarını dışarıdan gözlemlemekten başka bir şey yapamayan, yalnız bir adam. Vincent'ın annesi de bir o kadar renkli ve huysuz bir kadın. Kafa dağıtmak için okudum ama tam aksine daha çok düşünürken buldum kendimi.
Rosalie Blum 1. Cilt: Bir Dejavu Hissi
Rosalie Blum 1. Cilt: Bir Dejavu HissiCamille Jourdy · Baobab Yayınları · 2022111 okunma
·
Puan vermedi
Umut Altuğ
Umut Altuğ
tarafından yazılan ve @dusunyayincilik tarafından yayımlanan İstanbul'dan Hollanda'ya kadar uzanan, Adıyaman, Nemrut, Göbekli Tepe'de geçen bir yanda kadim sırlar diğer yanda cinayetlerin olduğu harika bir kitap okudum :"Nemrut ve Kayıp Mezar" Yazarın kalemi ve bilgi birikimi çok
Nemrut ve Kayıp Mezar
Nemrut ve Kayıp MezarUmut Altuğ · Düşün Yayıncılık · 202314 okunma
"Bir canavar." Alisa az kalsın düşecekti. Elleriyle kirişleri son anda yakaladı, rahatlayarak tuttuğu nefesini bıraktı. "Anlayamadım?" "Bu deliliğin kaynağını bir istisna dışında kanıtlayamıyoruz," dedi üçüncü adam. "Her şey bir canavarın görülmesine bağlanıyor. Kendi gözlerimle gördüm. Huangpu Nehri'nde gümüş renkli gözler gördüm. Hiçbir insanın yapamayacağı bir şekilde göz kırpıyordu..."
Martı Yayınları
Reklam
Düşlerimi size anlatayım mı, bilmiyorum. Çünkü eski zaman düşleri, modası geçmiş, yetişkin bir erkekten çok bir ergene uygun. Resimli, hem de ayrıntılı öyküler içeriyorlar, çok renkli düşler olmakla birlikte akışları biraz ağır; hayali geniş ama temelde basit bir ruha, pek düzenli bir ruha yaraşır türden. Sonunda insanı biraz bıktırıyorlar, çünkü düşleyen kişi hep bir sona varmalarından önce uyanıyor, düşleme dürtüsü ayrıntıları resimlemekle tükeniyor da sonuçla ilgilenmiyormuş gibi, düş görme eylemi, bir amaçtan yoksun da olsa, tek ideal etkinlikmiş gibi. .
Sayfa 9 - YKYKitabı okudu
O yemeni oyalardan şimdilerde hiç yok ortalarda. Renk renk iplik kukalarından işlenen oyalar, bugün antika değe­ rinde sayılır. Onsekizinde annem o oyaları, renkli kuka ipliklerinden değil de, gözyaşlarından, gözünün ışığından örer, işler sanır­ dım. Annemin elinden çıkmış o oyalardan bir tekine şimdi bütün kitaplarımı, bundan sonra yazacaklarımı da verirdim.
256 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
*spoiler* "Uzay benim için her zaman bilinmez olmuştur. Filmleri, bilim kurgu romanları... Arthur C. Clarke, Tanrıların Arabaları... Ya burada olmam inanılmaz bir şey yani! Space Odyssey!" diyor ve başlıyorum. Sevgili İthaki yayınları, Tanrılar belanızı versin, saygılar. Birinci sayfa, birinci paragraf yazım yanlışları başlıyor.
Çocukluğun Sonu
Çocukluğun SonuArthur C. Clarke · İthaki Yayınları · 20213,435 okunma
karanfil
(16 Haziran 2004) Ayça okulunun kapısından koşarak çıkarken etrafına göz gezdirdi. Tanıdık hiçbir yüz görmemenin verdiği üzüntüyle omuzları çökmüştü. Bugün annesi de babası da onu okuldan almaya gelmemişlerdi. Bu çok sık yaşanan bir durum değildi. Sadece annesinin ve babasının işi olduğu zamanlar olan bir durumdu. Babası muhtemelen daha işten
Beyaz dünyanın kadınları, erkekleri bizim kulübemize gelseler yanıp yakılmaya başlarlar. Hemen ormana koşup odun toplarlar, kaplumbağa kabuğu, cam, tel, renkli taşlar, artık ne bulurlarsa sabahtan akşama dek ellerini kollarını oynatıp Samoa evini irili ufaklı "şey"lerle doldururlar. Hepsi unufak olacak, ateşi gördü mü yanıp kül olacak, güçlü bir tropikal yağmurda eriyip gidecek ve her seferinde yeniden yapılması gerekecek "şey'lerle.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.