Fezayı bağlayarak yorgun kanatlarına
Bir güvercin uçurup kıtalar arasından
Çağırdın beni
Geçerek birer birer sürgün kanyonlarını
Derbeder koşup geldim ışıldayan tahtına
Yarım koyup bir bardak kurşun rengi çayımı
Yıkarak yalnızlığa kurduğum sarayımı
Yetim çığlıklarımı duyurmak üzre sana
Koşup geldim; iliştir beni memnu bahtına
Adını söylemek
Yeni sözler demeye geldim yeni seslerle
Bağırmalarla değil, canımdan nefeslerle
Sana kalacak ne var dersen, anlamı derim
Susmalarında bile bulur seni seslerle.
Yeşil pencerenden bir gül at bana,
Işıklarla dolsun kalbimin içi.
Geldim işte mevsim gibi kapına
Gözlerimde bulut saçlarımda çiğ.
Açılan bir gülsün sen yaprak yaprak,
Ben aşkımla bahar getirdim sana;
Tozlu yollarından geçtiğim uzak
İklimden şarkılar getirdim sana.
Geldim senin olayım diye
İstedim bütünleşmek seninle ve sana sarılarak
Gel gör ki kurumuş bir dalsın
Ve gel gör ki umutlarımın yüzüne
Ölümlerin gülümsemesisin