Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
128 syf.
9/10 puan verdi
·
21 saatte okudu
Aklın sınırlarını zorlayan çok katmanlı sanrı hikayeleri… Çok beğendim. Mine Söğüt akıcı dili ve her sayfasında neler oluyor dedirten ağlarıyla bir Karadul gibi örmüş hikayelerini…
Beş Sevim Apartmanı
Beş Sevim Apartmanı
Mine Söğüt
Mine Söğüt
Beş Sevim Apartmanı
Beş Sevim ApartmanıMine Söğüt · Yapı Kredi Yayınları · 20196,6bin okunma
155 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
İnsanın Anlam Arayışı - Viktor E. Frankl
Cumhuriyetin bir kulu olmak uğruna, bir aydan daha ziyade gündür, koşturup duruyordum. "11 Mayıs - Cumartesi" günü, her şey noktalandı ve ben, yeniden yıldızlara bakmaya başladım. Saliselerle; kıl payı kaçan vapurmuş yahut direkten dönen topmuşcasına bu iş de güme gitti. Ayakkabılarımın o kadar fazla kayacağını kestiremedim! Bir dilcik
İnsanın Anlam Arayışı
İnsanın Anlam ArayışıViktor E. Frankl · Okuyan Us Yayın · 202335,5bin okunma
Reklam
128 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Yusuf Atılgan'ın okuduğum bu ikinci kitabı. Burada da Bay C. gibi değişik bir karakter görüyoruz. Zebercet, babası gibi eskiden konak olan Anayurt otelinin işletmesiyle ilgileniyor. Bu konak çok köklü, Keçecizade Malik efendiden kalan -ki o da zamanında yangın sırasında yeniçerilik yaptığı için bu bölge ona verilmiş- 100 küsur yaşında içinde
Anayurt Oteli
Anayurt OteliYusuf Atılgan · Can Yayınları · 202330bin okunma
240 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Öncelikle zamanında bu kitabın benim elime geçmesini sağlayan büyükbabam ile birlikte hastanede refakatçi olduğum zamanlarda kızına okumayı çok sevdiğimi söylediğinden ötürü bana bu kitabı getiren kadına çok teşekkür ediyorum. Kitap mükemmeldi benim için ve bence Türk edebiyatının yanında rus edebiyatının veya dünya edebiyatının çok da üstlerde
Sanrı
SanrıTuğba Sarıünal · Destek Yayınları · 2015769 okunma
104 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Thomas Mann
Thomas Mann
’ın dünyasına bu kitapla giriş yapmak istedim fakat iyi mi ettim emin değilim. Hacimli olmayan fakat ağır ve yoğunluklu bir eser. Tabi yazarın hangi kitabı ağır değil ki derseniz anlarım.
Thomas Mann
Thomas Mann
’ın tarzı bu ve onu büyük usta yapan da bu zaten. Kitaba gelelim; yazar Eisenbach yorucu bir çalışmadan sonra uzun bir seyahate çıkma isteği duyuyor ve şu sözlerle ifade ediyor; “Gezi arzusuydu bu, başka bir şey değil; fakat bir nöbet gibi bastırmış, bir tutkuya dönüşmüş, adeta bir sanrı haline gelmişti.” Kitapta geçmiyor ama Almancada “Reisefiber” diye bir kelime vardır. Anlamı “seyahat ateşi” demektir. Bir anda herşeyi yarıda bırakıp uzun yolculuklara çıkma arzusunun kelime karşılığıdır. Tam olarak bunu yaşıyor Eisenbach ve düşüyor yollara tabiri caizse yüreğinin götürdüğü yere gidiyor ve kendini Venedik’te buluyor. Bu aslında Eisenbach’ın kendi içsel yolculuğu daha çok. Kendi içinde olup bitiyor her şey. Tabi aynı anda dışarda da hayat akıyor. Yer yer mitolojiye ve antik yunan felsefesine atıflarda bulunuyor yazar. Bı kısımlar bana biraz
Milan Kundera
Milan Kundera
’nın
Bilmemek
Bilmemek
romanını hatırlattı. Yer yer derin sözler vardı insanı düşündüren. Güzel roman, daha doğrusu uzun öyküymüş türü. İçinde kayboldum aman etkisinden çıkamadım diyemeyeceğim, anlamakta biraz zorlandım ve bitirmek için bitirdim. Çıkardığım sonuç ise Thomas Mann’ın etrafına sarılı o dikenli telleri aşmanın o kadar da kolay olmayacağıydı. Fakat ben yine de bu yolculuğa talibim. Gücümü topladığım bir vakit
Buddenbrooklar
Buddenbrooklar
’ı okumayı planlıyorum. Ve belki de yolum bir gün
Büyülü Dağ
Büyülü Dağ
’a düşer.
Venedik'te Ölüm
Venedik'te ÖlümThomas Mann · Can Yayınları · 20073,621 okunma
112 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
İnceleme
Uzun zamandır bir solukta okuduğum kitaplardan oldu. Konusu ilgimi çekmişti ve nitekim alıp okudum. Bir adam ve kadının sürekli yazıştığı mektupları açıp okuyan postacıyı ve bu postacının kadına giderek duyduğu aşkı konu alıyor. (Eğer günümüz çağında hala mektuplaşıyorsanız böyle kurnaz postacılara dikkat edin :) ) Kitap "enso" diğer adıyla "zen çemberi"ne vurgu yapıyor. Başlangıçların sonu yine aynı döngüye ulaşıyor bakış açısıyla yazmış yazar. Kitapta kişilik karmaşası ve dönüşüm söz konusu. Karakteri postacı Biloda'ya da aynı hayatı yaşatarak okurlarına bir halüsinasyon mu yoksa hayal mi ya da tüm yaşananlar bir sanrı mı diye sorgulatıyor. Bu teknik bana Dostoyevski'nin "Ev Sahibesi" ve Sadık Hidayet'in "Kör Baykuş" kitabındaki benzer olayları hatırlattı. Karakterin zamanla bir başkasına dönüşürken esasında büründüğü kişiliğin yine aynı kişi olduğu kabul edilir. Sanırım kitabı sürükleyici kılan da bu merak ve belirsizlik. Keşke yazarın başka kitapları da olsaydı dedim. Enfesti.
Aşkın Postacısı
Aşkın PostacısıDenis Theriault · Ketebe Yayınevi · 201948 okunma
Reklam
320 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
¡Spoiler bulunmamaktadır!
(Konusuna kitabın özetinden ulaşabilirsiniz, ben sadece kendi yorumunu alacağım.) Kitap türünün harikası, bir şaheserdi adeta. Başından sonuna kadar neyin yalan neyin doğru olduğundan asla emin olamadığınız çelişkili bir psikolojiye girmenize neden oluyor. Ana karakterin deli mi yoksa aklı başında mı olduğunu defalarca kez sorguluyorsunuz, neye inanacağınızı bilemiyorsunuz. Son sahnelere kadar hepsi sadece bir sanrı mı yoksa bir kısmı gerçek mi diye şüphe duydum ve en sonunda beni çok güzel yanılttı. Sık sık zaman atlayışlarıyla düşünmenizi sağlıyor, gayet akıcı ve sürükleyici bir kitap. Arada olayları sindirmek için hafif bir ara bıraktığı da oluyor tansiyonu yükseltip gerilimi sonuna kadar arttırdığı da. Bir gerilim kitabı olarak psikolojiye yaklaşımı, birlikte ele alış biçimi muazzamdı. Kitabın bitişi kesinlikle tahmin edilemezdi. Okurken çok büyük keyif aldım, yazarın okuduğum ilk kitabıydı ve bu kitap sayesinde diğer kitaplarını da listeme yazdım. Psikolojik-gerilim severlerinin okumadıklarında pişman olacakları bir kitap. Tavsiye ederim...
Paket
PaketSebastian Fitzek · Pegasus Yayınları · 20191,325 okunma
293 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Roman, Deborah'ın akıl hastanesine yatırılmadan önceki ve sonraki yaşamına odaklanıyor. Greenberg, Deborah'ın iç dünyasını ve yaşadığı sanrıları son derece gerçekçi bir şekilde tasvir ederek, okurları onun zihnine girmeye ve onunla empati kurmaya teşvik ediyor. "Sana Gül Bahçeleri Vadetmedim"in benim açımdan en etkileyici
Sana Gül Bahçesi Vadetmedim
Sana Gül Bahçesi VadetmedimJoanne Greenberg · Metis Yayınları · 202114,1bin okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
·
7 saatte okudu
“İster istemez derin bir dalgınlığın perdesinden dinliyoruz birbirimizi.” (S: 12)
Karaduygun
Karaduygun
Sema Kaygusuz
Sema Kaygusuz
Karaduygun’da “kara”nın anlamını bir eldiven gibi tersine çeviriyor. “Ebedi dulun dili”yle sarmalanmış karaduygunun kafasındaki seslerin birer sanrı değil, gerçekliğin ona has hissedişi olduğunu, bu hissedişin çokçası
Karaduygun
KaraduygunSema Kaygusuz · Metis Yayıncılık · 2016292 okunma
96 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kitap bittikten sonra karamsar bir ruh hali bırakıyor. Eserin Kafka üslubunu çağrıştırdığını belirterek başlamak isterim.Afyon ve içki bağımlısı karakterin bilincinde sürekli bir döngüye şahit olduğumuz -ki bence gerçek cehennem! Düşünsenize unutmak istediğiniz bir hatıra, tahammül edemediğiniz ve sizde karşılığı acı, nefret barındıran simalar harmanlanıyor ve sen kendini tekrar tekrar hayal, gerçek dahi ayırt edemeden aynı döngünün içinde buluyorsun. Korkunç! - imgelerle, gölgelerle dolu bir zihin yolculuğu. Dört duvar arasında, zaman kavramı olmaksızın sürekli bir sanrı halinde karakter. Ve her sanrının sonu aynı cümlelerle son buluyor : "Gel gidelim içelim, Rey şarabından içelim! Şimdi içmezsek onu, Ya ne zaman içelim?" Burada bahsettiği şarap annesinin ona bıraktığı zehir aslında, ölüme arzu duyuyor ama bi' o kadar da korkuyor. Son ana kadar hala fark edilmeyi, kurtarılmayı beklediğini ise şu cümleler açıklıyor :"Ahmaksın sen, daha neden geciktiriyorsun? Ne bekliyorsun, daha ne umuyorsun? Bitişik odada bir şişe şarabın yok mu? İç bir yudum, öl git!..Ahmaksın sen... Ben havaya konuşuyorum!" SH bu dünyaya vedasına kendi karar vermiş bir yazar, bu cümleler bu karakter ne kadarı kendinden bir şeyler taşıyor merak ediyorum doğrusu. Tema olarak ne kadar soyut ve metafizik konulara sahip olsa da araya sıkıştırdığı bazı politik, teolojik ifadeler de bulunuyor. Son olarak yazarın din ve tanrıya karşı ifadelerini sığ buluyor ancak kendi hayatında yaşadığı travmalardan ötürü (kitabın sonunda yakın bir arkadaşının ağzından biyografisi bulunmaktadır) hak veriyorum. Keyifli okumalar :)
Kör Baykuş
Kör BaykuşSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 202328,3bin okunma
431 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.