İncelemeye başlamadan önce sizinle bu kitapla ilgili çok şaşıracağınız, sıra dışı bir bilgi paylaşmak istiyorum: Dostoyevski bu kitabı kumar borcunu ödemek için sipariş üzerine sadece 25 gün........
Kızmayın hemen, küçük bir şakaydı arkadaşlar... :) Bu kitap hakkında konuşurken bu bilgiyi vermeyenleri Sibirya'ya kürek cezasına
Okumak güzel.
Başkasıyla okumak daha güzel.
Kitle ile okumak paha biçilemez.
Aynı anda aynı kitabın aynı satırlarında buluşmak... Aynı cümlelerde benzer duygulara kapılmak...
Onlarca kişilik bir grupla okuduk eseri.
Okurken birbirimizi motive ettik.
Uygulamayı eserden alıntılar ile doldurduk.
Görenler eşlik etti; okumalara, okunmalara vesile
Yıllardır başarıyla sahnelenen; Batı tarafından hor görülen mazlum Müslüman halkların sesi olmuş “cesur lider” rolüne angaje, yazılan kişi -ya da kişiler- tarafından oldukça iyi tasarlanmış bir kitap.Okurken insanın milli duygularına hitabeden, hafiften gururunu okşayan bir tarafı aşikar, gel gelelim işin iç yüzünde kazın ayağı öyle değil.(Arka
...
Bir lisan, bir insan demekti. Mîr Celadet, bir dilin savaşını değil bir insanlık savaşı veriyordu.
Kimdir bu Celadet?
Binlerce yıldır Mezopotamya'yı ekip biçen, Asur'a Pers'e göğüs geren, Zagros'un, Cudî'nin, Ararat'ın, Kurmênc'in öz çocuklarının dil süvarisi...
Yaşamı sürgünler, baskılar ve tehditler altında geçen, yine de durmayan, dedesi
Aile içi şiddet her yaştan insanda, cinsiyette ve ırkta görülebilen, fiziksel ve psikolojik yönleri olan bir şiddet türüdür, kitapta buna pek çok örnekle fazlaca yer veriyor. Bu şiddet türünde özellikle fiziksel olarak zarar verme, baskı altında tutma, kadına ve direkt aileye korku salma gibi davranışlar yer alır. Yani her yönüyle eşit olmayan bir
İnsanın ruhunu kısıtlaması insanı hapse atan ilk nedendir. Özgürlüğü elinden alınan insan öncelikle özgür ruhunu yitirip hayata mahkum demirleri arasından bakmaya başlar.
Eski hüküm giyen ruh artık özgürlüğünü kaybeden bedenden değil tüm hayatı baskısı altına alma tehlikesi geçirmiştir.
Zorlu hayat koşulları sebebi ile hayata mahkum, eline
Arkadaşlar etkileşim almadığım insanları takip etmenin bir mantığını görmediğim için, bazıları kendilerini yersiz yere nimetten saydıkları için, kibirlerinden ve önyargılarından geçilmediği için takipten çıkarıyorum.
Burada yüzlerce beğeni almanız, sizi bir kişilik sahibi yapmaz.
Burada yüzlerce kitap okuyorsanız ve okuduklarınız size kibirden başka birşey katmıyorsa boşa okuyorsunuz demektir.
Yaptığınız meslek size saygınlık vermez. Mesleğinizden dolayı saygı bekliyor olmanız bir özdeğer düşüklüğüdür.
İnsanlar ve insan ilişkileriyle uzun yıllardır ilgileniyorum ve birkaç yorumunuz, profil fotoğrafınızı ve paylaşımlarınızı analiz etmek benim için zevktir. Görmesini bildiğiniz sürece çok şey anlatır bunlar.
Şurada birçok insan kendini müthiş şekilde olmadığı kişiliklerin ve özelde koruyamadığı sınırların reklamını muazzam şekilde yapıyor.
Bilgili insanlar nezaketten nasibini almış, hoşgörülü, saygılı, özdeğerleri yüksek, konuşmasını ve sınırlarını çizebilen/koruyan, muhabbeti de kendisi kadar zevkli ve hoş insanlardır. Hatırlatmak istedim.
Saygı ve sevgimle :)
Şuradaki yazdıklarımın gün geçtikçe ne kadar haklı olduğumu gösterdiğiniz için teşekkürlerrrr
#184262243
“İnsanın içinden geçenler yüzünden okunabilseydi!
Nerde! Öyle bir sanatımız yok.” (sayfa 15)
1. Kısaca Shakespeare ve Eserlerine Bir Bakış
1606 yılında yazıldığı düşünülen Macbeth,
William Shakespeare’in en çok okunan ve oynanan oyunlarının başında geliyor. İskoçya ve İngiltere arasındaki ilişkiler üzerine yazan Shakespeare’in her oyununda olduğu gibi bu