Yusuf Atılgan Modern Türk Edebiyatının öncülerinden sayılmakta. “Acaba neden?” diye sorabilirsiniz. Kitabı okumadan bunu tam olarak anlamak imkansız gibi görünüyor; ama bir nebze de olsa açıklamaya çalışayım.
Öncelikle, anlatım metodu alışageldiğimiz edebiyat üsluplarından oldukça farklı bir teknikle yazılmış; zihin akışı metodu gerçekten ilginç,
Oğuz Atay'ın en sevdiğim kitabı, ölümsüz eseri Tutunamayanlar için bir inceleme yapamamış olmanın huzursuzluğunu yaşıyorum uzun zamandır. Kitap benim en sevdiğim kitap, hayatımın romanı fakat onu inceleyebilecek cesareti kendimde bulamadım. Sonunda yeniden okuyup, kendi yorumumla inceleme paylaşmaya karar verdim.
Oğuz Atay kitaba başlarken
Sputnik' Sevgilim 1999 yılında Haruki Murakami tarafından yazılmış çevirisini Ali Volkan Erdemir' in yaptığı 224 sayfalık Doğan Kitap' ın yayınladığı bir romandır.
Kitaptaki olaylar, K. adlı bir öğretmen tarafından anlatılmaktadır. Sumire(ana karakter) ve Myu ise hikayedeki diğer kişilerdir. Yalın, sade, akıcı bir dilin kullanıldığı,
Öncelikle Haluk hocamı yaklaşık 2-3 yıldır Youtube ve instagram üzerinden takip eder ve paylaşımlarını, görüşlerini fazlasıyla severim. (Son 5-6 aydır çok sık takip edemiyorum.)
Kitabını instagram üzerinde yaptığı reklamdan görüp almıştım, yanında 1 yıllık ücretsiz eğitim videoları olan sitede üyelik vermişti.
1 sene geçti ve ben 4 gün önce
“TAK TAK TAK…!
İncelemeyi tıklattım açtım girdim!
Gece sessiz… Aaa… tren gidiyor. İstasyon yakın Çufçufçuf! Dıııııtttt! Dur bakalım gökyüzüne hava açık mı? Hay Allah! Bacağım masaya çarptı. Morarır şimdi. Eyvah! Kardeşim uyandı.
--Abla yatıp zıbarır mısın artık?
--Derya kes çeneni işim var sen uyu… “
Diye girdim incelemeye, şimdi biraz
Ünlü edebiyat eleştirmeni Belinski, İnsancıklar'ı okuduğunda çok beğenince, ilerde Dostoyevski'nin büyük bir yazar olacağını söylemiş. Zaten hali hazırda zihninde Öteki bulunan Dostoyevski, Belinski'nin de onu sıklıkla sıkıştırması üzerine, bu kitabı büyük bir hevesle yazmış. Arada yazmaya ara verdiği, hız kestiği dönemler de olmuş. Kitabın baş
Yorumları çok ciddiye almamanın gerekliliğini bana bir kez daha hatırlatmış olan kitaptır bu.
Okumadan önce 1000K'daki inceleme ve puanları görüp tereddüte düştüğüm, yine de okuyup kendin karar ver diyerek başladığım ve iyi ki okumuşum dediğim kitaptır bu.
Okuduğum "Çok sıkıcı ve kötü bir kitap." , "Zaman kaybı" ,
Günaydın Sevgili 1k Okurları, çayınızı kahvenizi hazırlayın... Sizler için güzel bir yazı buldum. Kayıprıhtım'a teşekkürlerimle... Yazı ile ilgili fikrinizi yoruma bırakmayı unutmayın. Okuyunca anlarsınız. :))
*
~Ünlü Yazarlarca Pek Sevilmeyen 14 Klasik ~
Dünya edebiyatının mihenk taşları olan klasik eserleri sevmeyenimiz var mıdır,
Merhaba Arkadaşlar…
Bir polisiye severi olarak romanı okumam uzun sürdü kabul ediyorum ama bunun sebebi kitabın sıkıcı veya ilerlememesinden değil son zamanlarda çok yoğun olduğumdan. Normal şartlarda 2-3 saatte hiç sıkılmadan rahatlıkla, merakla okuyabileceğiniz sürükleyici bir roman.
Arkadaşlar sakın ama sakın bu kitabı gece vakti okumayın
Hikmet Anıl Öztekin'in bu kitabında olay örgüsü olmaması birbirinden bağımsız kısa hikayelere ve şiirlere yer vermesi bu kitabını diğer kitaplarından ayıran özellikleri olmuş. Hikayeleri ve şiirleri çok güzel olmasına rağmen olay örgüsü olmaması ve birbirinden bağımsız olması birazcık sıkıcı olmasına yol açmış benim gözümde :(
Buna rağmen kitabında kısa da olsa Filistin halkının çektiği zülme değinmesi de hoşuma gitmedi değil.
İlk sıralarda olmasa da tavsiye edebileceğim kitaplar arasında yerini aldı
Elif Gibi SevmekHikmet Anıl Öztekin · Destek Yayınları · 20206,9bin okunma
-Uzun zamandır beni bu kadar ezen bir kitap okumamıştım-
Kitabı kapsamlı bir şekilde kendi penceremden değerlendirmek istiyorum...
Dostoyevski 1849 yılında önce idama mahkûm edilmiş daha sonra bu idam cezası sürgüne çevrilmişti. Ağır şartlardaki hapis hayatı ve sonrasındaki zorunlu askerlikte geçirilen toplam 8 yıldan sonra Dostoyevski ağır