“Dost insanın bir ikinci kendisidir.” demiş ve kitabına “ Sevgili Dost” diye başlamış yazar Ali Vural. Dostuna/Dostlarına, yani ikinci kendisine dolu dolu 61 mektupla seslenmiş.
”Mektup mu; yazarak susmak.”
Konuşsaydı eksik kalacaktı bazı şeyler. Kelimeler, cümleler onun ses tonuyla sınırlı olacaktı. Bu yüzden yazmış. Yaşamı-ölümü, sevgiyi-nefreti, acıyı-sevinci, aşkı-dostluğu, hayvanları, doğayı, kısaca hayata dair her şeyi yazmış. Ben yazdım, herkes kendince pay çıkarsın demiş adeta. Bu yüzden olsa gerek sade ve akıcı bir dil kullanmış. Benim gibi hayata dair öğütleri ve tecrübeleri okumayı, dinlemeyi seviyorsanız bu kitabı da seversiniz.
” Hiç bilmemek eksik bilmekten yeğdir. Eksik bilgi bizi yanlış adreslere götürür. Arkadaşlıklar, dostluklar, ortaklıklar ve evlilikler hep bu yüzden biter.”
” Anahtar varsa kapının arkasında ya da önünde olmanın ne önemi var!”
” Aynı hava sıcaklığında bir gün üşürken, bir başka gün terleyebiliyoruz. Bir gün kahkahalarla güldüğümüz bir espriye, bir başka gün tebessüm etmekte zorlanıyoruz. Su bazen sıfır derecede donmuyor , bazen kaynamıyor yüz derecede.”
” ‘İtme mir’âtı şîkeste, seni yüz sûrete kor.’
Kırma aynayı, o da seni yüz parça eder.”