Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Star Gazetesi yazarı
Yakup Köse
Yakup Köse
: Müslümanların pasif tavırları sebebiyle laik-kemalist gürûh bu ülkeyi kendilerinin babalarının malı zannediyor. Bu ülkenin gerçek sahipleri Müslüman Anadolu halkıdır Bir asır önce ters yüz edilen ehram tekrar eski haline gelirken bunların yaygaraları kaale alınacak değildir. Müslüman Anadolu halkı ne istiyorsa o olacaktır.
. Aytunç Altındal'ın ilk kez 1981'de ortaya attığı, 25 yıldır sürdürdüğü ve günümüzde yinelediği; Mustafa Kemal soyadı yasası çıktığında "Öz" soyadını almış, böylece tam adı "Kemal Öz" olmuş idi, sonradan masonlar, sabetaycılar, Agop Martayan Dilaçar, vs. "Kemal Öz" olan soyadını değiştirtip "Kemal Atatürk" yaptılar, vb. gibi sabuklamalar, Yalçın Küçük tarafından da Sabetaycılar, Yahudi dönmeleri, soyadlarında "Öz" kullanırlar (...) Mustafa Kemal'in adı da Kemal Öz'dü vs. denilerek yayılmaktadır. Atatürk soyadına ilişkin çarpıtmalara girişen bu ikiliden, 16 Ekim 2005 günlü Star gazetesi'nde "Benim asıl adım Aytun'dur. Ama Türkiye'de bunu Aytunç yaptık. Bizim aile Adige'dir; Aytun, Çerkezce bir isim," diyen Altındal; 1986'dan bu yana da "Türkiye'de gerçek Gericiler, 'Bir Türk Dünyaya Bedeldir' diyenlerdir," sözleriyle Atatürk'e dolaylı yoldan "gerici" demektedir. Bu saptırıcılar, Soyadı Yasası çıkartıldığında "öz ad" ve "soyadı" kavramlarının yasa metinlerinde nasıl kullanıldığını bilmeyenleri kandırabiliyor. .
Sayfa 549Kitabı okudu
Reklam
Üçüncü Sekans / Bir Günlük Starlar
Jack Warner Bros yıldızlarına hep şöyle derdi: “Basının eleştrilerine kulak asmayın, bugünün gazetesi yarının tuvalet kağıdıdır.”
Sayfa 60 - Reklam AkademisiKitabı okudu
408 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Madalyonun Arka Yüzü
Cemil Koçak, Tek Parti dönemi üzerine yıllarca arşiv araştırması yapmış ve her biri çokça hacimli eserler kaleme almış bir tarihçi. Dışarıdan bakınca döneme karşı çokça muhalif biri olara görülebilir fakat diğer kitaplarında da okuduğum gibi bana göre belge gölgesinde yazan bir kişi. Bence Tek Parti dönemi üzerinde Türkiye'deki otoriter isim de diyebiliriz. Kitaba gelecek olursak; iki bölümden oluşuyor. Birinci bölüm Osmanlı'nın son yıllarına ayrılmış ve bu bölümde 11 tane yazı var. Genelde I.Dünya Savaşı ve Çanakkale üzerine yazılar. İkinci bölümde ise Cumhuriyet ve CHP hakkında 50 tanr yazı var. Bu yazılar Koçak'ın daha önce Star Gazetesi'nde yazmış olduğu yazılar. Yazıların çoğu kısa denilebilecek şekilde. Görsel olarak zenginleştirilmiş. Ya bahsedilen kişiler veya yerler hakkında görsel mevcut ya da (en önemlisi) bahsi geçen konuyla alakali belgelerin fotoğrafları var. Konular çok farklı alanlarda. Bu yüzden hem konular arası geçişler kitabın okunuşunu hızlandırıyor (bana göre) hem de anlama yönünde fayda sağlıyor. Çok değişik ve ilgi çekici konulara değinilmiş. Bazı yazı sonlarında ise konuyla alakalı okuma önerilerinde bulunulmuş. Bu da mevcut konuyu daha iyi anlmak açısından araştırmaya yönlendiriyor okuyucuyu. Ben beğendim.
Madalyonun Arka Yüzü
Madalyonun Arka YüzüCemil Koçak · Timaş Yayınları · 20218 okunma
136 syf.
·
Puan vermedi
·
3 saatte okudu
Sen Güneş Kokuyorsun Daha!
Sen Güneş Kokuyorsun Daha!
Haydar Ergülen
Haydar Ergülen
yazarın kaçıncı kitabını okudum inanın hatırlamıyorum. Ama şiirlerini çok sevdiğimi söylemek isterim. Şiir okumayı zaten her zaman çok sevmişimdir. Bu eser oldukça kısa hızlı okunur bitmeseydi keşke diyeceğiniz bir eserdi.. Tavsiye ediyorum. 14 Ekim 1956'da Eskişehir’de doğdu. Babası otomobil tamircisiydi. İlk ile ortaokulu Eskişehir'de, liseyi Ankara'da okudu. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Sosyoloji Bölümünü bitirdi.[1] Anadolu Üniversitesinde araştırma görevlisi olarak çalıştı. İstanbul'da reklam yazarlığı yaptı. Anadolu Üniversitesi'nde yayımcılık, reklamcılık ve Türk Şiiri dersleri verdi. Halen Bahçeşehir ve Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakülesi'nde, 'Yaratıcı Yazarlık' ve 'Türk Şiiri ve Şairler' dersleri vermektedir. 1980 sonrası Türk şiirinin önemli isimlerindendir. İlk şiiri 1972'de Eskişehir'de Deneme dergisinde "Umur Elkan", ilk yazısı da aynı yıl Yeni Ortam gazetesinde "Mehmet Can" adıyla yayımlandı. İstanbul'da Üç Çiçek (1983) ile Şiir Atı (1986) dergilerini yayıma hazırlayanlar arasında yer aldı. 1979'dan başlayarak Somut, Felsefe Dergisi, Türk Dili, Yusufçuk, Yarın, Yeni Biçem, Gösteri, ile Varlık dergilerinde şiirler yayımladı. Bir süre, Radikal gazetesinde Açık Mektup köşesinde denemeler yazan Ergülen, Star gazetesi'nde yazmaya başladı. Karşılığını Bulamamış Sorular adlı ilk şiir kitabı 1981 yılında yayımlandı.[1]
Sen Güneş Kokuyorsun Daha!
Sen Güneş Kokuyorsun Daha!Haydar Ergülen · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2017605 okunma
64 syf.
6/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
İbrahim Tenekeci kimdir?
Dergâh, Kardelen, Kırklar gibi birçok Türk Edebiyatı Dergilerinde rol almış ve köşe yazarlığı da yapmıştır. 97 sayı süren aylık edebiyat ve fikriyat dergisi İtibar’ın genel yayın yönetmenliğini yapmıştır. Bu dergi, Türkiye Yazarlar Birliği ve ESKADER tarafından yılın edebiyat dergisi seçilmiştir. 2020 yılından itibaren ise Çıkarmış olduğu Muhit dergisinin yayın yönetmenliğini yapmaktadır. Aldığı ödüller: *TYB 2008 Yılın Şairi Ödülü *2019 Star Gazetesi Necip Fazıl Şiir Ödülü *2020 Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Ödülleri Edebiyat Ödülü Açıkçası kitaptaki şiirler beni çok fazla etkilemedi. Vasatın bir tık üstündeydi. Diğerlerine nazaran tkileyici olan birkaç şiir vardı. Onlar da şunlar: #166275138 #166277458
Giderken Söylenmiştir
Giderken Söylenmiştirİbrahim Tenekeci · Profil Yayıncılık · 20211,732 okunma
Reklam
“Ya İslam’la yükselir, ya inkarla çürürsün. Bu yol mezarda bitmiyor gittiğinde görürsün.” Üstad
Abdurrahim Karakoç
Abdurrahim Karakoç
Yıllar önce delinin biri çıkmış bütün İslami sözleri sahipli olduğu hâlde hepsini Üstad
Necip Fazıl Kısakürek
Necip Fazıl Kısakürek
e atfetmiş. Biz hâlâ 40 akıllı çıkaramıyoruz. Başka Müslüman yazar yok gibi. Hatta 2017 yılında Star gazetesi bu yukarıda ki dizeleri Necip Fazıl ödüllerinin tanıtımında anasayfada kullandı da Üstad Necip Fazıl Kısakürek'in torunu açıklama yapmıştı. Bu sözün Abdurrahim Karakoç'a ait olduğuna dair. Sahte sözleri geçtim birde her İslam'i sözün başkasına ait olmasına rağmen Üstada atfedilmesi var...
"HEM SARIKLILAR NEREDE?" DİYE SOR, HEM DE ALLAH-U EKBER..
- "Ölüm en aşikar sırdır demiştim. Biz, irfânın iç sesiyle konuşurduk böylesi zamanlarda. Kavgalar kül olurdu, şimdi yürüyen körükler var. O körüğün isiyle karalayanlar var. Savaş ahlakının züğürtleri, şeytanın ümüğüne yapışacakken ona acıdan taht kurdular. Bizi sarsan depremden ziyade ölüme hırs çanağını tutan fitne kazmaları. Geçen hafta
Hemen bir gazete haberinden örnek verelim: "Onlar gelece­ ğin Einstein, Beethoven, Shakespeare'leri... 3 yaşında okuma öğ­ reniyor, 4 işlemi zihinden yapıyor, doğadaki sesleri notaya çevirebiliyor. Onlar Türkiye'nin geleceğini inşa etmeye hazırlanıyor:' ( Star Gazetesi, 1 Ocak 2011) Habere göre Türkiye'nin geleceğinde Einsteinlar, Bethovenlar ve Shakespeareler olacakmış. Sayılan isimlerin Türkçe telaffuzları bile verilmemiş. Yazıda kendi büyük bilim, müzik ve edebiyat adamlarımızın esamesi bile okunmuyor. Geleceğin İbn Sinaları, Dede Efendileri, Cemil Meriçleri demiyoruz. Başkalarının isimlerini ideal olarak belleyen bir ülkenin hiç kendi isimleri ortaya çıkabilir mi?
Sayfa 71
27 Ocak 2000 günüydü. Servisle Kanal 7'deki işime gidecektim. Servise biner binmez uzattılar Star Gazetesi'ni. Kendini kanaat önderi, gazeteci falan gibi gösteren Yılmaz Özdil isimli tetikçi şey (ki o zamanlar Cem Uzan isimli para babasının ayakçılığını yapıyordu), birinci sayfaya o sıra mahpus yatan Salih Mirzabeyoğlu'nun işkenceden paramparça olmuş yüzünü koyup güya dalgasını geçmişti. İşkenceyi ballandıra ballandıra öven bu herife elbette ne o zaman ne de ondan sonra hiçbir şey olmadı.
Sayfa 108Kitabı okudu
Reklam
1970'lerin başlarında Somali ordusu bu yöntemi kullanarak kabilesel kimliği hiçe saydı ve bastırdı. Devrimci konseyi kabilecilikten kurtulma çağrısı yaptı. Tantanalar koptu. Somali medyası (October Star gazetesi ve Mukdisho Radyosu) kabilesel kimliğe vurgu yapılmasını aşağılıyor ve yönetimin bunun kökünü kazıyacağını bildiriyordu. Ordu yöneticileri binlerce insanın katıldığı törenlerde kabile kimliği ve kabileciliği şeklen toprağa gömdüler ya da öyle yaptıklarını zannettiler. Ordu güdümündeki hükümet kabile isim ve sıfatlarının kullanımını yasaklayan yasalar çıkardılar ve aksi durumu suç olarak kabul ettiler. Somali geleneğinde bir kişi baba tarafından yakın akraba ise ona "yeğen" (ina-adeer) denilirdi. Bu da yasaklandı. Devrim, "yoldaş" anlamına gelen Jaalle sözcüğünün kullanımını artırdı. Hükümetin buradaki tutumu, ilerlemek için Somalililerin süregelen çatışmaların sebebi olan ve ülkeyi geri bırakan geleneksel kimliklerinden kurtulmaları yönündeydi.
Sayfa 86 - Açılım KitapKitabı okudu
Jack London kendi kendini yetiştirmiş bir gemiciydi. Bu serüveni anlattığı Martin Eden adlı romanı başucu kitaplarımdan biriydi. Hemingway okulu bırakmış, genç yaşta Toronto Star gazetesi adına Avrupa'ya gitmişti. Hatta İngiliz dilinin en büyük yazan Faulkner, İngilizce dersinde başarısız olmuş ve okuldan kovulmamış mıydı? Yıllarca okumuş olmama rağmen benim öğrenim çizgim pek alışılan yolları izlemedi. Bilinçli bir seçimdi bu.
vahşilik, kapitalizmin reklam-yüzü değil, insanlığın arayışı
Türkiye' de ise Milliyet gazetesi tarafından 11Aralık 1993 Cumartesi günü yedi ayrı  kanalın (TRT 1, TRT 2, Star, Show TV, ATV, HBB, Kanal 6) 09:00-23:00 saatleri arasında  yapılan tararnasında SOO' e yakın kişi hayatını yitirirken 600' den fazla yaralanma vakası  görülmekteydi. Ölenlerden yaklaşık 450 tanesi kimyasal zehirlenme, bombalanma, lazer  ışınları ve infilak sahnelerinde toplu biçimde hayatlarını kaybetmekteydiler. Haftada  gösterilen toplam film sayısı 600 civarındaydı ve bunlarda her türlü şiddetin yanında  erotik hatta pornografik sahnelere de sık sık rastlanmaktaydı.
416 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Prens Mişkin'in öyküsü, bu kitap tekrardan okuyacağım kitaplardan birisi. Gazeteden kupon biriktirerek almıştım. Star gazetesi yanılmıyorsam. Yayın evi çok dandik ve kitabın çevirisi çok iyi değildi. Sağlam bir çeviriden yeniden okumam gerekecek. Radyo tiyatrosunu dinledim beğendim tavsiye ederim.
Budala
BudalaFyodor Dostoyevski · Kenta Yayınları · 201224,9bin okunma
192 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Ve bir kez daha bilgisine, aklına hayran kaldım #umbertoeco nün. Şöyle bir nette aram yapınca bu kitap ile ilgili bir sürü olumsuz yorum okudum, haklılar çünkü eğer bu kitap öncesi içinde bahsi geçen kitapları ve edebiyat yazılarını okumadıysanız biraz yavan ve anlaşılmaz kalıyor kitap.Oysa ki büyük usta bu kitabın önsözün de bir çok şeyi açıklığa kavuşturuyor. Belki de diyor, o dönem değil de şimdi ki  birikimimle yazsam daha başka bir kitap ortaya çıkardı....oysa ki bu kitabı ile de öyle bir ironi yapıyor ki..... Ne anlatıyor derseniz, bir dönem çıkan dergide haftalık yazılar yazmış. Ve yazarken de topluma, kültür dünyasına, edebiyata, popüler kültüre, onların taklit ederek yergi ya da alaycı eleştiriler yöneltiyor. En güzel yorumu Star Gazetesi Kitap Eki yapmış; ECO’NUN BİR VASİYETİ VAR Yanlış Okumalar’da Eco, kitabın adının hakkını vererek İncil’i ve Batı edebiyatının örneklerini de eleştirmen olarak inceliyor. Biraz dalgasını geçiyor, çokça göndermede bulunuyor ve büyük öğretici yazar olarak ‘küçük dağları ben yarattım’ pozundan azade mütevazılığın pelerinine bürünüp kendi metnini dışarıdan izliyor. Eco oğluna Noel için yazdığı mektupla Yanlış Okumalar’ı bir vasiyete dönüştürüyor. Çocuklar için masallar ve oyuncaklarla kurulan dünyayı eleştiren Eco, mektubunu şöyle bitiriyor: “Büyüdüğünde çocukça düşlerinin o canavar tipleri hala sürüyor olursa-büyücüler, cüceler, devler- belki de peri masallarına karşı eleştirel bir tavır kazandığın için, yaşamayı ve gerçekliği eleştirmeyi öğreneceksin.”
Yanlış Okumalar
Yanlış OkumalarUmberto Eco · Can Yayınları · 2015400 okunma
59 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.