Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Yanan Ormanlarda Elli Gün
Hükümet mektebindeki öğretmen ço çullara,yağmuru Allah yağdırmaz,yağmur,suların üstüne güneş vurur,bundan sular buhar olur,buhar olunca havaya çıkar,havaya çıkınca soğuk rüzgarlara çarpar,soğuk rüzgarlara çarpınca tekrar su olup yere dökülür diyormuş. Vay yezit vay! Bunu da ispat etmek için okulun bahçesinde ateş yakmış ve üzerinde tenceredeki suyu kaynatmışKapağı kapatmış,buhar ona gelince damla olup dökülmüş.”Vay yezit vay! Daha onun ne marifetleri var,köye gidelimde köylü sana hepsini anlatsın
Sayfa 23 - YkyKitabı okuyor
Merhamet, hiçbir şeyin kendisi değil, su gibi, toprak gibi, hava gibi, ateş gibi, her şeyin temeli. . .
Reklam
Alevilik ve İslam dini arasındaki farklar
Alevilik kendine özgü inançları, ibadet sistemi olan bir dindir. İslam ile bağdaşmayan bir dindir. Aradaki farkları şöyle toparlayabiliriz. 1) Aleviler, İslam'ın temeli olan Yaratan-Yaratılan ikiliğini kabul etmezler. Alevilere göre Yaratan ve Yaratılan birdir. 2) Aleviler İslam'ın inandığı "Dünya'nın 6 günde yoktan yaratıldığı" efsanesini kabul etmezler. Alevilere göre Dünya bir Nur'dan (Işık'tan) doğmuştur. Vardan, var olmuştur. 3) İslam ilk Adem insanın topraktan yaratıldığına inanır. Alevi dini, insanların Nur'dan doğduğuna inanır. İnsan dahil bütün varlıkların temeli dört temel unsur olan toprak-su-ateş-havadır. 4) İslam insanın öldükten sonra tekrar dünyaya gelebileceğine (ruh göçüne, devriyeye) inanmaz. Aleviler inanır. 5) İslam cennete-cehenneme inanır. Aleviler inanmaz. 6) İslam'da insan, Tanrı'nın kuludur. Alevilikte Tanrı-kul ilişkisi yoktur. İnsanın kendisi Tanrı'dır. Yani Aleviler Enel-Hakk (Ben Tanrı'yım) görüşüne sahiptir. Alevi dini Ali'yi Tanrı yapar.
Sayfa 300 - Ütopya Yayınevi
... Yakında çok aç,çok hasta,çok deli,çok çıplak,çok insanlıktan çıkmış bin kez ateş,ölüm çemberinden geçmiş insan göreceğiz. Bu günleri çok arayacağız.
Ateş ısıtabilir veya yakıp yok edebilir, su susuzluğu giderebilir veya boğabilir, rüzgar okşayabilir ya da kesebilir. İnsan ilişkileri de böyledir. Birbirimizi hem yaratabilirve yok edebilir hem besleyenilir ve dehşet içinde bırakabilir hem de travma yaşatabilir ve iyileştirebiliriz.
Sevgili Dost, Horoz geceyi severse, bir daha ötmez. Su bulutu severse, inmez toprağa. Arabayi severse at, yokuştan ürkmez. Akrebi severse yelkovan, vay o zamana! Kafesi severse kuş, gökler boşalır. Uçmayi severse timsah, sürünür gözyasları. Güneşi severse buz, ne hirler cosar. Denizi severse nehir, tırmanır daği. Doktoru severse hasta. atesi düşmez. Külü severse ates. vanmaz bir daha. Kuması severse terzi, makasi kesmez. İğneyi severse iplik, korkar kopmaya. Kuzuyu severse kurt, şaşırır kalır. Ağaci severse yaprak, küfreder sonbahara. Çiçeği severse vazo, çatlar, kirılır. Beyazi severse kömür, saplanır kara. Kolları severse ud, sarkisi bitmez. Yolu severse şoför görmez durağı. Sözü severse dudak, susmayı bilmez. Uykuyu severse hırsız, düşer çuvalı. Topaci severse ip, siki sarilir. Fitili severse bom- ha patlamaz daha. Rüzgâri severse yelken, nefesi san Nefesi severse ney, başlar yanmaya. Köleyi severse efendi, kırbacı düşer. Kirbaci se verse köle, düsman azada. Ormani severse aslan, kafe si dişler. Isigi severse göz, utanır yumulmaya. Defi severse ayı, burnuna kanca takılır. Küfü se verse ekmek, mevleder kararmaya. Pası severse demir an gelir ufalanır. Zili severse saat, can atar kurulmaya. Sevgili Dost, Su günlerde herkes seni sevdiğini söylüyor şu günlerde herkes şımartıyor seni. O halde kulak ver "Efendin seni sevdidi ve şımartıldı zaman daha az mı kölesin? Vay kölenin haline! Efendin seni simartiyor;o halde yakında kamçılayacaktır," diyen Pascal'a.
Reklam
Yalnızlık... Bir hapishanenin kalın duvarları gibi sertti bu yalnızlık. Kafanı ne kadar vurursan vur, istediğin kadar haykır ve ağla, kimse senin yardımına gelmiyordu. Mavi gökyüzünün ve altın rengi kumların ötesinde, balta girmemiş ormanların, yılanların ve fillerin gerisinde, su kenarlarında türküler söyleyen ve çalışan, ateş yakan ve topraktan çanak, çömlek yapan insanların, ateş dolu kadınların koskoca yıldızların ışığında çırılçıplak uyuduğunu hissediyordum. Yüreği hiç durmadan atan bu dünya beni nasıl karşılardı? Bir dost, ya da bir düşman gibi mi?
Zamanla nasıl değişiyor insan! Hangi resmime baksam ben değilim: Nerde o günler, o şevk, o heyecan? Bu güler yüzlü adam ben değilim Yalandır kaygısız olduğum yalan. Gökyüzünün başka rengi de varmış! Geç farkettim taşın sert olduğunu. Su insanı boğar, ateş yakarmış! Her doğan günün bir dert olduğunu, İnsan bu yaşa gelince anlarmış. Cahit Sıtkı Tarancı
ANNEYİ ÖLDÜRMEK SURETİYLE KARISINA DERS VERMEK
Qingshan komününde dört kişilik bir aile yaşıyordu: Anne Wang, oğul Wang, karısı Tarçın Çiçeği ve küçük oğulları. Bay Wang, bölgenin tarım makineleri fabrikasında çalışıyordu. Anne Wang ile gelini Tarçın çiçeği arasındaki ilişkiler, havadaki pozitif ve negatif elektrik yükleri arasındaki ilişkiye benziyordu. Bir araya geldiklerinde şimşekler
Şairin dediği gibi, geldim yolun yarısına. O zaman günüm kutlu olsun.
Yaş otuz beş! yolun yarısı eder. Dante gibi ortasındayız ömrün. Delikanlı çağımızdaki cevher, Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
Reklam
Zannetme ki güldür, ne de lale, Âteş doludur, tutma yanarsın, Karşında şu gülgûn piyale…İçmişti Fuzûlî bu alevden, Düşmüştü bu iksîr ile mecnûn Şi’rin sana anlattığı hâle…Yanmakta bu sâgardan içenler, Doldurmuş onunçün şeb-i aşkı, Baştan başa efgân ile nâle…Âteş doludur, tutma yanarsın, Karşında şu gülgûn piyale…
CENÂB-I HAK NEFSE DEMİŞ Kİ...
"Hadisin rivayetlerinde var ki: Cenâb-ı Hak nefse demiş ki: "Ben neyim, sen nesin?" Nefis demiş: "Ben benim, sen sensin" Azab vermiş, cehenneme atmış, yine sormuş. Yine demiş: "ENE ENE; ENTE ENTE". Hangi nevi azabı vermiş, enâniyetten vazgeçmemiş. Sonra açlık ile azab vermiş. Yani aç bırakmış. Yine sormuş:
Sayfa 294 - Süleymaniye vakfıKitabı okuyor
"Bu diyar kızım, bir kadının baş kaldırışını kaldıramayacak kadar küstahdır. Ve cesareti kırmanın en tabii yolu da o yolda gidenlerin nasıl yolda perişan olduğunu anlatmaktır. Doğrusu dört yandan kuşatılmış olduğumdu. Ateş Krallığı'ndan ilk kez benim kadar ileri giden bir öncü gördüler. Kendi krallığım bile beni durdurmak istedi. Çünkü bir kez öne geçeni herkes takip eder. Aşk bir masaldır, seçilecek tek şey kiminle işbirliği yapacağın diğer bir deyişle kiminle günah işleyeceğindir. İblis tahtını su üstüne kurar."
Bekliyorsun; baktığın her nokta kül ve ateş Bekliyorsun; su yüzlü güzelin dermanını Bekliyorsun; aykırı doğacak çölde güneş Bekliyorsun; bir kalbin yıldızlı fermanını
Nezzâre-i germ ettikçe ey çeşm Âseşle âbı yek-sân edersin
Ey gözlerim -kızarmış, yanmış, sıcak sıcak, ateş gibi, taze gözyaşı dökmüş göz- sen böyle baktıkça ateşle suyu birleştirirsin, aynileştirirsin. O ateş o suyu buharlaştırıp yok etmez, o su da o ateşi söndürmez. Hâlbuki suyla ateş birbirinin zıddıdır. Birinin olduğu yerde öbürünün olmaması lazım. Ama aşk öyle bir şeydir ki ikisini bir arada tutar.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.