Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
96 syf.
4/10 puan verdi
·
8 saatte okudu
İnsan Bu Kitapla Yaşayamaz!
YouTube kitap kanalımda İnsan Neyle Yaşar? kitabını neden en çok Türkiye'nin okuduğundan bahsettim: ytbe.one/FLNbCSjFh2I Tolstoy'un bu kitabından çok daha sağlam kitapları varken neden bu kitap bu kadar abartılıyor? Bu kitabı okurken kendimi patileri arasında kuru ekmek tutan köpek yani Ekmek Reis gibi hissettim. İtiraflarım
İnsan Neyle Yaşar?
İnsan Neyle Yaşar?Lev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019191,3bin okunma
Zinanın kucağına düşen, çırpınan ve merak eden ahir zaman gencine
Zinanın içine batmış kardeşim sen de gel... 😪 Bak neler konuşacağız seninle?! 👍🏻 Destan gibi yazdığıma bakma hepsinde " sen" için içlenme var.. Toplum ayıpladı mı  seni? 🥺 Hatırlar mısın?: (Affınızı umarak) "Lan sen daha milli olmadın mı?  🥺Tecrübesiz olursun bak ha! Kadınlar seni küçümser, ne beceriksizsin oğlum! 🤨Bir keklik
Reklam
Alışacak mıyız ? Susacak mıyız ? Unutacak mıyız ?
Yağmuru mırıldanıyorsun, eskiyor bardakta unutulmuş su gibi yarım ve söylenmeden kalan sözlerin tadı, yeni sözlerinse bir yağmurluk ömrü var ne yağdım onlarla ne de ıslandım Susacak kadar büyütürüz ya çok şeyi ben en çok yoksulluğumuzdan korkarım nasıl da yoksuluz sessizliğin karşısında korkuyoruz kelimelerin de bunca yükselmesinden ya düşerlerse aramıza! Harflerden kumu üfleyince çöl görünür mü bilinmez, fakat sözler kaybolunca görünen ufukta, hayat herkesi ıssız adasına indiren gemi… Mırıldanıp duruyorum da eskiden yeniden kendi dilime bir çeviremedim şu sessizliği!
Haydar Ergülen
Haydar Ergülen
Ben seni sevmemek için neden aradıkça ve nedenler buldukça Seni daha çok sevdim…
'' Susmak ''
Konuşacak birini bulmak kolay da, Susacak birini bulmak zor. Susacak ne çok şey var oysa, Susmak; İliklerime kadar doluyum anlamında.
Reklam
Uzun uzun yüzüme baktıktan sonra; " Züleyha, senin ne kadar çok susacak şeyin var."
Sayfa 49 - İNKILÂPKitabı okudu
115 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Trenler ayrılık getirirdi.
İncecik bir veda havası, Neşet Ertaş türküsü tadında anadolunun küçük kasaba yaşantıları arasında dolaşıyoruz. Kasabaların içindeki hayatların kanat taktığı hayalleri uçup gidiyor, konacak bir dal bulamıyorlar. Güzel bir ev anıları arasında ve neden sonra duvara asılan hüzünlü bir fotoğraf insanı gülümsetiyor. Bir masal vagonu ile başlayan
Uzun Hikâye
Uzun HikâyeMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 202336,2bin okunma
Gelirsen, bir bir yargılayıp asacağım muhalifliğimi. Hepten siktir edeceğim tenkitlerimi. Mükemmeliyetçiliğim bir tek senin için, Nefretim kibrim için var olacak. Artık okumayacağım köşe yazılarını. Siyaseti ihanet sayacağım sevdama. Tek gündemim sen olursan, Bir daha bakmayacağım haberlere. Mevkin ve makamın kalbim olursa, Yaratılışını tek
. . . ŞİİR-MİİR K/aralamalar (Not: Mükerrer kayıtlar, sâir hata ve düzenlemeler bir ara yapılacaktır inşallah, diyelim... Bu hususta okurlardan özür dileriz...)
Reklam
ERKEKLİĞİN ÖLÜMÜ
Hiroşima'daki nükleer patlamadan sonra üzerindeki giysilerin deseni kadınların tenine nakşolmuş, derler. Binlerce hikâye duydum ama hiçbiri bu kadar dokunaklı gelmedi bana. Neden biliyor musun? Kadının giysisinin üzerindeki desen onun ruhundaki şenliğin bir işareti değil mi? Bu dünyada kadınlar için o kadar az imtiyaz alanı var ki. Belki de bunların en güzeli, iç açıcı desenleri olan giysiler giyebilme hakkıdır. Erkeğe "ayıp" görülüp de kadına bahşedilen nadir zarafettir. İri güller, kır çiçekleri, gelincikler, zambaklar, stilize çiçekler geleneksel kadınsılığın en iddialı simgesi değil mi? Bir vahşet ateşi, bir eril şiddet yıldırımı o neşeli motifi yakarak, lanetli bir dövme gibi kadının tenine işliyor. Bir kadının sayısız kez bıçaklanarak öldürülüşünü izledim geçen gün. "Yardım edin" yakarışının perde perde soluşunu dinledim. O soğukkanlı kocanın bıçağını çekip kadının üzerine yürümesiyle birlikte orada bulunan herkesin nasıl ustaca sıvıştığına tanık oldum. Sonra da sustum. Tıpkı giysilerdeki çiçek motiflerinin ateşle tene nakşolması gibi, kadınlığın feryatları hepimizin ruhuna ateşle oyuluyor. Kadının kaybettiği bir savaşta kimsenin kazanma şansı yoktur. Yalnızca izliyoruz. "Ölüyorum, yardım edin" diye feryat eden bir kadının öldürülüşünü izlemekle ölüyoruz. Öldürülen her kadınla biraz da erkekliğimiz ölüyor. Ve biz susuyoruz. Kimseye söyleyecek bir sözümüz yok. Kimseye susacak bir sözümüz bile yok. Kendi kendimize susuyoruz. Kendi kendine susana da deli denir mi?
Sonun Sonsuzluğu
1 Acı, bir ırmak gibi Doluyor yüreğime Bardaktan boşanırcasına ağlamak istiyorum Beni artık ne çiçekler Ne çocuklar kurtarır Ne de o her gün Yinelenen doğum.
1.198 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.