Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Komünizmle mücadelede kullanılacak yollar hakkında Türkçülerin tavsiyelerini görmek açısından Ötüken’in başlattığı anket de bizim için önemli bir veri teşkil etmektedir. Yukarıda değinmiştik, anketin ilk sorusu “Türkiye’de, millî varlığımızı tehdit edecek şekilde bir Komünizm tehlikesi var mıdır?” şeklindeydi. İkinci soru ise şöyleydi: “Varsa,
Rebi’ b. Kesir anlatıyor: Ali b. Ebu Talib (radıyallahu anh) şöyle buyurdu: “İstediğiniz soruyu bana sorunuz.” Bunun üzerine İbnü’l-Kevva’ şöyle dedi: -Aydaki siyahlık nedir? Hz Ali: -Allah müstehakkını versin, dünya ve ahiretin için fayda verecek şeylerden sormaz mısın? O, geceye ait izin silinmesidir.” (Taberi, Tarih, 1/52.)
Reklam
GENÇLİK; 12 EYLÜL ÖNCESİNİN MAZLUMU, 12 EYLÜL SONRASININ İSE MAĞDURUDUR. Röportaj : Melih Perçin - Hasan Ekmen, 28 Ağustos 2001 Röportajcılar: Sayın Genel Başkanım,Türk siyasetinde derin izler bırakan bir gençlik hareketinin liderliğini yaptınız ve uzun mücadele hayatınızda önemli ve tarihi günlerin bizzat şahidi oldunuz. Dünden bugüne kısa
Gida üretimi ilgili uzun ama önemli bir yazi
Süpermarkette Küçük Bir Gezinti Süpermarkete girdiniz, burayı bir şehir gibi düşünün, en kıymetli yer neresi? Çoğu müşteri bunu fark etmez ya da önemsemez ama konum olarak süpermarketin en kıymetli bölgesi orta kısmı. DR. ALP SİRMAN Burası aynı zamanda en fazla işlenmiş, besin katkıları eklenmiş olan besinlerin olduğu bölüm.
S-Molla Aliyyul’l-Kâri el Herevi’nin Şerhu’l-Mişkat’ta zikrettiğine göre İmam Abdullah ibn Mübarek “Ömer bin Abdülaziz mi yoksa Muaviye mi daha faziletlidir?” şeklindeki soruya muhatap oldu. Ve şöyle dedi: “Rasulullah’a tabi olarak savaşırken Muaviye’nin atının burnuna giren bir toz zerresi, Ömer bin Abdülaziz’deki aynı şeyden daha faziletlidir.” Bu menkıbeyi iyi düşün. Bu sözün üstünlüğü Abdullah bin Mübarek ve Ömer bin Abdülaziz’in faziletlerini bildiğin zaman sana zahir olur ki bu faziletler sayılamayacak kadar çoktur. Bunların ele alınacakları yer muhaddislerin tarih kitaplarıdır. Ömer bin Abdülaziz “Hidayet imamı”, “Beşinci raşid halife” adıyla anılır. Muhaddisler ve fıkıhçılar onun sözünü hüccet olarak alırlar. Ona oldukça tazim gösterirler. Hızır(a.s) kendisini ziyaret ederdi. Hadisin cem edilmesini de ilk emreden odur. Muaviye Ömer bin Abdülaziz’den daha faziletli olduğuna göre onun hakkındaki zannın nedir?
Yâkub Kadri Karaosmanoğlu'nun şu sözleri bu husûsu bizzat ve açıkça ortaya koymakta ve bu inkılâba hâkim olan zihniyeti göstermektedir: "Harf mes'elesinden sonra bir de imlâ meselesi ile karşı karşıya kaldık. Gerçekten bu güçlüğü Ahmed Cevad'ın müşkülpesentliği, daha doğrusu ilmî titizliği büsbütün zor bir hâle sokmuştur. Meselâ mâzi
Sayfa 152 - SEBİL YAYINEVİKitabı okudu
Reklam
Mustafa Kemal dahil aile fertlerinde kuvvetli bir “Yörük, Türkmen olma” bilinci vardır: Makbule Hanım, E. B. Şapolyo’nun sorduğu “babanız nerelidir?” sorusuna şu cevabı vermiştir: “Babam Ali Rıza Efendi yerli olarak Selaniklidir. Kendileri Yörük sülalesindendir. Annem her zaman Yörük olmakla iftihar ederdi. Bir gün Atatürk’e ‘Yörük nedir?’ diye sordum. Ağabeyim de bana ‘Yürüyen Türkler’ dedi.” Yine Şapolyo’nun Ruşen Eşref Ünaydın’dan naklettiğine göre, “Atatürk, çok kere benim atalarım Anadolu’dan Rumeli’ye gelmiş Yörük Türkmenlerdendir derlerdi.”[82]
Halifecilerin sayısının B.M.Meclisi’nde de hayli kabarık olduğunu hatırlarsak, Mustafa Kemal’in neden sonuna kadar Hilafete karşı oluşunu daha iyi anlarız.
Sumame b. Eşres der ki
Türk muhakkak korkulması gereken şeyler dışında korku nedir bilmez. İyi yapmadığı bir işe girişmez. İyi olduğu işi ise layığı ile yapar. İçi dışı birdir, malayani ile uğraşmaz. Kendisini uykuyla dinlendirecek olmazsa uyumaz, zaten uykusu da uyanıklıkla karışıktır. Uyanıkken asla uyuklamaz. Yörelerinde peygamberler, topraklarında bilgeler olsaydı ve onların getireceği hikmetler kalplerine dolup kulaklarına çalınsaydı sana Basra'lıların edebiyatını, Yunanlıların felsefesini, Çinlilerin zanaatini unuttururlardı.
Aydın nedir?
- " (...) Benim filan ana babadan doğmam, filan memleketten olmam, filan kültür içinde yetişmem, tek başına mesûl bir İNSAN olmamı, "nefsimizin bir hakikati olduğu" hakikatini değiştirmiyor. Çevre şartları içinde yapmam gereken şey "NEFS MUHASEBEM", dünyaya niçin geldimse bu işin hakikatini idrak ettikten sonra ona nisbetle çevreden bana intikal eden içtimâî ritlerin, bu süreç verilerinin, "müşterek şuur" un, kısaca aileden topluma, okuldan kitaba, nereden ne aldıysam ve alıyorsam, bu hazırlopları benleştirmektir. Aydın budur..."
Sayfa 417 - 418 İBDA YayınlarıKitabı okudu
Reklam
MODERN RUS MAHKEMELERlNlN lZLEDlKLERl PROSEDÜRLERLE lLGlLl ÖNEMLi BlR DETAY Eğer modern bir Rus mahkemesi açıkça önyargılı bir tutum alıyor, bir anlaşmazlıkla ilgili olarak açıkça bir tarafı tutuyorsa, bunu tam da Rusyada mahkemelerin bağımsız olduğunun varsayılması sebebiyle yapabilmektedir. Önemli olan tek şey, bir yargıcın üstlerinin
EDİRNE MEBUSU ŞEREF BEY’E Şeref Bey, Şimdiye kadar Millet Meclisinde sesinizin çıktığını hiç işitmemiştik. Halbuki 21-kânunusani-1934 tarihli Hâkimiyeti Milliye de, bana dair yazdığınız yazıda eski bir müverrih gibi konuşuyorsunuz. Tarihten salâhiyetle dem vurmanın moda olduğu şu zamanda, sizin de hiç bir ilmî salâhiyetiniz olmadan bu mevzua
64 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.