Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hasretinin devletini kuramayan, gitsin onu nağmelere tercüme ettirerek bir orkestraya şeflik etsin...
Teşkilat-ı Mahsusa'nın Yapısı
İlk başkanı Yarbay Süleyman Askerî olan (17 Kasım 1913-14 Nisan 1915) Teşkilat'ta asıl nüveyi Osmanlı subayları oluşturmaktadır; merkezde şubeler (Hindistan-Afganistan ve Arabistan Subesi, Rumeli Şubesi, Doğu Şubesi, Afrika Şubesi gibi) ve masalar (Arabistan Masası, Afgan Masası, Hindistan Masası gibi) şeklinde teşkilatlanmış, taşrada ise hücre ve ajanlar şeklimde çalışmıştır. Ayrıca merkezde, bütün İslam ve Avrupa dillerinde telif ve tercümeler yapan bir Tercüme Şubesi vardır. Bu teşkilatta, Bahattin Şakir ve Kara Kemal gibi İttihat Terakki'nin önde gelen liderlerinden, daha sonra devlet kurucusu yahut başkanı olmuş düzeyde Müslüman pek çok isim hizmet sunmuştur. Eşref Kuşçubaşı bunların sayısının altıyüzü geçtiğini söyler. Birinci Dünya Savaşı'nda Teşkilat, zaman zaman Alman istihbaratıyla işbirliği yapmıştır. Philip H. Stoddard, 1916 yılında teşkilat mensupları sayısının 30.000'i bulduğunu ve bunların genellikle doktor, mühendir, subay gibi uzmanlardan oluştuğunu yazar. Teşkilatın ikinci başkanı, Süleyman Askerî'nin vefatı üzerine bu göreve getirilen, hukuk doktoru Tunuslu bir Türk olan Ali Bey Başhemba'dır. Genç yaşında (39) vefatına kadar bu görevi yürütmüştür. (24 Mayıs 1915-31 Ekim 1918) Son başkan, Albay Hüsamettin Ertürk'tür.
Sayfa 289Kitabı okudu
Reklam
Acıyı hangi dile tercüme etsek şimdi yalan olur.
Caz denilen zenci musikisi, balo denilen Avrupa rezaleti, bar denilen Amerikan kepazeliği kalksa, hele şu tercüme kanunlar yerine milli örf ve ahlakımızdan alınmış yasalar yapılsa, yani tam manasıyla milli olsak ne olur biliyor musunuz? Yine dünyanın birinci milleti oluruz.
Tercüme dergisinin 13'üncü sayısında Schiller'den çevrilmiş üç mektup vardı; bunların birinde Schiller: "İnsan bir devletin yurttaşı olduğu kadar bir zamanın da yurttaşıdır" diyor. Memleket uğrunda tehlikeyi göze almak nasıl boynumuzun borcu ise zaman uğrunda da göze almak boynumuzun borcudur.
Sayfa 23 - Yapı Kredi Yayınları
Reklam
Bir köşeye çekil, kendi içine kapan; mektubu, yani kendini aç da oku bakalım. İçindeki sözler, duygular, düşünceler padişaha lâyık mıdır? Mesnevî (c. IV, 1564, Tercüme: Şefik Can Dede)
Sevgi konusunda çok da bilgili değildim. Hayatım boyunca sevgiye dair felsefi düşünce biçimlerinin tamamını kitap­ lardan öğrenmiştim. Kuramı pratiğe tercüme etmek, okumaktan daha zordu işte.
212 syf.
9/10 puan verdi
·
38 günde okudu
‘Amin’ kelimesi tercüme edildiğinde ‘Öyle olsun’ demektir. Dilemenin ve dua etmenin enerjileri birbirine çok benzerdir. Her iki durumda da yüksek bir merciye hitap eder ve çözüm isteriz. Her iki durumda da amin ya da teşekkür diyerek mühürler ve kapatırız. Teşekkür ederek dileğimizi teyit etmiş oluruz, isteğimizi mühürlenmiştir. . . Rezonans Kanunu’nda çokça ismi geçtiği, atıfta bulunulduğu için kitabı bitirir bitirmez sipariş vermiştim. Kural kural ayırdığı bölümlerde hayatından örneklerle vermek istediği mesajları çok güzel işlemiş. Hem kitap dizaynı hem yazarın dili akıcıydı. Ara ara dönüp tekrar okuduğum için uzun süreli bir okuma oldu ama iyi ki de okumuşum dedim. Farklı pencerelerden baksak da hayatımda yapmak istediğim ya da değiştirmek istediğim ne varsa iç muhasebe yapmamı, dualarımda ne kadar ısrarcı olduğumu ya da olamadığımı, bir şeyi %100 isteyebiliyor muyum yoksa hep bir acabalarla mı şüphelerle mi adım atıyorum görmemi sağladı. Henüz okumadıysanız hem Rezonans Kanunu hem de Doğru İstersen Olur kitaplarını okumanızı tavsiye ederim.
Doğru İstersen Olur
Doğru İstersen OlurPierre Franckh · Elips Kitap · 2010381 okunma
Reklam
Sokrates'e göre, insanın doğasını gerçekleştirmesini ve gerçek amacı na ulaşmasını sağlayan tek bilgi, iyi ve kötüye, neyin gerçekten iyi ve neyin kötü olduğuna ilişkin bilgidir. Onun sophia ya da phronesis adını verdiği bu bilgi, tek gerçek bilgi ve bilgeliktir. Bu bilgi, bir insanın birçok bilgi türü arasında, ilgisini çekiyorsa kendisine yönelebileceği, kendisini ilgilendirmiyorsa da onunla uğraşmayı başkalarına bırakabileceği, bir bilgi türü değildir. O, bütün kısmi araçları ve sözgelimi sağlığa, fiziki güvenliğe, refaha, politik iktidara götüren bütün bireysel sanatları aşan bir bilgi olarak, insan yaşamının nihai hedefine, gerçek amacına ilişkin bilgidir. Sokrates'te bu amaç, çok kabaca mutluluk diye tercüme edilen eudaimonia'dır Sokrates'e göre, tüm insanlar, doğaları gereği, mutlu olmayı istediklerinden ve neyin iyi, neyin kötü olduğuna ilişkin bilgı zorunlulukla mutluluğa götüren tek yol olduğundan, bu bilgi, tüm insanlar için kazanılması gereken bir bilgidir
Ak saçlı, ak elbiseli Umay Hatun:
Umay. Eski Türk panteonunda yer alan, çok iyi tanıdığımız az sayıdaki tanrıdan (Tanrılardan) biridir. Bu sözcüğü zikreden Kâşgarlı Mahmud, onu "plasenta" olarak tercüme etmektedir. Nitekim umay, gerçekten böyle bir işlevi yerine getirmektedir. Plasenta ile yakın ilişki içindedir; yeni doğmuş olanları korumakta ve belki de bir doğurganlık tanrıçasının, hatta bir ana tanrıçanın işlevini yerine getirmektedir. Umay, kiremitten yapılmış kısa Ulan Bator Yazıtında "hanım", "imparatoriçe" anlamına gelen hatun sıfatını taşımakta ve hanın, yani hükümdarın, göğün (Tengri) yanında yer almaktadır. Tonyukuk Yazıtında ise, Umay aynı zamanda hem gök tanrı hem de kutsanmış yer-sub beraberliği ("—»Yer ve —»Su") ile birlikte anılmaktadır. Bunlar, ordu komutanının iradesi üzerinde baskı kurabilmek için birleşmişlerdir. Kültigin Yazıtından, imparatoriçenin Umay'a benzediğini öğrenmekteyiz. Aynı şekilde Türkçe Turfan metinlerinde de geçmekte ve Kıpçaklar tarafından bilinmektedir. Umay'ın yer ile olan benzerliği, gök ile olan olası bir dualizm vs. konusunda çeşitli varsayımlarda bulunulmuştur. Kâşgarlı Mahmud taşları tekrar yerli yerine oturtmakta ve "Eğer Umay'a tapınılırsa, bir çocuk dünyaya gelir" diyerek, konuyu anlamaya oldukça katkıda bulunmaktadır.
Moğol dillerinde umay, rahim anlamındadır ve Umay ile kökteştir. Evenkice umuu- yumurtlamak anlamına gelir.
Dilini konuşan birini bul ki; ömrünü, ruhunu tercüme etmek için harcama .
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.