Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Uyku onun için unutmak demekti; uyandığı her sabahı kederle karşılıyordu. Hayat onu kaygılandırıyor, sıkıyor, zaman ise eziyet gibi geliyordu.
Faniliğin olduğu her yerde; çıplak kaldığımız, üşüdüğümüz, uyuyamadığımız, yorulduğumuz ve acı çektiğimiz en zor zamanlarda; insanlığı adil veya adaletsiz, saygıdeğer veya suçlu olarak birbirinden ayıran yapay sınıflar ortadan kalktığında, geriye sen, ben ve herkes gibi acıkan, susayan, uyku ihtiyacı olan bir çare hayvandan ve fani yaratıktan başka bir şey kalmaz.
Reklam
kin'in yas'ından eser kalmaz bu gidişle. ismim ahmet olur. pierre olur. insanın hayvanından eser kalmaz bu gidişle. mesleğim işçilik olur. politikacılık olur. hayatın ölümünden eser kalmaz bu gidişle. evim uyku olur. kinyas rüya olur...
Uyku bize birkaç saatliğine acıdan kaçış ve unutuş getirdi.
Mavi gül bahçesi yorganım Uyku saçlarımın meçhul şarkısı
Sayfa 163Kitabı okudu
Uyanıklık, akıl ve konuşmalar da Uyku gibidir; git, aksini ara.
Reklam
Uyku, ruhun kötü güçlerini sarıp yok eder.
Biraz da spontane takılalım. Sessizlik, ağaçlar, böcek sesleri, rüzgarın hafiften yüzüne vurması.. en sevdiğim aylara giriş yapmış bulunmaktayız efendimm. Uyku ve kitap okumak için saklandığım mükemmel yeri sizinle paylaşmış bulunmaktayım ✨🌲🌝
"'İki gündür uyumuyorum,' dedi. 'Bu gece nihayet rahat bir uyku çekeceğim.' İyice yerleşerek beni daha çok kendine çekti. Dudakları kısa bir süre şakağıma dokundu. 'Çünkü yatağın çok rahat,' diyerek onu taklit ettim. 'Çünkü sen kollarımdasın.'"
Sayfa 322 - Daren & NovaKitabı okuyor
Uyku vakti... Uyumayı sevenlere...
Reklam
Sizi temin ederim İstiklal Harbi hayatımın en manidar vakasıydı şu anda dilimin altında duran Vivident’le dahi irtibatını kurabiliyorum. 1919’daki salgında tüm askerler grip olmuştu. Ordu, askerî bir düzen içinde hapşırıyordu. Geceleyin nöbetçilerden biri aksırdığında, diğerinin ‘Çok yaşa’ demesine kalmadan vuruluyordu. Şöyle: ‘Haaapşuu!’ Duf! ‘Çok yaşa!’ Ecel beni de ofsayda düşürdü. Kaç ölüye ‘Çok yaşa’ demişliğim var. Uyumazdık. Sizi mıhlamaya ant içmiş bir ordu civarda fink atarken uyumak riskli bir lüks. Ölüme en çok benzeyen uyku, savaşta uyunandır. Biliyor musunuz sizler gibi ben de Swatch takmak arzusundayım. Dolayısıyla mahkemeye müracaat edip yaşımı küçülteceğim. İçimden bir ses, milis komutanımız olan rahmetli Ethem Yahya Bey’in sesi, 97 yaşından gün almışların Swatch takmaması gerektiğini söyleyip duruyor.
… Çocuklar çoktan birer rüyasız uyku Sığırcıklar puhu kuşlarına bıraktı yerini İnce çılgalardan gidenler hâlâ uzaklık hevesi Ey çocukluğun sonsuz baş dönmesi Bir turna türküsüyle yazdım bu şiiri …
Biliyorum bekliyor uyku beni Yarısı düşlerden kavrulmuş bir yatakta
Sayfa 170
Uyku onun için unutmak demekti; uyandığı her sabahı kederle karşılıyordu.
Sayfa 465 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Unutulmayan hatıraların izinde
Buğday sarısı saçların, deniz mavisi gözlerin hep aklımdaydı, bir türlü unutamıyordum. Saat gecenin üçüydü, gözlerime uyku girmiyordu. Duvardaki saatin tik taklarıyla, elimde tek parçalık fotoğrafa bakıyordum. Belki de delirmiştim, evet, seni sevmekten vazgeçmediğim için. Gülüşünü, bakışını, duruşunu bir türlü unutamadığım için delirmiştim. Fotoğrafın ardında saklanan anılar, zamanla soluklaşıp kayboluyordu.Anılarımızın izleri hala yüreğimde canlıydı, ama artık onları hatırlamak yerine, seni unutmak için yaşamaya karar vermiştim. Şimdi, her hatıra gibi, sonsuzluğa karışıyordu. Geride sadece bir gülümseme, bir hüzün ve belki de bir umut kalıyordu. Ve şimdi, yıldızlarla süslenmiş gecenin sessizliğinde, içimdeki fırtınaların yerini huzura bırakıyordum. Seni sevmek, seninle geçirdiğim her anı hatırlamak, beni bir zamanlar mutlu etmişti; ama artık o mutluluk, acının gölgesinde kaybolmuştu. Belki de bir gün, bu acı yerini huzura, yüzümdeki gülümsemeye bırakacak. Belki de bir gün, seni hatırlamak yerine, geleceğe bakacak kadar güçlü olacağım. Ve o gün geldiğinde, buğday sarısı saçların ve deniz mavisi gözlerin, artık sadece birer hatıra olacak. Ama unutma, seni sevmekten vazgeçmek, asla seni unutmak anlamına gelmeyecek. Çünkü bazı hatıralar, unutulduğunu düşündüğümüzde bile kalbimizde sonsuza kadar yaşarlar.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.