Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bu nedenle haklı haksız fikri, bana göre, onlar açısından elzemdir; zira hepsi de harekete geçip akıl yürütebildikleri andan itibaren bu konuda uzlaşmıştır. Demek ki bizi yarat­mış olan üstün zeka, dünya üzerinde belli bir süre yaşaya­ bilmemiz için adaletin var olmasını istemiştir. Aksi takdirde, kanımca, ne hayvanlar gibi kendi kendimizi besleyebilme iç­ güdümüz ne de onlar gibi doğal silahlarımız olduğuna ve her türden tehlikeye açık bir çocukluğun savunmasızlığı içerisin­ de yıllarımızı geçirdiğimize göre vahşi hayvanların, açlığın ve sefaletin pençesinden kurtulabilen bir avuç insan bir parça yiyecek ve post uğruna birbirlerine girmekle meşgul olur ve silah kullanacak duruma gelir gelmez de, tıpkı Kadmos'un ejderhasından çıkan çocuklar* gibi kısa sürede birbirlerini yok ederlerdi. En azından insanlar bütün toplumların temeli olan adalet kavramını tasavvur edememiş olsalardı tek bir toplum bile olmazdı.
A-Cezalandırmada Hâkim Prensipler
1-Cezâ, suçu önleyici mahiyette olmalıdır. Ağır suçlar için hafif cezaların verilmesi, bu maksadı bertaraf eder. Bu sebeple İslâm hukukunda, bilhassa bazı mühim suçlar için ağır cezâlar konulmuştur. Vâkıa bu cezaların tatbiki son derece zor şartlara bağlanmıştır ve İslâm tarihinde de nâdir infaz olunmuştur. Ancak cezaların ağırlığı, bahis mevzuu
Reklam
BEYAZ LÂLE Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve
"Evet, evet... Doğru söylüyorsun, yaşa!" diye bağırıyorlardı. "O andan itibaren Etienne, sevdiği konuya değinip onu işlemeye başladı. Çalışma araç gereçlerinin kamuya mal edilmesi... Bunu söylerken vahşi bir zevk duyuyordu. Bu anda artık gelişmesi tamamdı. Bir tarikata ilk giren müritlerin heyecanı ile kardeşlikten, işçilerin günlük
Sayfa 291Kitabı okudu
Bir Ahlak Var Mıdır?
Haklı haksız fikri, bana göre, onlar açısından elzemdir; zira hepsi de harekete geçip akıl yürütebildikleri andan itibaren bu konuda uzlaşmıştır. Demek ki bizi yaratmış olan üstün zekâ dünya üzerinde belli bir süre yaşayabilmemiz için adaletin var olmasını istemiştir. Aksi takdirde, kanımca, ne hayvanlar gibi kendi kendimzi besleyebilme içgüdümüz ne de onlar gibi doğal silahlarımız olduğuna ve her türden tehlikeye açık bir çocukluğun savunmasızlığı içerisidne yıllarımızı geçirdiğimize göre vahşi hayvanların, açlığın ve sefaletin pençesindne kurtulabilen bir avuç insan bir parça yiyecek ve post uğruna birbirlerine girmekle meşgul olur ve silah kullanacak duruma gelir gelmez de, tıpkı Kadmos'un ejderhasından çıkan çocuklar gibi kısa sürede birbirlerini yok ederlerdi. En azından insanlar bütün toplumların temeli olan adalet kavramını tasavvur edememiş olsalardı tek bir toplum bile olmazdı.
Sayfa 43 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
İnsan eskiden beri metafizik bir kavram olan adalete inanır ama anlaşılan o ki evrende adalet diye bir şey yoktur. Haktan, adaletten anlamayan, doğada bir kara leke gibi duran, gaddar, insafsız, düzenbaz bir vahşi olan o adam neden hayatta kalmıştı?
Reklam
Iupiter kendisi, yeni halklara yasalar, buyruklar ve sivil bir düzen verdi; son olarak da, insanlara benzersiz bir armağan bağışlamayı dileyerek, onlara en kusursuz ve insanüstü görünümde bazı hayaller yollayıp bunlara bu halkların yönetim ve idaresini verdi; adları şöyleydi: Adalet, Erdem, Ün, Yurtseverlik ve bu tür başka adlar. Bu hayaller arasında Aşk adında biri de vardı; o da ötekiler gibi yeryüzüne ilk kez geldi, çünkü giysilerin kullanımından önce o dönemin insanlarında, vahşi hayvanlarda her zaman olduğundan farklı olmayan biçimde, bir cinsi ötekine aşk değil, cinsel arzu sürüklüyordu, herkesin aslında sevmediği, ama iştah duyduğu yiyecek ve benzeri şeylerin çekiciliğine kapılması gibi.
İnsan Soyunun TarihiKitabı okudu
Insan eskiden beri metafizik bir kavram olarak mutlak adalete İnanır ama anlaşılan o ki evrende adalet diye bir şey yoktur haktan adaletten anlamayan doğada Kara bir leke gibi duran gaddar insafsız düzenbaz bir vahşi olan o adam neden hayatta kalmıştı?
" Zamanı durdura bilseydim bile yapmazdım. Sıkılmadıkmı bu dünyadan, heryerde sıkıntı yüzümüz gülmedi..."
Reklam
" Bir insanın katlanacağı şeylerin de bir sınırı vardır..."
İnsan eskiden beri metafizik bir kavram olarak mutlak adalete inanır ama anlaşılan o ki evrende adalet diye bir şey yoktur. Haktan, adaletten anlamayan, doğada kara bir leke gibi duran, gaddar, insafsız, düzenbaz bir vahşi olan o adam neden hayatta kalmıştı?
Prometheus Mitosu:
Tanrılar, hayvanlar ve insanları yarattıktan sonra, onların hayatta kalmasını sağlamak üzere çeşitli özelliklerle donatılması işini, iki genç kardeş Tanrı'ya, Epimetheus ile Pro­metheus'a verirler. Dağıtma işini yapan Epimetheus, önünde kuyruğa girmiş her canlı­ ya elindeki torbadan bir takım özellikleri cömertçe dağıtır; kimine keskin
More'nin Ütopyasının bazı özellikleri
Adada elli dört kent bulunuyor, bunların hepsi çok geniş ve muhteşem. Dilleri, adetleri, kurumları ve yasaları birbirinin aynısı. Her bir çiftlik evinde kadını erkeği en az kırk kişi yaşar, ayrıca boğaz tokluğuna çalışan iki de köle. Evin hanımı ve beyi bütün ev halkından sorumludur, bunlar gayet ağırbaşlı ve olgun insanlardır. özel mülkiyet
İsrail'in çocukları esaretten kaçtı ve Vadedilmiş Topraklara girmelerine izin verilmeden önce 40 yıl boyunca vahşi doğada dolaştı. Liderleri Hz. Musa Vadedilmiş Topraklara sadece bir bakış atabildi, girmesine izin verilmedi. Mesih küçük düşürülüp çarmıha gerildi ve takipçileri, yönetim üzerinde hakimiyet kurup devleti, dilini ve kurumlarını kendilerine göre dönüştürmeden önce zulüm çektiler, şehit oldular. Hz. Muhammed ise hayattayken başarıya ve zafere ulaştı. Kendi vadedilmiş topraklarını fethetti, kendi devletini kurdu ve en üstün egemen güç oldu. Bu şekilde yasalar koydu, adalet dağıttı, vergi topladı, ordu kurdu, savaş ve barış yaptı. Başka bir ifadeyle, o hükmetti ve hükümdar olarak kararları ve yaptıklarına dair anlatılar İslami metinlerde kutsal sayıldı, Müslüman geleneğinde kuvvetlendi.
530 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.