Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Fatih

“ Çok mu gidiyorum şeylerin üstüne; ya çok yüceltiyor ya da çok mu alçaltıyorum? Ne dersiniz? Bana siz söyleyin.”
Reklam
“Delilik insanı yaşatır derler; en azından akıl acı çekmez; uyur, ölü gibi yaşar.”
Lüks
Elimizdeki en kıymetli şey olan zamanı, ihtiyacımız olmayan bir sürü eşyaya sahip olmak için kullanmak modern insanın laneti gibiydi. Temel ihtiyacı olmayan lüksleri hayatına sokup daha sonra o lüksler olmadan yaşayamıyordu insan. Modern zamanlar, lüks ihtiyacı temel ihtiyaca dönüştüren garip bir denklem kurmuştu âdeta.
Sayfa 314Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Düşünen Hayvan
“Haa. Aptal davranışlarında yanılmaz. Mantık yürütmede yanılır. Aptal şöyle der: bütün köpekler evcil hayvanlardır, bütün köpekler havlar; kediler de evcil hayvanlardır, demek ki onlar da havlar. Ya da, bütün Atinalılar ölümlüdür, bütün Pireliler de ölümlüdür, demek ki, bütün Pireliler Atinalıdır...” “Ki bu doğrudur.” “Evet, ama rastlantı olarak. Aptal doğru bir şey de söyleyebilir, ama yanlış mantık yürüterek.” “İnsan yanlış şeyler söyleyebilir, yeter ki doğru mantık yürütsün.” “Elbette! Yoksa, düşünen hayvan olmak için bunca çaba harcamanın ne anlamı olurdu?”
Sayfa 102
1973 te TV ye Bakış
Bir fikri açıklamak, hangi araçla olursa olsun, içten ve kişisel bir çabayı gerektirir; işte bu noktada, televizyonla basılı kitap arasındaki ortak zemine geliyoruz. Bir konfe­rans ya da bir sinema gösterisinden farklı olarak, televiz­yon kalabalığa seslenmez. Bir odadaki iki üç kişiye, yüz yü­ze konuşuyormuş gibi hitap eder. Tıpkı kitapta olduğu gibi, çoğunlukla tek yanlı bir söyleşidir bu, ama sade ve her şe­ye rağmen, Sokratvari bir söyleşi. Bilginin felsefî kaynaklarıyla derinden İlgilenmiş biri olarak televizyonun bana en çekici gelen yanı budur; televizyonun bu yanı, kitap kadar ikna edici, entelektüel bir kuvvet haline gelebilir.
Sayfa 10
Reklam
Zeka
“Zihinsel çok yönlülüğün değişim, tehlike ve belanın telafisi oluşu, gözden kaçırdığımız bir doğa yasasıdır. Çevresiyle kusursuz bir ahenk içinde yaşayan bir hayvan, mükemmel bir mekanizmadır. Alışkanlık ve içgüdü çaresiz kalmadıkça doğa zekâya asla başvurmaz. Değişimin ve değişime gereksinimin olmadığı yerde akıl da yoktur. Yalnızca çok çeşitli ihtiyaçları ve tehlikeleri karşılamak zorunda olan hayvanlar zekâdan paylarını alırlar.”
Sayfa 108Kitabı okudu
Başarısızlık
1981 de başarılı araştırmalarımdan cesaretlenerek akademik pozisyonlara başvurmaya başladım. Yaklaşık elli üniversiteye başvurdum ve tümünden geri çevrildim hatta bazıları başvuruma yanıt bile vermedi.
Sayfa 28 - Aziz SancarKitabı okudu
Evlilik kadına esarettir
Evlilik, hukukumuz tarafından tanınan tek fiili esarettir. Her evin kadını dışında, yasal bir köle kalmamıştır.
Sayfa 140Kitabı okudu
Antik Mısır’da Yazı Eğitimi
“Çocuğun kulağı sırtındadır, arkasına vurunca dinler ancak!”. Kötü öğrencilere hapis cezası bile verilebiliyordu.
Yazı
İnsanlar bir milyon yıldan beri doğup ölmekte, ama yalnızca altı bin yıldır yazmaktadırlar.
Sayfa 11 - EtiembleKitabı okudu
Reklam
Politika ve etik
Siz erkekler, hepiniz ideolojileriniz yüzünden çürümüşsünüz, sizler politika ve etik diyorsunuz, oysa biz kadınlar neyin ne olduğunu hissediyoruz.
Sayfa 30 - PaulaKitabı okudu
Hükümdarlar da çalışır
Bazı halifeler ile Müslüman hükümdarlar arasında bile devlet hazinesine (beytül-mâl) başvurmaktan kaçınan, hatta zirvesinde bulundukları sistemin kendileri için tayin etmiş olduğu maaşa şüpheyle yaklaşan ve kendi ürettikleri sanat eserlerini satarak geçimlerini sağlayanlar vardı. Delhi Kölemen sultanlarından Nâsıruddin (1246-1266 yılları arasında hükümdar), bir hat sanatı ustasıydı ve Kur'an-ı Kerim istinsah edip satarak geçimini sağlıyordu. Nureddin Mahmud b. Zengi ise hükümdarlığı döneminde hasır dokuyor ve bundan kazandığı para ile günlük yiyeceğini karşılamıştı.Bu şekilde geçinenler arasında büyük şairler, edipler yahut âlimler de bulunuyordu. Meşhur Arap edebiyatçısı, fesahat ve belagat ustası, şair Saalib aslında tilki derisi dikme işiyle meşgul olan bir ustaydı. Zahit bir yaşam süren Vâiz Abdussamed b. Ömer de ücret karşılığında aktarlar için toparlak otu dövüp ufalar ve geçimini bundan sağlardı.
Sayfa 177Kitabı okudu
Herkesten Farklıyız
“Çernobil konuşup Çernobil yazıyorlar. Ama Çernobil’in ne olduğunu kimse bilmiyor... Buradaki her şey farklı artık: Diğerleri gibi doğmuyor, diğerleri gibi ölmüyoruz. Herkesten farklıyız.”
İnsanlar adil değil ama Tanrı..
Pişmanlığında samimiysen Tanrı’nın affetmeyeceği herhangi bir günah yok. Keza... İnsanlar adil değil ama Tanrı son derece sabırlı ve geniş gönüllü...
Sayfa 116Kitabı okudu
245 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.