Batılılaşma sürecinde ortaya çıkan kimlik bunalımını ve karmaşasını eleştiren bir toplumsal hiciv romanıdır. Çok sembolik bir roman olduğunu söylemek mümkündür. Ahmet Hamdi Tanpınar'ın doğu batı sentezinin arasında kalmış hayatı ve fikir dünyasının kendi potansiyeli içinde olgunlaştığı halini bizlere yansıtan bir romanı olduğunu
Kadın ve Feminzm
Dünyada ve Türkiye 'de Feminizm(Feminizm' in Tarihçesi)
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki Feministik düşünceyle tanışmam Üniversite yıllarıma dayanır. "Kadın ne değildir? "in tanımını bana öğreten yine kadınlar olmuştur. Fakat gördüğüm kadarıyla kadının ve kadın haklarının tüm dünyada geri plana atılmasının en büyük
Saklı Seçilmişler kitabında gıda ile ilgili nasıl kandırıldığımızı okuduk, bununla ilgili bol bol konuştuk, düşündük. Yiyecek tüketmek zorunda olduğumuz için elimizden hiçbir şey gelmedi. Kandırıldığımızı bile bile bu gıdaları tüketmek zorundayız.
Ancak bu kitapta bahsedilen ilaç konusunda
İlk olarak kitaba ismini veren "Şeffaflık" üzerine kitaptan anladıklarımı yazmak istiyorum.
Bilgiye ulaşmanın çok kolay olduğu bir çağda "Şeffaflık" kavramı bireye kendini güvende hissettiren bir durum olsa da aslında toplumu kontrol altına alan bir şeydir. Şeffaflık bireyi saydam hale getiren bir durumdur. Bu da kontrol ve
*~●。。。"Tanrım, kötülük yaptırma bana. Kötü olmak istemiyorum. Herkesin beni sevmesine izin verirsen sana istediğini veririm, bende yoksa gidip bulurum. Kötü olmak istemiyorum. Yalnızlık çekmek istemiyorum."
1924: Eşit Eğitim Hakkı
1926: Eşit Birey Hakkı
1934: Eşit Seçme ve Seçilme Hakkı
2015: Kadın erkek eşitliği fıtrata ters
Kürtaj olma.
Sezaryen yaptırma.
En az 3 doğur.
Hamileysen sokağa çıkma.
Kahkaha atma.
Bankta kızlı erkekli oturma.
Talibin çıkarsa seçici olma.
Haddini bil.
İtaat et.
Okuma.
Düşünme.
Sus!
Politikacıların anladığı şekliyle demokrasi bir yönetme biçimidir; yani insanlara, kendi istediklerini yaptıkları sanısıyla liderlerin istediklerini yaptırma yöntemidir.
Yakın çevremiz, türkülere olan derunî muhabbet ve mahabbetimizden haberdardır. Türkülerde Anadolu coğrafyasındaki bin yıllık maceramızın izlerini, hülasasını, bu topraklardan beslendiğimiz değerler manzumesinin neler olduğunu yakalamaya çalışırız. Türkü dinlemekten muradımız; derin irfan kaynağından zerre de olsa nasiplenmektir.
Neyse,
Ah Biz Ödlek Aydınlar, Aziz Nesin'in deneme türünde, gazete - dergi yazılarından, mektuplarından, anılarından, kitap önsözlerinden ve çeşitli toplantılarda konuşmuş olduğu yazılarından oluşan kitabıdır.
Neden gülmece türünde ki hikayelerden oluşan kitaplarını değil de deneme türünde bir kitabını okudum Aziz Nesin'in? Çünkü, bana göre bir
Bizim başımıza her ne kötülük gelmişse bilgisizlikten gelmiştir. Biz bilgisizlikten çok çektik, daha da çekmekteyiz. Cami yaptıralım diyorsunuz. İyi, hoş... Başüstüne yaptıralım. Ama cami ne gerek? Kasabamızda cami yok mu? Cemaat dolup dolup taşıyor da, camimiz almıyor mu? Şükür Allaha camimiz var, atalarımızdan kalma... Eskidir, yıkıktır derseniz anlarım. Bana kalırsa yeniden cami istemez. Çünkü gereği yok. Gelin, bu derneği kuralım, ama cami yaptırma derneği olmasın da okul yaptırma derneği olsun. Okul yaptıralım.
Eğer her kadın cinsel eğitim, koruyucu hekimlik ve doğum kontrol yöntemlerine kolayca ulaşabilirse, çok azımız istenmeyen gebeliklerle karşılaşırız. Sonuç olarak, kürtaj yaptırma ihtiyacı azalır.