Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Yaşamım boyunca, istisnasız hepsi de budalaca işler yapan dar omuzlu insanlar gördüm ve çoğu türdeşlerini şaşkına çevirip ruhları türlü şekilde baştan çıkarırlardı. Eylemlerine gerekçe olarak "ün"ü gösterirler. Onları görünce herkes gibi gülmek istedim ben de; ama böylesine tuhaf bir öykünme olanaksızdı benim için. Keskin ağızlı bir
Dua etmek, ilanı aşk etmek demekti. Yaradan'a olan sevdanı açık etmek. Aşkta korkuya yer yoktu ya da çıkarcılığa. İnsan ki kainatın gayesiydi, kıymetli ve kadimdi. ... "Allah'tan korkmaya daha ne kadar devam edeceksiniz?" diyordu. "O'nu sevmek varken?"
Reklam
Şeyh Efendi, gerçekten inanan insanlar gibi Allah'ın öfkesinden, kızgınlığından korkmuyordu; onu korkutan, Yaradan'ı yarattığından dolayı utandırmak, onun gözünden düşmek ve Allah'ın sevgisini ve şefkatini artık hak etmediğine inanmaktı.O Rabbına aşıktı ve bir kadına, hele ki kendine yasaklanmış bir kadına duyduğu günâhkar arzunun böylesine utanç verici ve yakıcı olması da, bunu asıl sevdiğine karşı bir ihanet gibi görmesindendi.
Sayfa 154Kitabı okudu
İnsanların yürekleri arasındaki bağ yalnızca uyum üzerinden oluşmuyordu. Aksine, bir yaradan diğerine daha derin bağlar oluşuyordu. Acı acıyla, kırılganlık kırılganlıkla yürekleri birbirine bağlıyordu. Elemli çığlıklar olmadan suskunluk, kan toprağa akmadan affediş, insanın içini lime lime eden kayıplardan geçmeden kabulleniş mümkün değildi. İşte bu, gerçek uyumun kökünde var olan şeydi.
...Bugün etrafınızda olanlara baktığınızda, kendine dindar deyip İslam'ı bir para basma makinası gibi kullanan din tüccarlarını görürsünüz. Her yerdeler. Deformasyonun böyle bir seviyeye varabilmesi için bir şeylerin daha en başında çok yanlış gitmiş olması gerekirdi. Ama ne yaparlarsa yapsınlar İslam'ı kirletemezler, sadece İslam'a olan inancı kirletirler. Bugün Yaradan adına öldürmek gerektiğine inandırılıyor gencecik insanlar, varoluşlarındaki en büyük günahı işlemek üzere olduklarını ve böyle bir günahla sadece şeytanın emri altına gireceklerini bilmeden kandırılıyorlar, Yaradan'a hizmet etme umuduyla şeytana satıyorlar ruhlarını, dokuz yaşındaki küçük kızlara tecavüz etme meraklısı, iş ilişkileri kurmak için camilerde toplanan bir kitlenin elinde inancımız, ta ki biz inancımıza sahip çıkana kadar.
Sayfa 173
Rabb'im ayrılığı vermişse, elbette kavuşmak da var. Yaradan'dan önce hayırlısını dile, hayırsız ise kavuşmak neye yarar?
Reklam
Biliyorum. Yüreğime ellerimle açtığım yaradan sızan bu kan, bu gazap ateşi bu kutsal fikr-i sabit, gözlerimdeki perdeyi kaldıran biricik hakikattir. Mutluluğum, felaketim en pervasız günahım... Bil ki hiçbir tecrübe, hiçbir tövbe, hayatın gelip geçiciliğine, kerhen olana dair hiçbir şey bu mührü kıramaz. Zavallı varlığımın anlamı, başka hiçbir şey değil, sadece gizli nikâhımızı kıydığımız o gece yüreğimi sana bağlayan bu yemindir. Bundan böyle aldığım her nefeste senin ruhunu içime çekeceğim, yüreğimin her vuruşu senin ismini fısıldayacak. Aşkından gayrısı yalan, ve bak gökteki ay şahidimdir.
Sayfa 108Kitabı okudu
Yaradan kusursuz kurmuştu endazesini, yaradılış mükemmeldi. Ama kul kısmı dünyayı eğriltmekle kalmadığı gibi bu eğrilikten rahatsızlık da durmuyordu.
Olsun be aldırma Yaradan yardır...Sanma ki zalimin ettiği kârdır... Mazlumun ahı indirir şâhı... Her şeyin bir vakti vardır...
Yaratılanı hoş gör, Yaradan'dan ötürü.
Reklam
Kendinizi iyi inceleyin ki Yaradan'ı doğru tanıyasınız.
Sayfa 51
Yaradan'ın sanatını tanımak için bitkileri nasıl süslediğine bakmanız yeter.
Sayfa 202
Yaradan'ı tanımanın en etkili yolu yarattığı eserleri incelemektir.
Sayfa 264
Eşitlik
"Siz" dedi Hacıbey. "İnsanları Türk, Kürt, Ermeni, Sırp, Yunan, Rum... Nasıl birbirinden ayırıyorsunuz? Takvaca üstün olanın en hayırlı olduğunu, Yaradan nezdinde Arap'ın Arnavut'a, Türk'ün Acem'e bir üstünlüğü olmadığını bilmiyor musunuz?"
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.