Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Dinozorların beynii
Son zamanlarda, Türkiye'deki yapısal sıkıntılara bakıyorum da, dinozorların garip kaderi gelip takılıyor. Acaba biz de dinozorlar gibi gövdece büyürken, beyinsel olarak yerimizde mi sayıyoruz?
Sayfa 197Kitabı okudu
“Tamam, Avrupalılar bugün bizden üstünler fakat o günlerde değillerdi. Onlar, nasıl 10. yüzyıldan 16., 17. hatta ve hatta 18. yüzyıla kadar islam bilimlerinden Buldukları bütün müsbet bilimleri, pozitifin soruları aldılarsa, biz Müslümanların hiç korkmadan bugün Avrupalıların ulaştıkları bizde olmayan bütün unsurları, bütün buluşları almak için bir yarış içerisine girmeliyiz. Mesela Japonlar bunu yaptılar. Biz Müslümanlar kadar bilimsel bir geçmişe sahip değilken, müthiş şeyler yaptılar fakat biz hâlâ yerimizde sayıyoruz.”
Reklam
Kâtip Çelebi ve Bilimsel Metodu
Gelelim tekrar Katip Çelebi'ye. Katip Çelebi'yle birlikte Mehmet İhlasi, Mercator'un kitabını tercümeye koyuluyorlar. Kitabı bitirmeden evvel Katip Çelebi'nin zihni alt-üst oluyor. Ve bugün elimizde olan o meşhur kitabı yazıyor. Kitapta da bahsediyor. Tabii Kâtip Çelebi İslam'ın coğrafya bilimine neler kazandırdığını bilmediği için Mercator'a karşı müthiş bir hayranlık, müthiş bir aşağılık duygusu içerisine düşüyor. Düşününüz Kâtip Çelebi gibi önemli bir insan İslam dünyasını tanımıyor. Tamam, Avrupalılar bugün bizden üstünler fakat o günlerde değillerdi. Onlar, nasıl 10. yüzyıldan 16., 17. hatta ve hatta 18. yüzyıla kadar İslam bilimlerinden buldukları bütün müspet bilimleri, pozitif unsurları aldılarsa, biz Müslümanların hiç korkmadan bugün Avrupalıların ulaştıkları bizde olmayan bütün unsurları, bütün buluşları almak için bir yarış içerisine girmeliyiz. Mesela Japonlar bunu yaptılar. Biz Müslümanlar kadar bilimsel bir geçmişe sahip değilken, müthiş şeyler yaptılar fakat biz hâlâ yerimizde sayıyoruz.
Çaba
“Dünya ilerliyor, biz yerimizde sayıyoruz. Çalışmak, okumak, bir meslek sahibi olabilmek gibi basit hakları elde edebilmek için çırpınıyoruz.”
Bir alay saçlı sakallı adamlar mektep çocukları gibi art arda dizilmiş, bir acayip sürüye katılmış, yerimizde sayıyoruz.
Artık dayanamıyorum. Sevdiklerimin hepsini kaybettim. Bu kadar acı çok fazla. Bize bak! Artık kaybettik. Yıllar geçti ve yerimizde sayıyoruz.
Sayfa 451Kitabı okudu
Reklam
Son zamanlarda, Türkiye'deki yapısal sıkıntılara bakıyorum da, aklıma dinozorların garip kaderi takılıp kalıyor. Acaba biz de dinozorlar gibi gövdece büyürken, beyinsel olarak yerimizde mi sayıyoruz?
'İsmet Özel, "yolumuz birbirimizi anlamaktan geçmiyorsa, hiçbir yere varamayacağız demektir" diyor. İşte bu durumdan! Birbirimizi anlamamakta ısrar ettiğimiz için, hiçbir yere varamıyor, yıllardır yerimizde sayıyoruz.'
Sayfa 45
Bizler yerimizde sayıyoruz. İnsan bu, Kendi mezarını kazar, kurtuluşu tanrısında arar. Yanardağ patlar, aynı dağda yaşar, Deprem sallar, tsunami taşar, Yerinde kalır, Evim burada, tanrım var, der. Leonardo doğayı yeneyim dedi kanat taktı, kuş olmayı denedi. Oppenheimer fizikçileri topladı, atomu parçaladı, bombayı patlattı. He Jianku genlerimizle oynadı, türümüzün evrimi elimize geçti, Haddini bilmeyince insan insanı yarattı.
Sayfa 333Kitabı okudu
„Dünya ilerliyor, gelişiyor. Biz yerimizde sayıyoruz. Dünya kadınları seçme ve seçilme hakkı için savaşıyor. Zavallı biz daha işin başındayız. Çalışmak, okumak, bir meslek ya da iş sahibi olabilmek gibi basit hakları elde edebilmek için çırpınıyoruz. Ama önümüzde utanç verici bir engel var: Peçe ve çarşaf. Peçeyle, çarşafla nasıl çalışılabilir, nasıl okunabilir? Ne zamana kadar böyle gulyabani gibi yaşayacağız? Bu ilkelliğe sonsuza kadar razı olacağımızı sananlar çok aldanıyorlar“
Reklam
“Bir gelenek ve alışkanlıktan ziyâde iktisâdî ve sıhhî tarafı ağır basan şalvar, bir yüz karası olmadığı halde biz, vatandaşlarımızı alaya almakla ne derece büyük hata işlediğimizin farkında olmuyoruz. Köylünün ıztırâbı şalvar değil, kendisini anlamayan tüy kasabası münevveri karşısında bulmasıdır. Köylü, varsın şalvarını giysin. Bugün Avrupa ile omuz öpüşen Japon hâlâ yer yatağında yatıyor ve sinide yemek yiyor. Halbuki bu uzak Asya milleti, rönesansını, bir Türk rönesansı sayılan Tanzîmat’tan altı sene sonra yapmıştı. Biz ise hâlâ yerimizde sayıyoruz. Hatta geri vitese takılmış olarak, arka arka gidiyoruz. O ise başını almış koşuyor.”
Sayfa 56 - Kubbealtı Neşriyât, 8.baskı, 2020.Kitabı okudu
İleriye gidemedik ki, yerimizde sayıyoruz
Modern toplum lafı bir hayalden ibaret. Biz ilkel çağlardan farksız bir dünyada yaşıyoruz.
Acaba biz de dinozorlar gibi gövdece büyürken, beyinsel olarak yerimizde mi sayıyoruz?
Sayfa 197Kitabı okudu
119 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.